Milli güreşçi,
yağlı güreş dünya şampiyonu (D. 1856, Şumnu / Bulgaristan - Ö. 4 Temmuz 1898,
Atlas Okyanusu). Güreşin efsanevi isimlerinden olan Yusuf, 120 okkalık (154 kg)
gövdesi, güreş becerisi, gücü ve sporcu ahlakı ile "Koca" lakabını
almıştır. Ona "Koca" lakabı Filozof Rıza Tevfik tarafından sonradan
verilmiştir.
Koca Yusuf
dönemin ünlü pehlivanlarından Nasuhçulu Kel İsmail Pehlivan'ın çırağı olarak
çok ufak yaşta güreşe başladı. Uzun süre Kırkpınar başpehlivanlığını elinde
bulunduran Kel Aliço ile güreşti. Adalı Halil'i iki kez ardarda yendi. Sultan
Abdülaziz, Sultan V. Murat ve Sultan II. Abdülhamit döneminde pek çok güreş
yaptı.
1897'de Avrupa'ya
gitti ve Paris'te minder güreşinin kurallarını öğrendi. Bu dönemde güreştiği ve
döneminin önemli sporcuları olan Olsen, Pons, Fournier ve Sebes gibi isimlerin
tamamını yendi. Avrupa'da büyük ün kazanınca Amerika Birleşik Devletleri'nden
davet aldı ve oraya gitti. Orada da yaptığı bütün güreşleri kazandı. Yendiği
güreşçiler arasında ünlü Jenkins ve Amerika Şampiyonu unvanını taşıyan Robert
de vardır. Robert, 20 bin kişiyi bulan kalabalık seyirci topluluğuna dönüp 'Bu
Türk'ü yerlere sereceğim' diye böbürlenmiştir. Ama sonra Koca Yusuf Robert'le
yaptığı güreş esnasında, Robert'i tuttuğu gibi minderin dışına savurmuş, Robert
mindere dönmeye cesaret edememiştir. Yaptığı güreşlerden yenilmemesinden ve
heybeti dolayısıyla kendisine "The Terrible Turk" (Korkunç Türk) ismi
verilmiştir.
Türkiye'ye dönmek
üzere 21 Mayıs 1898'de Fransız bandıralı La Bourgogne transatlantiği ile yola
çıkan Koca Yusuf, bindiği geminin 4 Temmuz sabahı New York'un kuzeydoğusundaki
Sable Adası'nın 60 mil açıklarında İrlanda bandıralı Crmartyshire şilebiyle
çarpışıp batması sonucu tüm yolcular ve mürettebatla birlikte boğularak ölmüştür.
Cesedi Atlantik Okyanusu'da kaybolmuştur. Ayrıca gemide trajik bir olay meydana
gelmiştir. Koca Yusuf gemiden kopan bir demir parçasının üzerine çıkmak istemiş
parçanın üzerindeki yolcular 'bu adam çıkarsa batarız' düşüncesiyle sopalarla
küreklerle Koca Yusuf'a vurmaya başlamışlar bunlarda kâr etmeyince bir yolcu
aldığı baltayla Koca Yusuf'un ellerini kopartmış ve Yusuf da bu şekilde
atlantiğin sularında boğularak hayatını kaybetmiştir
Ölümünden sonra
adı, şu anda Türkiye Denizcilik İşletmelerine bağlı, Haliç Tersanesinde bulunan
40 tonluk bir yüzer vince verilmiştir. Hayat hikâyesini ise gazeteci-yazar Halil
Delice, “Cihan’ı Titreten Türk Koca Yusuf
Yalnızca Gül’e Yenildi” adıyla kitaplaştırmıştır.