Babası Hümayun öldüğünde Delhi ve Agrâ
düşmanın eline geçmişti. Bu nedenle saltanatının ilk yedi yılında durmaksızın
savaşan genç hükümdar, Delhi ve Agrâ’yı geri aldı. Memleketin kimi yerlerindeki fesat yuvalarını dağıttı. Ardından
Racputlar’ın Çittor ve Ecmir gibi iki önemli kalesini ele geçirdi (1567). Daha
sonra Gucerat’ı, Afganların elinden Bengal’i ve Ganj vadisini de alınca
(1570-72), hemen tüm Hindistan onun yönetimi altında birleşti. Fetihlerini
sürdüren Ekber Şah; Orissa’yı (1578), Keşmir ve Kabil’i (1581), Sind’i (1582), Dekkan
yaylasıyla Berar’ı (1592), Kandahar ve tüm Afganistan’ı (1594) topraklarına
kattı. İyi bir savaşçı olarak devletin sınırlarını genişletirken, iyi bir yönetici olarak da devletinin
yönetsel, malî ve askerî örgütlenmesini yeniden düzenlemeye girişti. Bu bağlamda tüm zeametleri (askeri bir görev karşılığı tahsis
edilen arazi) hükümdara
bağlı devlet toprakları durumuna getirdi. Memurları rütbe ve derecelere
bağladığı gibi, her rütbe ve
derecedeki memura devlet gelirlerinden ve topraklarından konumuna göre
yararlanma hakkı da tanıdı.
Ekber
Şah, dedesi Babür zamanından itibaren fethedilmeye başlanan Hindistan’ı vatan
olarak benimsemiş, fatih olarak geldikleri bu ülkede kalıcı olmanın yollarını
aramıştı. Hindu, Müslüman, Zerdüşt, Budist, Sih, Cayinizm, Hıristiyan gibi pek
çok din mensubunun yaşadığı bu ülkede, halkı üzerinde manevi baskı kurmadan
birlik sağlamanın mümkün olamayacağını düşünüyordu. Ekber Şah’ın,
çeşitli din ve mezheplerle ırklar arasında karşılıklı hoşgörüye dayanan dostluk
ve barış içinde yaşama fikrini ifâde eden “sulh-ı külli” düşüncesini benimsemesinde Hocası Mir
Abdüllatif etkili olmuştu.
Ekber Şah, Fatehpur Sikri’de yayımladığı
bir fermanla (1583) devlet yönetimine yeni bir biçim verdi. Birçok kurumu yenileştirirken,
geleneklere bağlı kalmayarak bunlar için en doğru olan çözümleri bulup getirdi.
Çok sayıda yeni kentler,
kasabalar kurmuş ve memleketi bayındır bir duruma getirmişti. O bu
düzenlemeleri yaparken, imparatorluk içindeki çeşitli dinsel inanç akımları
önemli bir sorun oluşturmaya başlamıştı. Hindu-Müslüman ilişkileri gitgide
gerginleşti. Savaşmaktan okumaya zaman ayıramadığı halde, zeki ve yetenekli
bir kişi olan Ekber, çevresindeki bilim adamlarından
ve danışmanlarından çok şey öğrendi. Batıl inanışları ve din ayrılığı yüzünden çarpışmaları gidermek için
çaba gösterdi.
Ekber Şah’ın, yeni dinin başrahibi
Ebülfazl ve oğlu Selim (sonra Cihangir) tarafından zehirlenerek ortadan kaldırıldığına
inanılır. Ekber Şah’ın kurduğu söylenen uydurma din ölümünden sonra unutuldu.
Ancak, kocaları ölen Hindu kadınlarının yakılmaları geleneğiyle, çocukların
küçük yaşta evlenmeleri göreneğini engellemesi, bu dinin Hint toplum yapısına
sağladığı tek olumlu sonuç olarak kaldı.
Daha
sonra Cihangir adı ile tahta çıkacak olan Ekber Şah’ın oğlu Selim, bütün bu
olumsuzlukların müsebbibi olarak gördüğü Ebu-l Fadl’ı 1602 yılında öldürttü ve
babasına ağır bir darbe vurdu. Ekber Şah sonrası bütün Babür şahları
dedelerinin Müslümanlar nezdinde sebep olduğu yıkımı gidermeye uğraştılar.
Ekber Şah’ın İslâm ile Hinduizmi birleştirme çabaları sonucu ortaya çıkan Hindu
baskısına karşı en büyük tepki Nakşibendîlerden geldi ve bu tarikat daha
sonraki dönemlerde Hindistan’daki dinî ve siyasî gelişmelerde önemli rol
oynadı.
Ekber Şah’ın veziri Ebülfadıl, onun için “Ekbername” adıyla bir tarih yazmış; kendisi de Hindistan’ın coğrafya ve istatistiğine dair “Âyine-i Ekberî” adlı bir kitap kaleme almıştır. Ekber Şah, elli yıla yakın büyük bir kudretle hüküm sürmüştü.
Bir
Timur torunu olarak Osmanlı Devleti’ne hep tepeden baktı ve hükümdarlığı
döneminde Osmanlı Devleti ile resmi hiçbir ilişki kurmadı. O sırada ortaya
çıkan Osmanlı-Safevi çatışmasında Safevilerden yana tavır aldı.
Öldüğünde
cenazesi İslam
usullerine göre kaldırıldı. Agra yakınlarında, sarayından
KAYNAKÇA: İbrahim Alaeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), TDV İslam Ansiklopedisi (c. 10, s.
542, 1994), İhsan Işık / “Gülbeden Begüm” / Resimli ve
Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006,
gen. 2. bas. 2007) - İhsan Işık /
Ünlü Devlet Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 1, 2013) -
Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).