
Husrev Paşa (Vali)
Osmanlı dönemi devlet adamı, vali (D. ?. – Ö. 1599, Diyarbakır). 16. Yüzyıl Osmanlı dönemi Diyarbakır valilerindendir.1527/28’de valilik yapmıştır, Diyarbakır 'daki ikinci Osmanlı valisidir. Görev süresi bir yıldır. Osmanlı dönemindeki ikinci vali olarak bilinmektedir. Kendi adına bir cami ile Deliller Hanı olarak da bilinen bir de han yaptırmıştır (Husrev Paşa Hanı). Deva Hamamı da onun kurduğu vakıf tarafından yaptırılmıştır. Husrev Paşa Camii'nin güneyinde iki mezardan birisinin ona ait olduğu sanılmaktadır. Mezarın ayak ve başuçlarındaki kitabeler tamamen silinmiştir. Baş ve ayakucu ile bunları birleştiren üst kesim beyaz taştan, diğer kısımları siyah gözeneksiz bazalta yontulmuş, çok güzel bir sanduka vardır. Şu durumda sanduka batı tarafından açılmaya zorlanmış ve kırıklar meydana gelmiştir. Mezarın gövdesi Arapça yazıyla çevrelenmiştir. Arapça ibare ile bu şekilde çevrelenen mezar taşı Diyarbakır’da nadir bulunmaktadır Yazının Arapça olmasından hareketle mezarın en az 1600'lü yıllara ait olduğu söylenebilir. Zira mezardaki yazılar tarih ilerledikçe Osmanlıcaya dönüşmektedir. Buna göre mezarın Husrev Paşa'ya veya Husrev Paşa medresesinin müderrisine ait olma ihtimali de vardır.
Kabrindeki kitabe, günümüz Türkçesiyle şöyledir:
Güney Taraf:
“Ey bu dünya ehli, ahiret için azık edinin; çünkü azık edinmekte diğer ölüler için de hayır vardır. Gelip geçenler sadece beni memleketten bu toprağa getirdiler; istemeyerek bu çukurlara attılar.”
Kuzey Taraf:
"Ecel geldi de gelişini bilmedik; biz gaflette iken geldi bizden muradını aldı. Her cuma gecesi semadaki melekler inerler ve diğer ölülere rahmet dağıtırlar.”
Doğu Taraf:
"Eğer dünya, ehli için devamlı olsaydı; Allah Rasulu Muhammed dünyada sürekli olurdu.”
Batı Taraf:
"Ölümden kurtulan hiç kimse yoktur.”
Yukarıdaki dörtlükte sahha ifadesinden ebced cifir hesabıyla 1599 tarihine denk geldiği ortaya çıkmaktadır. Dört tane Husrev Paşa olduğu düşünülürse bu mezarın, Diyarbakır’da 1527’de görev yapan Boşnak asıllı olup Lala Mustafa Paşa'nın kardeşi olan Divane (Deli) Husrev Paşa olarak bilinen Husrev Paşa'ya ait olma ihtimali vardır. Yukarıdaki Arapça yazıda beni “diyarımdan bu topraklara getirdiler istemeyerek bu çukurlara attılar” ifadesinden onun Bosnalı olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Mezarın alt kısmının yaklaşık 150 yıl sonra yeniden yapıldığını Orhan Cezmi Tuncer belirtmektedir. Bu durum mezarın alt kısmı ile üst kısmındaki taşların renk ve çeşit bakımından farklı olmasında da açıkça görülmekte ve üst kısmın taşları yumuşak olduğundan dolayı yazılarının tamamen silinmiş olduğundan da anlaşılmaktadır. Yine mezarın üzeri açık olmasından dolayı ayak ve başuçlarındaki yazılar zamanla tamamen erimiş ve kaybolmuştur.
KAYNAKÇA: Abulgani Bulduk / Diyarbekir'in Acemler'den Fethini Müteakib Gelen Valilerin Terâcim-i Hallerini Mübeyyin Tarihçe (s. 32), Bkz: Orhan Cezmi Tuncer, Diyarbakır Camileri, s.125-126), Yrd. Doç. Dr. Ahmet Akgüç / Husrev Paşa ve Kabri (İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi, 2013).