Biyografya
Abdurrahman Sami Niyazi

Abdurrahman Sami Niyazi

Doğum
26 Mart 1876
Manisa, Türkiye
Ölüm
30 Temmuz 1934
İstanbul, Türkiye
Eğitim
İstanbul Fatih Çifte Ayak Bahr-ı Sefid Medresesi

Şair, mütefekkir, din bilgini. (D. 26 Mart 1876, Saruhanlı (Manisa) - Ö. 30 Temmuz 1934, Fatih / İstanbul). Çocukluğu hakkında yeterli bilgimiz yoktur. Babası Yemen’de, Mekke’de, Medine’de, Şam’da, Kudüs’te kadılık ve valilik yapmış olan Mustafa Asım Efendi aydın bir kişiydi.Dedesi Şeyh Ahmet Nuri’dir. “Sefine-i Evliya”da baba tarafından soyunun Hz.Ömer’e, annesi tarafından Hz.Zeynep’e bağlandığı belirtilir. Aynı kaynakta, dünyaya geldiği zaman babasını ziyarete gelen Çöplü Dede adlı bir kişi; “Efendim bu bebeğin adı Abdurrahman olsun” demiş, babası da buna Sami adını ekleyerek oğluna Abdurrahman Sami adını vermiş. Niyazi,asıl adı olmayıp, bu adı son bağlandığı Şeyhi Şücaettin Efendikendisine lâkap olarak vermiştir. Kendisi nesebini (bağlılığını, soyunu) “Manisevi” ya da ”Saruhani” olarak belirtmiştir. Böylece tam adı;  Abdurrahman Sami Saruhanî İslamboli ibn Muhammed Asım ibn Şeyh Ahmed  Fevzi  ibn Hüseyn ibn el-Hac el-Hafız olmaktadır.      

  Abdurrahman Sami; ilk ve orta öğrenimini Saruhanlı’da yapmış, yüksek öğrenimi de İstanbul Fatih Çifte Ayak Bahr-ı Sefid Medresesi’nde yaparak Hüseyin Necmeddin Pürzeti’den icazet (diploma, yeterlilik belgesi) aldı. Burada tefsir (Kur'an ayetlerinin açıklanması), tefsir usulü, hadis (Hz. Muhammed’in söz ve yorumları), fıkıh (İslam hukuku), ilmihâl (İslami kurallara göre açıklanma), kelâm (İslam’ın inanç konularını irdeleyen ilim), sarf ve nahiv (sözcük türetme ve cümle kurma), mev’ize (dinî öğüt, nasihat) dersleri almıştı. Daha sonra Fatih Medresesi’nde dersiâmlık (öğretim görevlisi) ve İstanbul Merkez vaizliği gibi görevlerde bulundu. Bu görevden emekli oldu ve öldüğünde Edirnekapı Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Hüseyin Necmeddin Pürzeti’den medrese eğitimi alırken, Ebu Bekir Edirnevî ile Gelibolulu Ahmed Şücaeddin Efendi’den de hâl (tekke) eğitimi almıştır. Bu yüzdendir ki resmî görevli olarak, merkez vaizi ve ders-i âm olarak çalışmış; manevî görevli olarak, Beşiktaş Mevlevîhanesi’nde ve Kasımpaşa Yahya Kethüda Dergâhı postnişinliğinde de bulunmuştur… Nakşi, Kādiri ve diğer tariklerin (yol gösterici) hepsinden icazet almış olan Abdurrahman Sami son olarak bağlandığı Şücaettin Aziz Efendi’nin mensup olduğu Uşşakî kolunda,İstanbul Yahya Kethüda Dergâhı postnişinliğine (dergâhın başında bulunan şeyh) atanmış ve tekkelerin 1925 yılında kapatılışına kadar bu görevde kalmıştır.

Nakşi ve Kadiri tarikatlarının büyüklerinden görev alıp yeteneklerinin büyüklüğü nedeniyle her iki yoldan da hilafet tacını giymiştir. Kasımpaşa haricinde resmi bir görev alıp almadığı belli değildir. Kethüda Dergahı postnişinliğinden aldığı ücreti kendine harcamayıp, şeyhi Ahmet Şücaeddin Efendi’ye gönderirmiş. Kendisi misk ve koku imal edip bunları satarak geçimini sağlarmış. Kimya ile ilgili bir eser vermesi kendisinin aynı zamanda iyi bir kimyager olduğunu göstermektedir. Ayrıca Arapça ile Farsça’yı bu dillerde şiir yazacak kadar iyi biliyordu. Nitekim Divan’ında bu dillerle yazılmış şiirler vardır.

Abdurrahman Sami’nin eserlerinden de anlaşılacağı gibi; hem zahiri (dünyevi), hem bâtıni (manevi) ilimler tahsil ve tekmil etmiş bir âlimdir. Yani hem medrese’den hem tekke çevresinden yetişmiştir. Büyük bir mutasavvıf, mütefekkir ve mükemmel bir şair olan Abdurrahman Sami Efendi’nin bilinen 38 adet eseri vardır. Birçok üniversitelerde kitapları tez konusu yapılarak yeni yazı ile gün ışığına çıkmaktadır. “Divan”ındaki tasavvufî şiirlerinin dili Mısrî Niyazi’yi andırır.

ESERLERİ

YAZMALAR: 1- Kitab-Sırrı’t-Tevhid, 2- Tefsiru’l-Kur’an Tenvirü’l-Beyan, 3- Hadis-i Erbain, 4- Tevcihü’l- Ayati’l- Muhtelefi’z- Zahir, 5- Kitabü’d-Düsdüri’l-Bedi,  6- Kitabü’s-Sırri’l-Kadir fi ilmi’l-İksir, 7- Kenzü’l-Aşıkin, 8- Şerhu’l-Emali, 9- Şerhu’l-Kafiye bi hülasati’r-rida, 10- Fatiha Suresi Tefsiri.

BASILI ESERLER: 1-Mi’yar-ul- Evliya, 2- Divan-ı Sami (Lâtin harfleri ile, 1980; El yazması aslı Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi’nde CD olarak bulunmaktadır), 3- Müntehabat-ı  Samiyye, 4- Evradü’l-Mukarrabin (Lâtin harfleri ile basılmıştır. Dili Arapça olup 93 sayfadır). 5- el-Meslekü’s- Samiyye fi sülüki’n-Nakşiyyeti’l-Behaiyye ve’l-Halvetiyyeti’l-Hüsamiyye, 6- Şerh-i Esrar-i Esmai’l- Hüsna, 6- Bina-yı İslam, 8- Hediyyetü’l-Aşıkin, 9- Tuhfetü’l-Uşşakiyye (Salâhaddin Uşşaki’nin Arapça eserinden çeviri, Lâtin harfleri ile basıldı). 

DİĞER: 1- Şerh-i Nuriyye ed- Dürretü’l-Meknuniyye (Akaidle ilgili), 2- Kenzü’l-arifin (Tasavvufla alâkalı) 3- Risale-i Hürriyyet, 4- Mihveri’l-ulum, 5- el-Mecalisü’s- Samiyye, 6-Cevamiu’l-Kelim, 7- Zübdetü’l- ulumü’l-Arabiyye, 8- Name-i Muharrem, 9- Medaricü’s-Salikin ve mearicü’l-Vasilin, 10- Binay-yı İslâm, 11- Destur-i Bedi, 12- Esrar-ut Talibin, 13-El mecalisu’s Samiyy, 14- Mir’atü’l Eyyam, 15- Memleketü’l Rabbaniyye, 16- Mecmuatü’r resail, 17- Risalet-i Tevhid, 18- Şerhu’l emâli Mevhibetü’l müteâli, 19- Vesilettu’l Kübra.

KAYNAK: Yay. Haz. Ahmet Şahin  / Divan-i İsâmî / Abdurrahman Sami (Hakkında mektuplar, Şahinler Vakfı, 1980), Selahattin Aydemir / Uşşakiler ve Abdurrahman Sami Niyazi(Çorum 2005).