Şair. 1981 yılında Makedonya'nın Üsküp şehrinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Üsküp'te bitirdi. Üsküp Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Köprü dergisi ile Birlik gazetesinde şiirleri yayımlandı.
Köprü dergisinin editörlüğünü yaptı. 2002 ile 2004 yılları arasında ise Makedonya Devlet Televizyonu Türkçe yayınlar bölümünde gençlik yayını hazırlayıp sundu. 2002 yılında yapılan Çalıklı Festivali Şiir yarışmasında gençler kategorisinden birincilik aldı. Ruhumun Seyahati adlı bir eseri vardır.
KAYNAK:
Türkiye Yazarlar Birliği / Türk Dünyası Şiir Güldestesi 6 - Metinler /
Bildiriler / Seçmeler (2009), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve
Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).
Hiç yaşanmamış anılarımla
Gurbet kokan bir hayatım var,
Gökyüzüne açmışım ellerimi
Her bulutta "sen" kokan bir buğu var
Bu şehir hatırlatır seni bana
Varlığını her taş haykırır dünyaya
Ateşten ve Vardar'dan çekiyorum ellerimi
Gözlerine bakıyorum bakan bulutlarda.
Ben ne mehtabı alabildim içime
Ne de sen görebildin geleceği
ihmal edilmiş duygular hesap sorarken bana
Bu "Kaybolan Şehirden" sesleniyorum sana
Sen ki, şiirlerin sultanısın
Yeşeren ekinlerin buğdayısın
Bir hicrandır kaldırımların seslenişi
Senin "sessiz gemindir" yüzen Vardar'da
Gemi de bizim su da bizim olmalıydı
Sen gittiğinden beri,
Bu şehrin gözyaşları doldurdu nehirleri
Böyle mi ağlayacaktı türküler ardından
Göremeyecek miydin kaybolan şehrin dirilişini.
Oysa bütün umutlar ülkeme doğacaktı
Resmini taşıyan her duvar
Gururluyken halinden
Senin umutlu gözlerin, mutluydu giden yerden
Beklenmedik fırtınaydı, çıktın resimlerden,
Ansızın gelişinle yeşerdi bütün umutlar
Neydi bizi bağlayan gözlerine
İsa Bey'den gelen sesler kimindi?!
Şiirler miydi seni karşılayan
Yoksa onları okuyan diller mi?
Gözyaşlarım akıyor nedensiz,
Karşında ellerim titriyor
Bu bir düş mü, gerçek mi?
Bu şehri saran ırmak sen miydin
gelen uzaklardan...
Bak! Görmelisin Ramize'nin samanlı evi nasıl da
parlıyor
Hüseyin Süleyman manileriyle sana koşuyor
Duyuyor musun?
Davut Paşa Hamamı’ndan kadın sesleri geliyor
Bütün bu şehir seni bekliyor
Sevincinden saatler dahi durmaya hazır
Sen miydin çıkan resimlerden?
Bu top sesleri bir savaşın belirtisi degil,
Bu şehre senin muştunu verir
Yüksek yüksek tepelerden geliyor bu sesler
Yusuf kayığını onartmış
Yeni gelin senin için altınlarını takmıştı
Türküler seferber olmuştu yoluna
Göç eden kuşlar dönmüştü yuvaya
Şimdi herkes seni bekliyor
Gözlerde, ellerde, kalplerde
Hep sen yazılmıştın
Gelişin bir tarihi canlandırmıştı
İçim içime sığmıyor
Oyuncaklarımdan vazgeçiyorum
Sen resimlerden çıkmıştın ya
İlk kez bu şehirde
Seninle karşılaşıyorum
Öylesine mutlu
Öylesine umutluyum!!!