Gazeteci-yazar.
15 Temmuz 1969, Ankara doğumlu. Gazetecilik hayatına 1987 yılında başlayarak Millî
Gazete, Beklenen Vakit, Akşam gazetelerinde çalıştı. Özel TV
ve radyolarda kuruculuk ve haber müdürlüğü yaptı. Güneş gazetesinde köşe
yazarlığı yaptı (1996-98). Show TV’de siyaset muhabiri, Halka ve Olaylara
Tercüman gazetesinde köşe yazarı olarak çalışmalarını sürdürdü.
Gazeteci ve
yazar olarak 1997’de Büyük Anadolu Gazeteciler Derneği Yılın Muhabiri ödülünü,
2001’de Demokrasi ve Hukuk Kurumu, Yılın Demokrat Yazar ödülünü, 2003’te
Parlamento Dergisi Yılın Yazarı ödülünü aldı. Gazeteciliğinin yanı sıra aktüel
konularda yayımladığı kitaplarıyla da tanındı.
ESERLERİ:
Refahın Gülen Yüzü (1996), Selamun
Aleyküm Komutanım (2000), Bir Kampanya Yaptık Anasını Satayım
(2000), Erbakan’ın Kürtleri - Millî Görüş’ün Güneydoğu Politikası
(2001), Recep Tayyip Erdoğan - Bir Dönüşümün Öyküsü (Ruşen Çakır ile,
2001), Aydınların Gözüyle CHP ve Anadolu Solu (derleme, 2002), Merak
Edilen Kızlar (2005), Esnaf
Hikayeleri (2006), Aşkına Aşık Oldum
(2012), Erbakan’ın Kürtleri (2012), Ay Yıldızın Çocukları (2017), Das İst Erbakan - Anadolu’nun Sanayileşme
Sevdası (2 Cilt, 2018), Büyük
Doğu'nun Atlıları - Anılar, Olaylar, Belgelerle MTTB'nin Yüzyılı (2018).
KAYNAKÇA: Fehmi
Çalmuk / Aydınların Gözüyle CHP ve Anadolu Solu (2002), İhsan Işık / Resimli ve
Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006,
2007), Abdullah Gül'ü polisin elinden zor aldılar! Elinden
tutmuş... (Milli Gazete, 28.03.2018).
Akşam Postası
28.01.2021
Fehmi Çalmuk,
Saadet Partisi'nin Cumhur İttifakı’na katılımı için, “Saadet,
'Cumhurbaşkanı'nın siyasi parti genel başkanı olduğu model değişmeli' diyor,
'İstanbul Sözleşmesi değişmeli' diyor, 'Siyasi partiler kanunu değişmeli'
diyor. İstanbul Sözleşmesi kadar önem verdiği 'zinayı suç sayan kanun yeniden
gelmeli' diyor” ifadelerini kullandı.
Oğuzhan
Asiltürk’ün “Erdoğan ziyareti sırasında İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılacağını
kesin olarak söyledi” sözlerini gazeteci-yazar Fehmi Çalmuk RS FM’de Atilla
Güner’le Akşam Postası’na yorumladı. Ruşen Çakır ile “Recep Tayyip Erdoğan bir
dönüşümün hikayesi” isimli kitabı 2001’de yayınlanan Fehmi Çalmuk’un Atilla
Güner’le Akşam Postası’na açıklamaları şöyle:
'İstanbul Sözleşmesi rahatsızlığı var'
“İstanbul
Sözleşmesi mevzunu, ben iki hafta önce 'Oğuzhan abi ben geldim' başlıklı
yazımda kulis haber olarak dile getirdim. Oğuzhan beyin bir televizyon
kanalında açıklamasıyla bu tekrar bu noktaya geldi. Saadet Partisi'nin bu
konudaki rahatsızlığı yeni değil. Ak Parti içinde de İstanbul
Sözleşmesi'nden doğan sıkıntılarla ilgili rahatsızlık yeni değil.
'Saadet, Millet İttifakı'nda değil'
Oğuzhan
Asiltürk ile Temel Karamollaoğlu, Necmettin Erbakan'ın bağımsız adaylığından bu
yana yanıbaşında olan iki siyasi. Aynı zamanda Asiltürk ile Karamollaoğlu
dünür. Birinin oğlu, birinin kızını aldı. İkisinin arkadaşlığı kadim bir
arkadaşlık. Oğuzhan beyin bir siyasi angajmanı, yapısı var. Kadife eldivenin
içinde o nazik üslubun içinde sert yumruk. Oğuzhan bey son açıklamasında
''Milli Görüş’ün liderine gelmiş'' diyor. Oğuzhan Asiltürk milli görüşün
lideri, Temel Karamollaoğlu Saadet Partisi Genel Başkanı. Saadet Partisi,
Millet İttifakı'nın içinde seçime girmedi, CHP ile 2-3 Milletvekilliği üzerinde
anlaşma yaptı. Temel Beyin Millet İttifakı'nı oluşturan bileşenlerle yaptığı
görüşme fazlalığı bu partinin Millet İttifak'ı cephesinde olduğunu gösteriyor.
'Milli Görüş'ün lideri Asiltürk'
Tayyip
Erdoğan 2001 yılında rahmetli Necmettin Erbakan'ın, ''yeni muhitin hayırlı
olsun Tayyip'' sözlerinden sonra AK Parti'yi kurdu. O gündür Tayyip
Erdoğan'ın siyasi söylemlerine, siyaset yapma faktörlerine baktığımız zaman
Milli Görüş gömleğini kimi zaman çıkaran kimi zaman da o gömleği sıkı sıkı
giyen bir fotoğraf ortaya çıktı. Benim yazımın başlığı 'Oğuzhan abi ben geldim'
ifadesinin anlamı şu, zaten baba evine geliyor. Oğuzhan bey diyor ki, ''Forsunu
bir kenara bırakmış Milli Görüş’ün liderine geliyor'' diyor. Abi kardeş
muhabbetinde eski bıraktığı evine Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Gelirken de tüm
unvanlarını ve forsunu bırakarak bu davanın yetiştirdiği bir siyasi kimlik
olarak baba evine geldiğini ifade ediyor. Bu ilişki Türk siyasetinde birden
bire bombardıman etkisin yapmasının sebebi bu. AK Parti le Saadet Partisi
arasındaki ilişki her ne kadar aynı kaynaktan beslenseler de çok ciddi
çatışmalara neden olan bir yapıydı.
'Erdoğan'ın manevrası başarılı'
Erbakan'ın
geçmişinde yazdığı cezalar, Fazilet Partisi'nin kapatılması daha sonraki
süreçte girdikleri polemik ama şimdi Erdoğan usta bir manevrayla bunların
hepsini bertaraf edip Millet İttifakı'nın muhtemel içinde görülen Saadet
Partisi'ni oradan koparıp kendi yanına alabilmek için bir hamle yaptı.
Kamuoyunda bu kadar tesirli olması da gösteriyor ki Tayyip Erdoğan'ın çok
başarılı olduğunu görüyoruz. Erdoğan, cuma namazından sonra ''bizi terörle
mücadelede yalnız bırakmayacaklarını düşünüyorum'' dedi. Erdoğan'ın
bu görüşmeyi verdiği önemi gösterir. Saadet, ‘Cumhurbaşkanı'nın siyasi parti
genel başkanı olduğu model değişmeli’ diyor, ‘İstanbul Sözleşmesi değişmeli’
diyor, ‘siyasi partiler kanunu değişmeli’ diyor. İstanbul Sözleşmesi kadar önem
verdiği ‘zinayı suç sayan kanun yeniden gelmeli’ diyor.
KAYNAK: (tr.sputniknews.com,
28.01.2021).