Zehebî

Tarihçi

Doğum
Ölüm
-
Diğer İsimler
Muhammed b. Ahmed b. Osmân b. Kaymâz

14. Yüzyıl tarihçilerinden (D. H. 673 / M. 1274, Silvan / Diyarbekir - Ö. H. 748 / M.1348). Tam adı Muhammed b. Ahmed b. Osmân b. Kaymâz'dır. Adının sonuna eklenen el-Fârıkî lakabından da anlaşılacağı gibi Meyyâfârikîn (Silvan) asıllı olan tarihçi ve hadis alimi ez-Zehebî’nin Meyyâfârikîn’de doğduğu söylense de güvenilir kaynaklar onun Dimaşk (Şam)’ta dünyaya geldiğini ve aynı şehirde vefat ettiğini belirtir. Dimaşk, Halep, Baalbek, İskenderiye, Kahire ve Mekke gibi şehirlerde ilim tahsili yapmıştır. Selefi akideye meyleden, Hanbeli görüşleri ağır basan bir kişiydi. Kuyumcu olan ve bu nedenle ez-Zehebî lakabıyla anılan babası, ilme meraklı bir kişi olup oğlunun eğitimine önem vermiş ve onu ilim sevgisi üzerine yetiştirmiştir.

Muhammed b. Ahmed ez-Zehebî, küçük yaştan itibaren Kur’ân-ı Kerim’i ezberlemeye başlamış ve böylece hem hafız olmuş hem de güzel bir kıraat elde etmiştir. Değişik şehir ve bölgelere yaptığı ilmî seyahatleri sırasında çağının önde gelen alimleriyle tanışma fırsatı bulunan ez-Zehebî, özellikle İbn Teymiyye’den etkilenmiştir. İlim öğrenmek amacıyla yaptığı yolculukları tamamladıktan sonra önce Dimaşk yakınlarında bir camide hatiplik yapmaya başlamış ve aynı yerde en seçkin eserlerini yazmıştır. Hadis eğitimi veren beş ayrı medresede medrese şeyhliğine kadar yükselen ez-Zehebî, çok sayıda öğrenci de yetiştirmiştir. Şöhreti uzak diyarlara yayılmış ve İslam dünyasının hemen her yerinden ilim talebeleri kendisine teveccüh etmişlerdir. Böylece, ders verdiği medreselerde çok sayıda hafız ve muhaddis mezun olmuştur. XIV. Yüzyılda yazılmış olan çok sayıda eser, ez-Zehebî’nin yüzlerce öğrencisinin adını verir. Bunlar arasında, Tâcuddin es-Subkî, Salâhuddin es-Safedî ve İbn Receb el-Hanbelî en ünlüleridir.

Ez-Zehebî, çok sayıda eser kaleme almakla ünlenmiştir. Ömrünün sonuna kadar teliften geri kalmamış ve sonunda gözlerini tamamen kaybetmiştir. Bu eserlerin sayısının yüz civarında olduğu rivayet edilir. Kitapları, kıraat, hadis, akâid, usûl-u fıkh, biyografi gibi konuları içerse de asıl ağırlık noktası tarihi konulardır. Eserlerinin en ünlüsü olan "Tarihu’l-İslam ve vefeyatu’l-meşahir ve’l-a’lam", kapsamlı bir İslâm tarihi olup, Hicretten başlayıp H. 700/M. 1300’lere kadar uzanan dönemde meydana gelen olayları ele almaktadır. Dünyanın değişik kütüphanelerinde birçok nüshası bulunan bu eserin tamamen kaç ciltten olduğu bilinmemekte; cilt sayısı 10-21 arasında değişebilmektedir. Bu eseri, diğerlerinden ayıran en önemli özellikler arasında, kapsadığı geniş coğrafya ve içerdiği çok sayıda biyografi olmasıdır. Yazar, kitabının önsözünde, bu eseri kaleme alırken birçok eserden yararlandığını, olayları fazla ayrıntıya girmeden yazdığını; ancak tanınmış önemli kişilerin biyografilerini verdiğini ve pek tanınmayan kişilere yer vermediğini, bunu yaptığı takdirde kitabının yüz cildi geçebileceğini belirtmektedir.

Ez-Zehebî’nin ikinci en kapsamlı eseri olan "Siyer a’lâmi’n-Nubelâ", İslâm dünyasının önde gelen halife, sultan, emîr, komutan, kadı, fakih, muhaddis, dilci, edip, şair ve filozoflarının biyografisini konu alır. Mamafih bu eserde hadis alimlerine daha fazla yer ayrılmıştır. Bu kitap, içerdiği biyografiler açısından yazarın "Târîhu’l-İslâm" adlı eseriyle benzeşiyorsa da onun bir özeti değildir. Çünkü "Siyer"deki biyografiler, ötekinden daha kapsamlı yazılmış ve çok sayıda eser adı da eklenmiştir.

DİĞER ESERLERİ:

El-Muştebeh fi’l-esma’ ve’l-ensab, El-Kuna ve’l-elka, Tezkiretu’l-Huffaz, Tabakatu’l-Huffaz (Hadisçilerin biyografilerini içerir. İlk olarak Göttingen’de 1833 yılında basılmıştır), El-İber fi haber men ğaber (Kapsamlı tarih kitabından alıntıları içeren ve tarihi olayların alfabetik sıraya göre düzenlendiği bir eser olup British Museum’da müellif hattıyla yazılmış bir nüshası vardır), Mizanu’l-itidal fi nakdi’r-rical (Hadisçileri konu alan ve alfabetik sıraya göre hazırlanmış bir eserdir. İlk olarak Hindistan’da 1884 yılında basılmıştır), Tecrid esma’i’s-sahabe (Sahabeleri konu alan bir eser olup H. 1315 tarihinde Haydarabad’da basılmıştır), Et-Tıbbu’n-Nebevi : İlk olarak Mısır’da taşbaskısı yapılmış, daha sonra Fransızca’ya çevrilmiştir), El-İ’lam bi vefeyati’l-a’lam, Tabakatu’l-kurra’, Tehzibu’t-tehzib, İhtisar tarihu’l-hatib, İhtisar suneni’l-Beyhaki, Fethu’t-talib fi ahbâr Ali bin Ebi Talib, Menakıbu’l-Buhari.

KAYNAKÇA: Carl Brockelmann / GAL (Leiden 1954, II/57), Corci Zeydan / Târîh âdâb el-Luğa el-ʻarabiyye (Beyrut 1983, III/201), Hayruddîn ez-Ziriklî / el-A’lâm (9. Baskı, Beyrut 1990, V/326), İbn Hacer el-Askalânî / ed-Dureru’l-Kâmine (Beyrut t.y., III/337, 338), İbn Şâkir el-Kutubî / Fevâtu’l-Vefayât (Kahire H. 1277, II/183,184), İbn Tağrîberdî / en-Nucûmu’z-zâhira (Mısır t.y., XI/182, 183), Salâhuddin es-Safedî / el-Vâfî (y.y., t.y., II/163-168), Şevket Beysanoğlu / Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (Ankara 1996, I/24-27), Tâcuddin es-Subkî / Tabakâtu’ş-Şâfiiyye (Mısır, t.y.V/216-226), Taşköprülüzâde / Miftâhu’s-sa’âde (Haydarabad H. 1328, I/212; II/216, 217), El-Yâfi’î / Mir’âtu’l-Cinân, 331-333) M. Faruk Toprak / Prof. Dr. Faruk Toprak / "Ez-Zehebî" (İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi, 2013) - İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2019).

KİTÂB-ÜL-KEBÂİR ADLI ESERİNDEN BÖLÜMLER

KİTÂB-ÜL-KEBÂİR ADLI ESERİNDEN BÖLÜMLER

 

Büyük günahlar: Allahü teâlânın Kur’ân-ı kerîmde, Resûl-i ekremin hadîs-i şerîflerinde ve Selef-i sâlihînin bildirdiği haberlerde yapılması yasaklanan şeylerdir. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde, büyük günahlardan ve haramlardan sakınan kimselerin küçük günahlarını affedeceğini va’d etmekte ve Nisa sûresi otuzbirinci âyet-i kerîmesinde meâlen; “Eğer siz, yasak edildiğiniz günahların büyüklerinden sakınırsanız, sizden diğer kabahatlerinizi örteriz ve sizi iyi bir gidişata sokarız” buyurmaktadır. Yine Allahü teâlâ, büyük günahlardan sakınan kimseleri Cennete sokacağına kefil olmakta ve Şûra sûresi otuzyedinci âyet-i kerîmesinde meâlen; “O kimselerdir ki, büyük günahlardan ve açık rezaletlerden kaçınırlar, öfkelendikleri zaman da, onlar kusur bağışlarlar” buyurmaktadır.

Müslümanların kaçınması lâzım olan büyük günahları araştırdığımızda, âlimlerin bu konuda ihtilâf ettiklerini görüyoruz. Ba’zı âlimler dediler ki: “Büyük günâhlar yedidir.” Bu konuda, Resûlullah efendimizin ( aleyhisselâm ) şu hadîs-i şerîfini delîl gösterdiler “Helak edici şu yedi şeyden kaçınınız: Allahü teâlâya ortak koşmaktan, sihirden, haklı durum hâriç, Allahü teâlânın haram kıldığı cana kıymaktan, faiz yemekten, yetim malı yemekten, savaş günü harpten kaçmaktan, namuslu mü’min hanımlara iftira etmekten.” Bu hadîs-i şerîfi, hadîs imamları ittifâkla bildirdiler. İbn-i Abbâs ( radıyallahü anh ); “Büyük günahların sayısı yetmişe ulaştı” buyurdu.

Yukarıdaki hadîs-i şerîf, büyük günahların sayısını sınırlamamaktadır. Bu hadîs-i şerîf, zinâ etmek, adam öldürmek, hırsızlık yapmak gibi büyük günahlardan birini işleyen kimsenin, âhırette azâba, gadab-ı ilâhiyyeye uğrayacağı husûsuna delîl olmaktadır. Yine bu hadîs-i şerîf, bu yedi büyük günâhı işliyenlerin, Resûl-i ekremin ( aleyhisselâm ) diliyle la’nete uğrayacaklarına delîl olmaktadır.

KAYNAKÇA: Tayyar Altıklulaç (Ma'rifetü'l-kurra'il-kibar'ale't-tabakati ve'l-a'sar (4 Cilt, 1995), Zehebî (ehlisunnetbuyukleri.com, 06.04.2019).

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör