Şair
ve yazar, ressam. 15 Aralık 1947, İzmir doğumlu. Eşi İhsan Beriş, emekli
generaldir. İzmir Cumhuriyet Kız Enstitüsü (1964) mezunu. Ücret karşılığı resmi
ve özel bir işyerinde çalışmadı. Hayatının büyük bir bölümü Avrupa ve
İstanbul’da geçti. Oturduğu yer olan Bodrum’daki kültür sanat kuruluşlarının
aktif üyeleri içinde bulunarak, birçok
sosyal kültürel etkinliği düzenleyenler arasında yer aldı.
Zaman
zaman yerel gazetelerde şiirleri ve köşe yazıları yayımlandı. Yerel radyo ve
televizyon programlarına katıldı. Şiir, öykü ve roman çalışmalarını yanı sıra
resimle yakından ilgilenerek, yağlı boya resimleriyle üç karma sergiye katıldı.
Bazı kitaplarının kapak resimlerini, kendi yaptığı yaşlı boya resimlerinden
seçti. Bitez Çevre Gönüllüleri Derneği, Bodrum Kadın Birliği, Bodrum Art -
Bodrum Sanat ve Kültür Derneği, Bodrum Kar – Sanat Kültür Derneğinin aktif
üyesi olup; Umran ve Gürkan adlarında iki çocuk annesidir.
“Sayın Beriş’in romanı”... Ve Siste Açtı Lâle”, sadece şiirsel bir dille
yazılmış olmakla kalmıyor; bu yalın dil, o güzel Türkçe, sade ve akıcı anlatım, konunun gerek ele alınışı gerekse ustaca kurgulanışı ve de işlenişi
dolayısıyla baştan sona, yani ilk sayfasından son satırlarına kadar büyük bir ilgi ve beğeniyle okunma şansını da
kazandırıyor kitaba.” (Bülent Akkurt)
ESERLERİ:
ŞİİR:
Duygu Seli (1995).
ÖYKÜ:
Yarın Bugün Oldu (1995).
ROMAN:
… Ve Siste Açtı Lâle (2003).
HAKKINDA: Bülent Akkurt / Feriha Beriş’in Romanı
“... Ve Siste Açtı Lale” (Sanat Çevresi, Ocak-Şubat 2004).
Sevgi yağmurları arıyorum
Sine sine yağan
Yıkanıp arınmak için
Tenimle içmek için
Sevgi yağmurları arıyorum
Sevgi rüzgarları arıyorum
Tatlı tatlı esen
Yüzümü sevgiyle okşayan
Saçlarımı savurup dans ettiren
Sevgi rüzgarları arıyorum
Güneşte sevgi arıyorum
Ruhumu sevgiyle saran evrene çoşku katan
Mutlu ışıklar saçan
Güneşi arıyorum
Sevgi insanları arıyorum
Özünde sevda olan
Doğaya tutsak olan
Sevgi insanları arıyorum
Yağmurda sevgi
Rüzgârda sevgi
Güneşte sevgi
İnsanda sevgi arıyorum
Zincirin halkası tamam
Tastamam sevgi arıyorum
Bodrum’a yerleşen İzmirli
yazar-şair Feriha Beriş, beş yılda üçüncü kitabını yazdı.
Bodrum’a gönül veren sanatçılar
kervanına katılan Beriş, kış aylarında gittiği Paris ile Bodrum’da
yaşadığı olayları hikayelere çevirerek, “Ve Siste Açtı Lale” adlı
kitabında topladı. Bodrum’da daha önce “Duygu Seli” adlı şiir kitabıyla, “Yarın
Bugün Oldu” adlı öykü kitabını yayımlayan, Bitez Çevre Gönüllüleri Derneği ile
Bordum Kadın Birliği’nde aktif görev alan evli ve iki çocuk annesi Beriş,
“Paris-Bodrum hattında mükemmel bir genç kızın, duygularına kapılıp mutluluk
yolunu ararken girdiği çıkmaz yolda çırpınışlarını, yalnızlığı ve umursamazlığı
anlattım. Değişik yerler, uzak şehirler ve farklı insanlarla geçen olayları
hikayeleştirdim. Maddiyat üzerine kurulmuş hayatların aşkı nasıl yok ettiğini
dile getirdim. Herkes, kitabımdaki karakterleri kendinde, bir yakınında
bulabilecek” dedi. Beriş, Bodrum’un kendisine ilham verdiğini de söyledi.
İşte şimdi, siz sevgili
okuyucularıma, aslında bir şair hem de çok değerli bir şair olan Feriha Beriş
hanımefendinin ilk romanı hakkındaki düşünce ve değerlendirmelerimi sunmaya
çalışacağım.
Feriha Beriş de artık bir
Bodrumlu. Ve, Bodrum için bir şeyler yapabilmek, yaşadığı kente bir şeyler
katabilmek için elinden geldiğince çalışmakta olan bir sanatçı. 1995 yılında
yayımlanmış “Duygu Seli” adını taşıyan bir şiir kitabı ile, 1998 yılında çıkmış
olan “Yarın Bugün Oldu” adını verdiği bir öykü kitabı var. Aynı zamanda seramik
ve resim çalışmaları da yapmakta...
Sayın Feriha Beriş, şiirsel bir
dille kaleme almış olduğu “... Ve Siste Açtı Lâle” adını vermiş olduğu
romanının kitap kapağını da kendi hazırlayarak sadece bir şair ve yazar değil,
aynı zamanda bir ressam olarak da sanatın oldukça değişik dallarında başarının
doruğunda olduğunu kanıtlıyor okuyucularına.
Sayın Beriş’in romanı”... Ve Siste
Açtı Lâle”, yukarıda da bir nebze değinmiş olduğum gibi sadece şiirsel bir
dille yazılmış olmakla kalmıyor; bu yalın dil, o güzel Türkçe, sade ve akıcı
anlatım, konunun gerek ele alını¬şı gerekse ustaca kurgulanışı ve de işlenişi
dolayısıyla baştan sona, yani ilk sayfasından son satırlarına kadar büyük bir ilgi
ve beğeniyle okunma şansını da kazandırıyor kitaba. Büyük bir içtenlikle
söylemeliyim ki; çeşitli konular ve işler açısından benim oldukça sıkışık bir
çalışma dönemine rastlamış olduğu halde, önce “şöyle kırk-elli sayfa bir gözden
geçireyim, sonra rahat bir zamanda okurum” diyerek elime almış olduğum kitabı
sanırım elimden bırakmadan tamamlamış olduğumu söyleyecek olursam ne demek
istediğimi değerli okuyucularım anlayacaklardır.
Ben genelde kitap tanıtım
yazılarını yazarken fazla derinlere inmek ve özellikle de konuyu işlemekten
yana değilimdir. Bu. özelliğimi yitirmeden, Sayın Feriha Beriş’in romanına
yazmış olduğu “Önsöz”den buraya bir kaç satır aktarabilirim diye düşündüm.
Madem ki yazar bunları romanın başına almış o zaman bir sakınca¬sı olmasa
gerek. Bu satırlar sizlere de roman hakkında bir fikir verecektir.
Sayın Beriş şöyle diyor:
“Ve Siste Açtı Lâle, bir çiçek
kadar narin ve güze! Lâle’nin romanı.
Kitapta bir erkeğin, kadınlarla
yaşadıkları; mükemmel bir genç kızın duygularıyla mutluluk yolunu ararken
girdiği çıkmaz yolda çırpınışları... Yalnızlığı, umarsızlığı...
Değişik yerler, uzak şehirler ve
farklı insanlarla geçen bir zaman diliminin sizlere sunulması.
Suat ve Lâle’nin yaşamı, aldıkları
kararların getirdiği olaylarla gelişiyor. Bir kader çizgisinin üzerinde yürüyor
gibi devam eden öykü aslında mesajlarla dolu. Maddiyat üzerine kurulmuş
hayatların aşkı nasıl yok ettiğini yaşayıp, iki insanın yaşantılarındaki iniş
ve çıkışları merakla okuyacaksınız...”
Hanım yazarların her geçen gün yazın
dünyamızı güzelleştirme yolunda ciddi adımlar attıkları görülüyor ve bu da
bizleri çok mutlu ediyor.
Sayın Feriha Beriş sanıyorum yeni
yeni romanlarıyla bu yolda adım adım zirveye doğru yürüyecek. Bizlere izlemek
ve kutlamak kalıyor.