17. Yüzyıl İslam alimlerinden. Diyarbekirli
Sadreddin Şirvanî'nin oğlu olmasından dolayı lakabı
"Sadreddinzâde"dir. Babasi gibi her fende önder olup medreselerde
ders-i âmlık yaptı. Kaynaklarda, bir süre bulunduğu anlaşılan Halep'ten
arkadaşlarıyla birlikte Diyarbekir'e geldiğinde Nasuh Paşa'nın onu Diyarbekir
medreselerine Müderris olarak tayin ettiği, önce Şafii iken Hanefi olduğu, Sahn
payesiyle iftaya mezun olduğu belirtilir. Nasuh Paşa sadrazam olunca, İstanbul'a
giderek Sahn-ı Seman Medresesi (Fatih) müderrisi olmuş, sonra kendisine Haleb ve
Mekke mollası payeleri verilmiştir. Eylül 1618'de İstanbul Sultan Ahmed
Darulhadisi tamamlandığında İstanbul Mollası payesiyle bu medresenin ilk
müderrisi olmuştur.
Mehmed Süreyya, onun için "Emin Mehmed Efendi, Receb 1036 ortalarında (Nisan 1627 başları) vefat
etti. Üsküdar'da medfundur. Arab ve Acem ulemasının önderi olup, aklî ve naklî
ilimlerde tekdir. Tefsir-i Şerife haşiyesi ve her fenden eserleri vardır. Oğulları
Ruhullah Mehmed Efendi ve Nimetullah Efendi'dir." demektedir.
HAKKINDA: Mehmed Süreyya / Sicill-i Osmanî (c. 1, s. 403, 412-413), İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).