Gazeteci Yazar, Genel Yayın Yönetmeni, Editör, 13 Ağustos 1997’de İstanbul’da dünyaya geldi. Aslen Artvinli, Gürcü kökenlidir. Çamçeşme İlköğretim Okulunu ve Pendik Fatih Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde okudu.
Enes
Batman, eğitim hayatı boyunca çeşitli kültürel faaliyetlerde bulunmuştur.
2019-2020 yıllarında ÇETO dergisinde editörlük, 2016-2021 yıllarında ise Serçe
Edebiyat dergisinde genel yayın yönetmenliği görevini üstlenmiştir.
Kültür-sanat odaklı köşe yazıları ise Karar gazetesinde yayımlanmaktadır. İLKE
Analiz sitesinin editörüdür.
KAYNAKÇA:
Yazarlar (karar.com, 19.01.2022), Enes Batman (tr.linkedin.com, 29.01.2022), Enes
Batman (serceedebiyat.wordpress.com, 29.01.2022), Enes Batman (karar.com, 29.01.2022),
Enes Batman (ilkeanaliz.net, 29.01.2022), Enes Batman Köşe Yazıları (koseyazarioku.com,
29.01.2022), Enes Batman (bizdenbiri.com, 29.01.2022).
Sezen
Aksu’nun son şarkısını dinlediğimde derin bir hayal kırıklığı yaşadım.
Şaşırdım, üzüldüm, öfkelendim, yakıştıramadım, kabullenemedim.
Hayır,
Sezen Aksu’nun 2017 yılında çıkardığı ve son günlerde gündem edilen “Şahane Bir
Şey Yaşamak” şarkısından bahsetmiyorum. Gerçekten son şarkısı olan “Belki de
Aşk Lazım Değildir” şarkısından bahsediyorum.
İlk
aşık olduğumda onun şarkılarına sarılmıştım. Hangimiz öyle yapmadık ki?
Her
görüşten arkadaşım var, inanır mısınız hepsi de aşık oluyor. Aşık olunca da
mutlaka Sezen Aksu’ya koşuyor. Şimdi onun “belki de aşk lazım değildir” demesi
çok acıttı içimi.
Fakat
yine de üzüntümü ve öfkemi içimde tutmayı tercih ettim. Çünkü o gerçekten çok
büyük bir sanatçı, bazen farklı şeyler düşünüp söyleyebiliriz. Hepimiz aynı
şarkıyı söylersek gürültüden geçilmez bu dünya.
Tüm
gürültünün içinde sakince bizim şarkımızı söylüyor o. Toplumun ortak
değerlerinden biri. 2002 yılında Türkçe, Ermenice, Rumca, İbranice, Arapça ve
Kürtçe şarkılar söylediği “Türkiye Şarkıları” konser dizisini yaşım sebebiyle
kaçırdığım için ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Onun Yunus’tan bestelediği
sözlerle, sanat müziğinden aldığı makamlarla, halk müziğinden seçtiği enstrümanlarla
ürettiği yeni müzik gerçek bir sanat örneği birçoğumuz için.
Öyle
ki, şu anda Sabah Gazetesi’nin başyazarı olan Mehmet Barlas 2012 yılında NTV’de
Sezen Aksu’yu ağırlarken programa “Benim gözümdeki Sezen Aksu Türkiye’nin büyük
sentezinin bir ürünü” diyerek başlamıştı. Ne kadar da haklıymış.
Bugün
Mehmet Barlas’ın başyazarı olduğu gazete ve o gazetenin başını çektiği tarzdaki
diğer gazeteler Sezen Aksu için eleştiri boyutlarını aşacak şeyler yazıyor. Ne
kadar da üzücü.
Oysa
Sezen Aksu’nun linç edilmesine sebep olan ilgili sözlerin bir hakaret
içermediği kolayca anlaşılıyor. Cennette şeytana kanarak elma yenilmesi
hadisesine atıf yapılan sözlerin dini açıdan da bir sorun teşkil etmediğini
birçok ilahiyatçı söyledi.
Yine
de eleştiri her zaman zenginliktir. Başka bir iklimde yaşasaydık, Sezen
Aksu’nun ilgili ifadeler yüzünden eleştirilmesi verimli bir tartışma
doğurabilirdi. Belki de Sezen Aksu çıkıp “niyetim şuydu, yanlış anlayıp kırılan
olduysa özür dilerim” de diyebilirdi. Bunların tümü medeniyet örneğidir
sonuçta.
Fakat
ne yazık ki Türkiye’de bir şarkının bile siyasi polemiğe dönüşmesi yalnızca
birkaç saniye sürüyor. Şarkıda hatalı ifade varsa diğer sanatçıların ve ilgili
sivil inisiyatiflerin eleştiri getirmesi beklenirken, konu “Milli Beka Hareketi”nin
veya siyasi liderlerin gündemi oluyor.
Açıkça
söylemek isterim:
Siyasetçiler
işine baksın, sanatı biz tartışırız.
Türkiye’de
derin bir yoksulluk var. İşsiz sayısı, enflasyon oranı ve gelecek kaygısı
giderek büyüyor. İnsanlar faturalarını ödeyemiyor, çocuklarına çikolata almakta
zorlanıyor.
Böyle
bir ülkede siyasetçilerin şarkı sözü tartışma lüksü yok. Hiçbirinin haddine
değil. Onlar, şu anda emeğin değerini artırmakla ve onurlu bir hayat sürmemizin
önündeki engelleri kaldırmakla görevliler.
Uzun
zamandır bu köşeden söylüyorum: Bir kalabalığı toplum yapan şey ortak
iyileridir ve bizim ortak iyilerimiz giderek azalıyor. Her şeyin politik bir
tartışmanın tarafı olması ortak değerleri yıpratıyor. Sezen Aksu bu ülkenin
ortak değeridir ve şu anda değerlerimize saldırılıyor!
Evet,
“değerlerimize saldırılıyor” ifadesini özellikle kullanıyorum. Çünkü siyasi
iktidar uzun zamandır bu ifadeye yaslanıyor. Geçmişte uzun zaman saldırıldığı
için toplumda da bu endişe daima diri duruyor. Fakat bugün saldırı olmasa bile
beş yıl önceden bir şarkıyı bulup sözleri çarpıtarak “değerlere saldırılıyor”
denilebiliyor. Bu çatışmaya yaslanan ve hatta muhtaç olan siyasetin artık
değişmesi gerekiyor. Çünkü bu sürdükçe Sezen Aksu dinlemek bile politik bir
tavır haline geliyor, şiddet ikliminden etkileniyor ve hepimizi yoruyor.
Bu
iklimin artık değişmesi lazım. Nasıl olur bilmiyorum.
Biz
yine de inatla gülümseyelim. Belki şehre bir film gelir, kim bilir…
KAYNAK:
Değerlerimize Saldırılıyor (karar.com, 19.01.2022),