Bitlis emiri, tarihçi (D. 25
Şubat 1543, Keruhrud / Kam / İran – Ö. 1603/04, Bitlis). Asıl adı Şerafeddin
olup, tam adı Şeref Han bin Şemseddin’dir. 1533’te Ulama Han tarafından
öldürülen Bitlis Beyi Şeref Han’ın torunu, Bitlis’in Ulama Han’a verilmesinin ardından
Safevilere iltica eden Şemseddin Bey’in oğludur. İlk eğitimini Keruhrud
kadılarından aldı. Dokuz yaşında Şah I. Tahmasb’ın Kazvin’deki sarayına
gönderildi ve burada dini ilimler tahsili gördü. 1560’ta Şah tarafından Rojeki
aşiretinin idaresiyle görevlendirildi. 1568’de çıkan isyanı bastırmak için
gönderildiği Gilan’da yedi yıl kaldı. Sonrasında Sirvan ve çevresinin
yönetimine getirildi. Şah Tahmasb’ın vefatının ardından yerine gelen Şah II.
İsmail, kendisine “Emirü’l-Ümera” unvanı vererek merkeze çağırdı. Bir süre
sonra çıkan iç karışıklıklarda Şah’ın karşısında yer aldığı söylentisinin
yayılması üzerine Şeref Han’a güveni sarsılan Şah II. İsmail, onu Nahcivan
idaresine gönderdi.
Merkezle arası giderek
açılan Şeref Han, Van Beylerbeyi Husrev Paşa aracılığıyla III. Murad tarafından
kendisine Bitlis emirliğinin verilmesiyle, dört yüz adamı ile birlikte Osmanlı
Devleti’ne iltica etti (3 Aralık 1578). Osmanlı-İran savaşlarına, Gürcistan,
Sirvan, Kevan ve Azerbaycan seferlerine katıldı. Hizmetlerinden dolayı
Bitlis’in yanında Muş çevresinin idaresi de ona verildi.
1582’de İstanbul’a giderek
Sultan III. Murad’ın huzuruna çıktı. Bitlis, Adilcevaz, Van, Muş sancakları ve
oldukça yüksek akçe ve has gelirleriyle ocaklık statüsünde mutasarrıf oldu.
1597’de Bitlis ve çevresinin idaresini oğlu Şemseddin Bey’e bırakarak, Kürt
tarihini anlattığı ünlü eseri Şerefnâme’yi
kaleme aldı. Bitlis’te vefat eden ve burada Gökmeydanı’nda bir medrese
yaptırmış olan Şeref Han’ın mezarı, Bitlis’te, Şerefiye Külliyesinin avlusundaki
türbenin içindedir.
Şiir ve edebiyata ilgi
duyan, adil, dindar ve hayırsever biri olarak tanınan Şeref Han, Farsça kaleme
aldığı Şerefnâme isimli ünlü eserini
III. Mehmed’e ithaf etti. Kendi biyografisinin de yer aldığı eserde, Kürt
boylarının siyasi tarihini, kabile yapılarını ve boylar arası ilişkileri tasvir
etti. Eser bu bakımdan, Doğu Anadolu ve Batı İran’ın 16. yüzyıl siyasi, sosyal,
dini ve kültürel tarihi konusunda önemli bir kaynaktır. Şerefname, Türkçe’nin
yanı sıra İngilizce, Fransızca, Rusça gibi dillere tercüme edilmiştir. Şerefnâme, son olarak, François Bernard
Charmy’un Farsça’dan Fransızca’ya çevirinden, Celal Kabadayı ve Celal Katı’nın
çevirisiyle “Şerefname Yazan:
Şerafeddin Han (Erzurum Eyaletinde Bitlis Beyi)” adıyla 2009’da yayımlandı.
Daha önce Süleyman Savcı' nın yaptığı iki ciltlik
tercüme ise Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi'nde bulunmaktadır. Emir Şeref oğlu Emir Şemseddin tarafından 1533’de
yaptırılan Şeref Han Türbesi, Bitlis’tedir.
“Yasaklamalar
dolayısıyla Türkçe çevirisi ancak 1971'de çıkan Şerefname'nin Kürt tarihi ve
sosyolojisi açısından ne denli önemli bir kaynak olduğunu biliyoruz. Şerefname,
Bedlis (Bitlis) beyi Şeref Han tarafından 1597'de Farsça yazıldı. Orijinal
elyazma nüshası Oxford Üniverisitesi'nin Bodleian Kütüphanesi'nde bulunan eser
1669'da yine Bitlis beylerinden Ahmed Mirza Bey ve 1681 yılında Şem'i takma
isimli bir yazar tarafından iki defa Arap harfleriyle, 1930'da ise Diyarbakırlı
öğretmen Süleyman Savcı tarafından Latin harfleriyle olmak üzere üç kez
Türkçeye çevrildi, ancak yayımlanmadı. İlki 1971'de çıkan M. Emin Bozarslan
çevirisi ise sonra tekrar basıldı.” (Avni Özgürel)
KAYNAK: Büyük Larousse (c.
18, s. 11052-11053, 1986), Ana Britannica (c. 20, s. 265, 1987), Bekir Kütükoğlu / Osmanlı-İran Siyâsî Münâsebetleri: 1578-
1612 (1993), M. Fahrettin Kırzıoğlu / Osmanlıların Kafkas-Elteri'ni Fethi: 1451-1590 (1998), Tahmasb / Tezkire (çev. Hicabi Kırlangıç,
2001), Avni Özgürel / Türkiye'nin iki asırlık engelli yolu (Radikal, 2.10.2005),
Osman Gazi Özgüdenli / “Şeref Han” (TDV
İslam Ansiklopedisi, c. 38, s. 548-550, 2010), İhsan Işık / Ünlü Devlet Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi,
c. 1, 2013) - Resimli ve
Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12,
2015).