Türk Halk Müziği Araştırmacısı, Saz
Sanatçısı, Koro Şefi, Şair ve Yazar (D.. 1956, Diyarbakır - Ö. 12 Eylül 2021,
Diyarbakır). İlkokul, ortaokul, lise ve yüksekokulu Diyarbakır'da tamamladı.
Müziğe İlkokul yıllarında ağabeyi Aşık Zülfü Yoldaş'ın bağlamasıyla başladı.
1972 yılından itibaren Diyarbakır mahalli düğünlerinde saz icracılığı yaptı.
1976 da ifa ettiği askerlik görevinin ardından 1978'den 1985 yılma kadar
gazinolarda profesyonel elektro bağlama icracılığı yaptı. 1986 tarihinde Dicle
Üniversitesi Rektörlüğünde göreve başladı.
1992 yılında kurulan D.Ü.
Rektörlüğü T.H.M Korosuna şef saz olarak seçildi ve koroda dört yıl yaptığı şef
bağlama icracılığı sonunda 1995 yılında Koronun başına şef olarak getirildi.
2002 yılma kadar devam ettiği koro şefliği döneminde Dicle Üniversitesi adına
onlarca Halk Konseri yönetti, konserlerinde yazdığı mizansenler, derlemeler ve
şiirler yer aldı. Üniversite korosunu ilk defa üniversitelerarası yarışmalarda
temsil ederek başarılar kazandırdı.
Hayri Yoldaş, sekiz yıl ardarda "Şark Bülbülü Celâl Güzelses"i
Anma gecelerini üniversite adına tertipleyerek geniş katılımlarla yönetti.
Yönettiği etkinliklerin ardından çeşitli kurumlarca teşekkür belgeleriyle
ödüllendirildi. Mahalli Tv'lere 200'e yakın müzik programları hazırlayıp yönetti.
MESAM üyesi olan Hayri Yoldaş'ın TRT - THM Türkü Repertuarında Diyarbakır’dan
derlemeleri bulunmaktadır. 20 adet derlemesi ve 30 adet bestesi ile halen bu
doğrultuda çalışmalarına aralıksız devam etmektedir.
21 Haziran 1943’te Celâl Güzelses'in kurduğu ve daha sonra ilgisizlikten
kapanan “Diyarbakır Musiki Cemiyeti”ni 22 Haziran 2004 tarihinde “Diyarbakır
Mûsikisini Yaşatma Derneği” olarak yeniden kurdu. Bu derneğin koro şefliğini ve
genel başkanlığını iki yıl yürüttükten sonra talep üzerine “Celal Güzelses
Mûsiki Derneği”ni 28 Mayıs 2006 tarihinde,
merhumun kızı Nevin Güzelses ile birlikte Diyarbakır'da kurarak genel
başkanlığını ve koro şefliğini yürüttü.
Evli ve üç çocuk babası Hayri
Yoldaş, kurduğu “Velime Grubu” ve “Eyvan Grubu” ile TRT Diyarbakır GAP
Radyosunda Periyodik Programlarla Diyarbakır otantik müziğini duyurmakta ve
yaymaktaydı..
Ödülleri:
Hayri Yoldaş, Ocak 2019’da
DİMFAD GSK'nın 17. Kuruluş Yılı münasebetiyle düzenlenen 'Kültür, Spor ve Sanat
Ödülleri'inde 'Diyarbakır Mûsıkîsine Emeği Geçenler' dalında ödüle layık
görüldü.
Kitapları:
Taş Plaklarda Şark Bülbülü Celal
Güzelses (2005), Diyarbakır Halk Musikisinde
Güzelses, Diyarbakır Musiki ve Diyarbakır Halk Müziği, Sıtran-u Klame Kürdi, Hinkirina Tenbura Kurdi, Hayri
Yoldaş Derleme Beste ve Şiirleri.
Derleme ve Besteleri:
1- Neylerem Köşkü Sarayı, 2- Kırklar Dağı Kaderime
Ağlaram, 3- Çay Önünde Hüllem Var, 4- Bağdadın Hamamları, 5- Mardin Kapısında
Kelek Bağlanmış, 6- Coşkun Sular Bulandırır, 7- Ah Bibi, 8- Hatun Katsal Akmaz,
9- Tılabuşta Kalmışam, 10-Diyarbakır Diyardır, 11-Diyarbakır Kızları, 12-Reşoya
Beddua,13-Meftunem, 14-Acem Güzeli, 15-Estir Güzelim Estir, 16-Benim Yarim
Yaramazdır, 17-Diyarbakır Berber Türküsü, 18-Köprüden Geçti Gelin, 19-Damat
Giydirme Oyun Havası, 20-Zelal, 21-Bir Zalim Elinden, 22-Berf Bariye, 23-Rınde,
24-Naza Amed, 25-Yoğurdun Kaymağına, 26-Amid'in Türküsü, 27-Beydağından İndim,
28-Buka Zeri, 29-Çavşınamın, 30-Dere Nu Ciki Xweşe, 31-Dön Gel Babam, 32-Hele
Hele Bakın Gelin, 33-Hele Biraz Eylen Yolcu Kardaş, 34-Rabın Henneye Buke,
35-Aşığın Sohbet Tadından, 36-Sarıkamış Şehitleri, 37-Gel Yunus’un Kapısına, 38-Hepimiz
Adem’in Soyundan Geldik, 39-Ömrüm, 40-Yokluğun Ölüm Gibi, 41-Yalan Oldu,
42-Sinemde Kırmızı Gül Dikeni, 43-Sessizlik Yurduna Göç Eden Canlar, 44-Sazan
Mevsimi, 45-Kerbela, 46-Doldum Geldim, 47-Dağlar Yarimi Gördün mü, 48-Garip,
49-Bana Ayrılıktan Sakın Söz Etme, 50-Bakıversen Şu Gönlüme, 51-Ateş Düştü
Yaktı Beni Kor Leyla, 52-Aşk Kazasına Yaz Beni, 53-Amidimi Görmeden,
54-Affetmem Asla Seni, 55-Zor Zamana Düşsen Dostun El Olur, 56-Zeriyamın,
57-Güzellikte Üç Şey Vardır, 58-Keşeo (Oyun Havası), 59-Dızo, 60-Delilo,
61-Delocan ,62-Çaçan, 63-Kına Koydum Siniye, 64-Mubarek, 65-Yoğurdun Kaymağına,
66-Diyarbakır Halayı, 67-Avare, 68-Yeşil Yaprak Arasında, 69-Azrail serine
çöktüğü zaman, 70-Ben Yoldaş-i Kerbelayım.
Vefatı:
Diyarbakır’ın son dönemlerdeki en tanınmış
müzisyenlerinden, çok yönlü sanatçı Türk Halk Musikisi sanatçısı Hayri Yoldaş,
12 Eylül 2021 günü Covid-19’dan Diyarbakır’da vefat etti.
Hayri Yoldaş İçin Ne Dediler?
Hüzünlü bir veda
Güzel Diyarbakır’ımızın güzide
insanı,
Musiki üstadı,
Müzik hocası,
Bestekâr,
Söz yazarı,
Ses ve saz sanatçısı
Yeri doldurulamayacak beyefendi
insan
Gönlümden yeri, gözümden hayali,
kulağımdan sesi silinmeyecek olan değerli arkadaşım Hayri Yoldaş bugün
sevenlerine ve müzik dünyasına cennette buluşmak üzere veda etti.
Hakkını helal et hakikatli
arkadaşım. (M. Kadri GÖRAL)
KAYNAKÇA: Hayri Yoldaş / Taş
Plaklarda Şark Bülbülü Celal Güzelses (2005, Diyarbakır), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar
ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2009), Kendisinden alınan
bilgiler (2013), İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) – Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve
Sanatçılar (2014)..
Kanatsızken kanat gerdin
Üşüsem üstüm örterdin
Kucağın yorgan ederdin
Benim kanım canım anam
Mektubumu sen özlerdin
Asker yolumu beklerdin
Uğruma yaşlar dökerdin
Gözümün nurusun anam
Şüphesiz Allah katında
Cennet ayağın altında
Hem zahirde hem batında
Kalbimde bir parçasın anam
Dünyaya yine gelseydim
Sırtımdan hiç indirmezdim
Eline toz değdirmezdim
Benim ruhum canım anam
Kalemi aldım elime
Düğüm atıldı dilime
Demeğe yetmez kelime
Alem’e sığmazsın anam
Kimse sen gibi özlemez
Şiirler Seni Övemez
Yazmaya kalemler yetmez
Hakkını helal et anam
Hayri YOLDAŞ
01.01.2006
Bir güzelin endamına vuruldum
Esir olup gözlerinde tutuldum
Fark etmedim neresinden vuruldum
Faili meçhule güzel yaz beni
Bu yandığım yürekten bakışın mı
Yoksa saçlarına gül takışın mı
Öldürdüğün o en son bakışın mı
Faili meçhule güzel yaz beni
Beni vuran dünyalar güzeliydi
Her yerinde binbir silah gizliydi
Açtığı yaraları bir görmeliydi
Faili meçhule güzel yaz beni
Seven aşık böyle zalim vurulmaz
Vurulsa da insafsızca atılmaz
Aşk yarasının cezası yatılmaz
Faili meçhule güzel yaz beni
Gurbet elde mezarımı kaz bari
O suçsuzdu günahsızdı de bari
Öldürdüğün temiz aşkıma sayıp
Üzerine aşk kazası yaz bari
Ellerinle mezarımı kaz bari
Telkinimde günahsızdı de bari
Son buseni mezar taşıma koyup
Üzerine aşk kazası yaz bari
Hayri YOLDAŞ
12.08.2012
(İzmir)
Git ayrılık düş peşimden
Ayırma dost kardeşimden
Daha doymadım eşimden
Vakti gelsin buluşuruz
Yolum gözler bekleyenim
Derdine dert ekleyenim
Zamansız bitti bedenim
Vakti gelsin buluşuruz
Beyazlar siyah rengine
Zor gelir ölüm gencine
Bırak geçsin birkaç sene
Vakti gelsin buluşuruz
Tam bir murad alamadım
Torun evlada doymadım
Rüya imiş geç anladım
Vakti gelsin buluşuruz
Hakkınızı helal edin
Zararsız garipti deyin
Biz kalıcıyız demeyin
Vakit dolsun buluşuruz
(30.09.2006)
Dünya düzenini bozan
Kargaya menzili soran
Yiğidi zincire vuran
Sorulur hesabı bir gün
Doldum geldim doldum geldim
Daimiyle doldum geldim
Sivas Madımak’ta yanıp
Akarsuyla doldum geldim
Felek tırpanını alan
Garip dünyasına dalan
Ektiğini bir bir alan
Dürülür defteri birgün
Doldum geldim doldum geldim
Bektaşlarla doldum geldim
Sivas ta dara çekilip
Pir Sultanla doldum geldim
Yoldaşı yolsuz sanmayın
Tutup yabana atmayın
Dünya malından sormayın
Çıkını dirhemsiz bu
gün
Dost dilinden yara almış
Yarası merhemsiz bu gün
Doldum geldim doldum geldim
Mahsuniyle doldum geldim
Hakikat dediğim için
Dokuz köyü gördüm geldim
12.05.2013
Hayri YOLDAŞ
(İzmir)
Viran olmuş şehir gibi
Suyu çekmiş nehir gibi
Prangalı esir gibi
Esarette geçti ömrüm
Çok çabuk geçti seneler
Terk eylendi viraneler
Dost bağından ham meyveler
Tadamadan geçti ömrüm
Peyman için serdim postu
Doğru konuşanlar sustu
Bu dünyada gerçek dostu
Bulamadan geçti ömrüm
Sitem etsem de ne fayda
Eremedim bir murada
Tatsız tuzsuz bu dünyada
Yaşamadan geçti ömrüm
Ferhat olup yar beklerken
Mecnun gibi har beklerken
Mansur olup dar beklerken
Hazan ile geçti ömrüm
Hayri YOLDAŞ
16.12.2006
Türkülerimiz, ağıtlarımız yöreden yöreye
İlden ile öylesine yakışmış ki aşığın sazına,
Kemençe’nin yayına, çobanın kavalına.
Bir kelimesinde anlarız aşk mı, sevda mı ayrılık mı diye;
Mecnun’u yakan Leyla’yı,
Ferhat’a mezar olan Demirdağ’ı.
Ezo Gelin hasretinden öldüğü,
Memleketinden ister toprağı.
Anlamamak mümkün mü bu türküleri.
Semahla döner başımız,
Barakta Bozlakta tutulmaz gözyaşımız.
Misketle şenlenir, halayla zılgıtlar çekeriz.
Seymenler titretir meydanı,
Zeybekler karşılar şimşek gibi düşmanı.
Erzurum’un barında,
Kırşehir’in semahında.
Rize’nin horonunda,
Diyarbakır’ın mayasında.
Silifke’nin kaşığında,
Kars’ın kazaskasında.
Hacivatı, Karagözü her an direkler arasında
Kim istemez üç mum ile dönsün çayda çırada
Aşığıyla, maşukuyla anlarız ki bu renk cümbüşünün bitmeyeceğini.
Biter mi, malzemesi sonsuzdur aşkın.
Şenlendirir Cümbüş’ü Kanun’u Bağlama’sı.
Coşturur sipsi’si mey’i zurna’sı.
Oynatır Tef’i Davul’u Darbuka’sı.
Ya Kemençe’si Rebab’ı Kabak Kemane’si.
Var mı dünyada böylesine zengin bir saz senfonisi.
Söyletir bizi saz, ağlatır bizi yar;
Sonsuz bir aşktır bitmiyor sevgisi.
Sevda çekmekle, yollar gitmekle biter mi.
Türkülerde buluruz en büyük tesellimizi, derdimizi, neşemizi.
Ya dağlara yapılan sitem!
Aktaşlarla tutulan matem!
Hep suçlu gösterilir aynalar,
Sanki haberi almış da götürmemiş turnalar.
Derken bazen dertlere bazen de neşeye karışır.
İşte bitmeyen bizim,
Türkü Sevdamız.
Öyle bir salladın beni
Artçıların bitmedi mi
Canımdan can kopardığın
Yıktıkların yetmedi mi
Boş bulundum gönül ile
Kalbimi kaptırdım yele
Önüne kattın sel ile
Aldıkların yetmedi mi
Söz geçmiyor yüreğime
Sitem ederim kendime
Ateşi ateş üstüne
Yaktıkların yetmedi mi
Bırak gidem kara yere
Derterimi sere sere
Bu sevdaya yüz bin kere
Öldürdüğün yetmedi mi
Yetmedimi yetmedi mi
Kinin hıncın bitmedi mi
Post giydirdin abdal ettin
Bin yıl etti bitmedi mi
Hayri YOLDAŞ
12.05.2012 (İzmir)