Şair
ve yazar. 1973, Zdunye / Gostivar / Makedonya doğumlu. İlkokulu Gostivar'da,
lise öğrenimini ise Üsküp İsa Bey Medresesinde tamamladı. 1998 yılında
Suriye'de Dimeşk (Şam) Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu.
2000-2003 yılları arasında Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İslam Tarihi ve Sanatları Bölümünde yüksek lisans öğrenimini tamamladı. Zdunye
köyünde cami imamı olarak görevini sürdürdü.
Türkçe
dışında Arapça, Arnavutça, Boşnakça, İngilizce ve Makedonca dillerine vakıf
olan Muharrem Yahya’nın şiirleri çeşitli dergilerde yer aldı. Osmanlı
Sadrazamı Lutfı Paşa - 1318/1900 Tarihli Kosova Vilayeti Salnamesine Göre
Gostivar Belediyesi adlı bir araştırması kitap olarak yayımlandı.
KAYNAK:
Türkiye Yazarlar Birliği - Türk Dünyası Şiir Güldestesi -6 (2007).
Ey yaradılışına meleklerin bile itira
ettiği kâin!
Ey varoluşunu Allah'ın eski velisi bile
kıskandığı
varlık!
Ey sohbet gündeminde olan Bezm-i
Âlâ'nın!
Sen ki isimlerini bilebildin, meleklerin
bilemediği, eşyanın!
Söyle bakalım hangi kulağınla dinledin o
senfonik sessizliği?
Sırların sırrını hangi İsimlerle dile
getirdin?
İnebildin mi ruhunun derinliklerine
lambasız?
Yoksa karanlığın korkusundan sığ yerleri
mi
tercih ettin?!
Ey yaradılışını eski velinin kıskandığı
kâin!
Sen ki Bezm-i Elest'te
"belâ"demiştin
Ne de çabuk unutmuşsun dediğini.
Şahit arıyorsun buna
Duruyor ruhunun bodrumlarında
Dans etmeye başla
fizik ötesi melodisiyle
Bir de terennüm eyle
karın ötesiyle
Çıkacak"belâ"dediğin ortaya
bütün cilvesiyle
Balık avına çıkardın zamanında
Eskidi o mesleğin artık
İnsan ruhlarını avlıyorsun şimdi
oltanla...
Allah'a müslümandın zamanında
Gel de gör şimdi
Nasıl olurmuş insan insana müslüman!?
Ey dünyaya sürgün edilmiş Aden sürgünü!
Sen ki Kabil'in soyundan geliyorsun!
Hangi atanla iftihar ediyorsun?
Yeryüzü sana emanet!
Üzerinde doğduğun bir parça toprak
değil!
Ey soyu Kabil'den gelen Aden sürgünü!
Bugün bir adam öldürmüşler.
Zalimler bir zalimi.
Bir kadın için değil
Belki de bir pul yüzünden.
Bugün bin bir adam öldürmüşler
Kim kimi öldürmüş anlamadık, neden
öldürmüş
Ne öldüren anlamış neden öldürdüğünü,
ne de öldürülen neden öldürüldüğünü
Atanın izinden gitme sevdası mı bu?!
Yoksa dayanmış kapıya vuruyor güm güm
herc ü merc?!
Ey içinde çelişkilerin flört ettiği
kâin!
Var mıydı asıl vatanda doğu, batı?
İniş ve çıkışlar, ittifak ve çatışmalar
Sağ-sol, yakın-uzak, mâzi-âti?!
Akıyor muydu zaman,
burada aktığı gibi akarcasına
Kandırılan var mıydı "yarın,
yarın"
aldatmacasına?!
"Dün, dün biz neydik, ney mişiz
meğer"
palavrasına
Bugün, altı milyarı aşmış adedin Kendini
aldatıyor olabilirsin, ama
İlkgününki gibi hâlâ
Yalnız hissediyorsun kendini
Altı milyarın içinde dolaşıyor korkunç
bir
yaratık
Adı yalnızlık!
Geliş yalnız, yürüyüş yalnız, dönüş
yapyalnız!