
Ahmed Rasim
Yazar (D. 1864, İstanbul - Ö. 21 Eylül 1932). Leylâ Feride takma adını kadınlarla ilgili eserlerinde kullandı. İlköğrenimini mahalle mekteplerinde, ortaöğrenimini de 1876’da kaydolduğu parasız yatılı olduğu ve birincilikle bitirdiği Darüşşafaka’da (1883) tamamladı. İki yıl Posta ve Telgraf Nezareti’nde memur olarak çalıştı. Bakırköy’deki özel okullarda öğretmenlik yaptı. Daha sonra hayatını yazarlıkla ve gazetelerde çalışarak kazandı. 1927-32 arası İstanbul milletvekiliydi.
İlk yazısı Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayımlandı. Ceride-i Havadis gazetesinin ücretli yazarı oldu. Ahmed Midhat Efendi’nin yönlendirmesiyle Tercüman-ı Hakikat gazetesine geçti (1884). Sabah, Vakit, Tasvir-i Efkâr, Zaman, Yeni Gün, Cumhuriyet, Akşam, Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde çalıştı. Gülşen, Güneş, Servet-i Fünun, Malumat, Mecmua-yı Ebüzziya, Resimli Kitap dergilerinde yazıları yayımlandı. Hüseyin Rahmi ile Boşboğaz adlı mizah dergisini çıkardı.
1885’te Swen Hedin’den çevirip yayımladığı Fonoğraf, ilk kitabıdır. Servet-i Fünûn dergisinde İlk Sevgi, Layl-i Iztırab, Afife romanları tefrika edildi ve basıldı. Ders kitapları dışında roman, hikâye, fıkra, anı ve inceleme araştırma türlerinde 140 kadar telif eseri ve çevirileri vardır. Çoğu gazete ve dergi sayfalarında kalan bu eserlerin bir bölümü ölümünden sonra kitap halinde basılabildi.
Roman ve öykülerinde İstanbul hayatına dair ilginç betimlemelere rastlanır. Eserleri arasında en önemlisi, liselerde okutulmak üzere yazdığı Resimli ve Haritalı Tarih-i Osmanî (1910-12) adlı incelemesidir. Bu dört ciltlik eseri 1966’da yeni harflerle Meydan gazetesinde yayımlandı. “Faide” başlığı altındaki dipnotları ayrı bir önem taşır. Şehir Mektupları adlı eserinde (4 cilt, 1910-11) II. Abdülhamit dönemi İstanbul’unu büyük bir gözlem yeteneği, sade ve kıvrak bir üslûpla anlattı. Romanları genellikle uzun hikâye tarzında, romantik anlayışta eserlerdir. Çocukluk yıllarından itibaren kaleme aldığı anılarında ve fıkra yazılarında büyük bir başarı gösterdi. Yazar olarak en büyük özelliği, yazılarını bir sohbet havası içinde yazması ve okurunu daha ilk cümleden itibaren kucaklayabilmesidir. Çeşitli edebi akımların dışında kalarak kendine özgü bir üslup ve ironiyle ortaya koyduğu eserleri, geniş bir okuyucu kitlesi tarafından zevkle okundu.
Ahmed Rasim tam bir İstanbul beyefendisiydi. Yaşadığı süre içinde inceleyip gözlemlediği İstanbul hayatını onun üslûbundan okumanın tadı benzersizdir. Darüşşafaka’da Zekai Dede’den musiki dersleri alarak girdiği klasik Türk müziğimizin önemli söz yazarı ve bestecilerindendir. Ünlü söz yazarı ve besteci Osman Nihat Akın torunudur. Altmıştan fazla güftesini şarkı formunda besteledi.
“Türk gazeteciliğinin asıl piri Ahmet Rasim’dir. Ahmet Mithat daha çok ‘hace-i evvel: ilk öğretmen’ olarak tanınır. Rasim daha başka bir deyimle, İkdam sahibi Ahmet Cevdet’in dediği gibi, ‘matbuatın tuzu biberi’dir.” (Agah Sırrı Levend)
“Türk edebiyatının ölümsüz kalemlerinden biri olan, kendini tanımaya vakit ayıramayan kuşakların unutmaya başladığı Ahmet Rasim, en kuvvetli anlamıyla büyük bir artist, büyük bir yazardı… Ahmet Rasim’in yazılarında özellikle İstanbul ; sokakları, evleri, anıt ve genel kurumları, meyhane ve batakhaneleri, mesire yerleri, vapurları ve kayıkları, bir kelimede toplarsak görüntü ve insanları ile sesli ve renkli bir film halinde akmaktadır. Balıkçılar, tulumbacılar, serseriler, kumarbazlar, devrin tanınmış simaları, sanatkarları, mahalle aralarında yükselen kadın ve çoluk çocuk sesleri, yangınlarda, gece baskınlarında, meyhane kavgalarında yükselen karışık, anonim sesler, tabaka tabaka, sınıf sınıf, yaş yaş bütün bir İstanbu, Ahmet Rasim’in yazılarıhnda en öz dilleri, şiveleri, argolarıyla konuşulur. Ahmet Rasim’in eserlerini sıkarsak: İstanbul’un kokusu, esansı damlar.” (Yusuf Ziya Ortaç)
“Bir yazarı anlamanın en kolay ve en faydalı tarzı, eserlerinden birini alarak okumaktır. Bu, onun hakkında söylenen ve yazılan umumi sözleri dinlemek ve okumaktan daha iyidir. Edebiyat eser demektir. Doğrudan doğruya eserle temasın yerini hiçbir şey tutamaz. Bu suretle geniş bilgi edinemezsiniz ama, adeta kısa bir müddet için olsun yazarla karşılaşmış gibi olursunuz… Daima baş vurmaktan hoşlandığım bu usule uyarak, Ahmet Rasim’in elimin altında bulunan Eşkal-i Zaman adlı Tasvir-i Efkar gazetesinde çıkmış fıkralarından mürekkep kitabını okuyorum. Birinci parça o sıralarda değiştirilmiş olan atlı tramvaylardan bahsediyor. Ahmet Rasim, eserlerinin çoğunda aktüel hadiselerden, insanlardan ve eşyalardan bahseder. O, tam bir gazetecidir.” (Prof. Mehmet Kaplan)
“Bir gün büyükbabam anlatmıştı: İkisinin de sınıf arkadaşı olan İkdam’ın patronu Ahmet Cevdet Bey, Ahmet Rasim’e gazetesinde fıkra yazması için teklif yapmış. Üstad’ın kabul etmesi üzerine iş telif ücretini konuşmaya gelince, Ahmet Rasim Usta:
- Uzun yazarsam yarım altın isterim demiş. Kısa yazarsam bir altından aşağı olmaz.
Az ve öz yazmanın telif ücretine yansımış bu nefis değerlendirmesi de unutulacak gibi değildir…” (Haldun Taner)
BAŞLICA ESERLERİ:
ANI-GEZİ: Gecelerim (1894, 1898, 1899, yeni bas. haz. Sabri Koz, 1987), Matbuat Hatıralarından: Muharrir, Şair, Edip (1924’te Zaman’da tefrika, yeni bas. haz. Kazım Yetiş 1980), Gülüp Ağladıklarım (1926, yeni bas. haz. Ahmet Sevinç 1978), Falaka (1927’de Akşam’da tefrika, yeni bas. haz. Satı Erişen. Gecelerim ile birlikte,1954), Romanya Mektupları (1916 yeni bas. haz. Rıdvan Yakın 1988), Fuhş-i Atik (1958).
FIKRA-MAKALE-SOHBET: Külliyat-ı Say ü Tahrir: Makalat ve Musahabat (1907), Şehir Mektupları (4 cilt, 1910-11 yeni bas. haz. Ahmet Kabaklı, 1971, Nuri Akbayar), Ciddi ü Mizah (1918), Eşkal-i Zaman (1918, yeni bas. haz. Orhan Şaik Gökyay, 1969), Gülüp Ağladıklarım (1926, haz. Ahmet Sevinç, 1978), Muharrir Bu Ya (1926, yeni bas. haz. Hikmet Dizdaroğlu 1969), Ramazan Sohbetleri (Sadeleştiren Muzaffer Gökman, 1967), Makâlât ve Musahâbât (1907).
HİKÂYE: Numune-i Hayal (1894), Belki Ben Aldanıyorum (1909), İki Güzel Günahkâr (1922), İki Günahsız Sevda (1923).
ROMAN: İlk Sevgi (1890), Bir Sefilenin Evrak-ı Metrûkesi (1891), Güzel Eleni (1891, 1989, 1900, 1922), Meşak-ı Hayat (Servet-i Fünûn’da tefrika 1891, 1900), Endişe-i Hayat (Servet-i Fünun’da tefrika 1891, 1898, 1900), Leyal-i Iztırab (Servet-i Fünûn’da tefrika 1891, 1901, haz. Zeki Çakılalan, 2004), Meyl-i Dil (1891), Afife (1892), Mektep Arkadaşım (1894,1899), Tecrübesiz Aşk (1894), Biçare Genç (1894), Asker Oğlu (1897, yay. haz. Erol Ülgen), Nâkâm (Malut gazetesi eki olarak 1897), Ülfet (1889, Hamamcı Ülfet adıyla 1922, 1958), Ömr-i Ebedî (4 cilt, 1897-1900).
MEKTUP: Kitâbe-i Gam (3 cilt, 1897-99).
İNCELEME: İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi (1927).
TARİH: Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi (4 cilt, 1910-12, haz. Hakkı Dursun Yıldız, 1969), Tarih ve Muharrir (1910), İki Hatırat, Üç Şahsiyet (1916, haz. İbrahim Olgun1976), İstibdattan Hakimiyet-i Milliyeye 1-2 (1924, 1. cildi Osmanlı İmparatorluğunun Reform Çabaları İçinde Batış Evreleri adıyla sadeleştiren H. V. Velidedeoğlu), Menakıb-ı İslam 1-2 (1910).
DİĞER: Seçmeler (1968), Anılar ve Söyleşiler (yay. haz. Nuri Erten 1983).
KAYNAKÇA: Agâh Sırrı Levend / Ahmet Rasim (1965), Hikmet Dizdaroğlu / Ahmet Rasim (1965), Hikmet Altınkaynak / Nükte ve Fıkralarıyla Ahmet Rasim (1984), Şerif Aktaş / Ahmet Rasim (1983), Şerif Aktaş / TDV İslâm Ansiklopedisi (c. 2, 1988), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001), Mehmet Nuri Yardım / Edebiyatımızın Güleryüzü (2002), Yusuf Yıldırım / Ahmet Rasim ve Şehir – İstanbul Mektupları (2005), İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).