Romancı (D. 29 Mart 1921 - Ö. 21 Ocak 2003).
Babası Gümüşgerdanoğlu Mü’min Hasan Efendi’nin oğlu Muallim Ömer Nazım Beğ’dir.
Annesi şair Süreyya Hanım’dır. Çeteler adlı oyunu 9 Ocak 1949’da Adana
Halkevi’nde sahnelendi. Eser büyük bir ilgi gördü ama kendisi de Halkevinden
uzaklaştırıldı. Bunun üzerine Adana Şehir Tiyatrosunun kuruluşuna öncülük etti.
Burada Taşkınlar Lokali, Melekler ve Şeytanlar isimli oyunları
temsil edildi. Millî uyanışı yansıtan Cephe Gerisi isimli eseri de
sahnelendikten sonra Adana Şehir Tiyatrosuna veda etti.
Adana’dan geldikten sonra İstanbul’da kurduğu
tiyatro ödenek yokluğundan kapandı. 1956’da Yeni İstanbul’da
gazeteciliğe başladı 1969’a kadar bu gazetede muhabirlik ve sekreterlik yaptı.
1969 senesinde Babıali’de Sabah gazetesine geçti. Kızıl Zindanlar romanı
Babıali’de Sabah gazetesinde tefrika edilince büyük bir ilgi gördü. Bu
gazetelerde Nizamettin Nazif (Tepedelenlioğlu), Arif Nihat Asya, Tarık Buğra,
Necip Fazıl Kısakürek, Ergun Göze gibi ünlülerle birlikte yazdı. Daha sonra Hergün
gazetesinin kadrosunda yer aldı, bu gazetede İlhan Darendelioğlu, Tahir Kutsi,
Abdurrahim Balcıoğlu, Necdet Sevinç, Mehmet Emin Alpkan, İrfan Atagün ve Ömer
Öztürkmen gibi isimlerle birlikte çalıştı.
Romanlarını yazdığı Kanlıca’daki evi elinden
alınınca ekonomik sıkıntı içine düştü. Yaşamını sürdürebilmek için bir taraftan
öğretmenlik yaparken diğer yandan daha çok yazmak zorunda kaldı. Türk
eğitiminin iyileştirilmesi için önemli eserler kaleme alan yazar,
ödüllendirileceğine 29 Mart 1956 tarihinde (Menderes dönemi) öğretmenlik
mesleğinden uzaklaştırıldı. Artık sadece kalemiyle geçinen Cavid Ersen’in durup
dinlenmeksizin yazdığı romanlarını ardı ardına yayımladı. Hayatının son on
yılını bir huzurevinde yapayalnız geçirdi. Hiç kimsenin arayıp sormadığı Cavit
Ersen’in öldüğü ancak bir ay sonra duyuldu. Öldüğünde cebinden sadece on milyon
çıktı. İlk romanı olan Aşkın Gözyaşları ile Mefkureci Öğretmen
isimli kitabı henüz yayımlanmadı.
“Cavid Ersen’in ‘Kızıl Zindanlar’ı,
gençlerimize ve insanlarımıza musallat olan büyük tehlikenin, en temiz üslûp,
milliyetçi, vatancı niyet ve usta romancı tekniği ile, edebiyata, romana
geçişidir. Yılan ağzından inci damlatılır gibi göz boyamaya yönelmiş, Türk
neslini yıkmaya kasıtlı, çok eski düşmanın, bugün içerde ve dışarda dost
görünmeye kalkan çehresini, maskesi sökülmüş canavarlar halinde Cavid Ersen’in
‘Kızıl Zindanlar’ında görünüz... İlerde bir gün, Kızıl Zindanlar’ın, bütün
nurlara, insanlıklara, bütün nimetlere kafa tutan bir istibdat rejimi
uşaklarına karşı Türklerin, her zamanki gibi şuurlu bir mukavemet cephesi
kurabileceğini savunan vesikalarla hazırlandığını düşünerek, kapalı berzahlara
düşmemek için, bu romanın ruhuna, mânâsına giriniz...” (Ahmet Kabaklı)
“Gün olur, bir gecekonduya sığınır.
Soğuktan titreyen çocuklarıyla perişan olur. Lamba ışığında roman yazmaya devam
eder. Bir çok çileler çeker, acılar yaşar, ama her şeye rağmen azminden,
sebatından ve inandığı, hak bildiği davasından asla ayrılmaz. Az eşyalı
gecekondusunda soğuktan titreyen çocuklarıyla perişan olur, lâmba ışığında
çalışır, roman yazar. Yaşama ümitleri kaybolan aile fertleri dağılır. Yuvası
yıkılan Ersen, çırpınır ama ne devlet kademelerinde ne de özel sektörde hiçbir
iş bulamaz.” (Mehmet Nuri Yardım)
ESERLERİ:
ROMAN: Günahkâr Sokaklar (1944), Melekler
ve Şeytanlar, Annesini Kurtaran Kahraman Çocuk, Fakirler, Vefasız, Mektup,
Osman Gazi, Orhan Gazi, Selahaddini Eyyubi ve Murad Hüdavendigâr, Fatih Sultan
Mehmet, Battal Gazi, Kızıl Zindanlar (1967), Kara Zindanlar (1970), Zindanlar
(1971), Başbuğ, Fadime, Hürriyet Mücadelesi, Beyaz İhtilal, Boğata ve
Hepimizin Kavgası.
FİKİR: Gün Doğarken (1954), Benim
Üniversitem.
ŞİİR: Fakirler (9145), Mektup (1945),
Sefiller (1945).
OYUN: Çeteler, Cephe Gerisi (trajedi, 5
perde), Taşkınlar Lokali (üç perde).
Ersen‘in ayrıca Milli Eğitim Bakanlığından
tavsiyeli ders kitapları vardır.
HAKKINDA: Mehmet Nuri Yardım / Edebiyatımızın
Güleryüzü (2002).