Şair.
5 Haziran 1966, Ankara doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini Çubuk’ta (Ankara) yaptı.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü (1989)
mezunu. Yüksek lisansını aynı üniversitenin Felsefe Bölümünde tamamladı.
Çalışmalarını İstanbul’da sürdürdü. Şiirleri ve yazıları Gösteri, Varlık,
Sombahar Argos, Adam Sanat vd. dergilerde yer aldı. Yazılarındaki
araştırmacı, tartışmacı üslûp ve polemikçi tavrıyla dikkat çekti.
ESERLERİ
(Şiir):
Vişneçürüğü
Aşklar (1992), Pan Flüt Çetesi
(1995), Kasten Harf (1999).
KAYNAK: Metin Celal / Şiir Okuma Notları (Varlık, Mart
1996), Baki Asiltürk / Osman Olmuş’un Yeni Şiirleri (Gösteri, Ekim 1996), TBE
Ansiklopedisi (c. 2, 2001), Mehmet Çetin / Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri
Antolojisi (c. 4, 2002), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).
buz gibiydi ateş: eylül nezlesi
yalnızlığın cılkını çıkaran kaldırımlar
fısıldaşıyor/gevezelik: laf ezmesi
ve ben seni üşüyorum
yürüyorum/adımlarım sararmış yaprak izi
bilirsin ben hiç kendimi üşüyemem
kestane kabuğunda bir aşk ısıtır ikimizi
inan buz gibi ateş: eylül nezlesi
kaybettikçe kazandığım bir oyun bu
okumayı bıktığım insanların frijit sonu
bir başkasında davetkâr bir başlangıç
hiç geçmediğim sokak başlarında bir kırlangıç
seni ötüyor bana -duyuyorum-
ama dizelerim sağır
adımlarım kaldırımlarda/yürüyorum ağır ağır
ardımda mehdi: teneke trampet çalıyor
suskunluk geceye çoğalıyor
ve ben: tüm adreslere seni soruyorum
kimseler yok -dikkat köpek var-
sokak kapıları ardına kadar açık
bu şehre ağustos’undan tutsak olmuşum
sanki sokaklara kelepçeli bir kaçık
parke insanları maskelerini bırakıp kaçmış
dram oynuyorlar bulvarlara dökülen suratlarla
çürük domateslere bulanıyorlar
(yaşam: perdesiz bir zina)
ÇIKAMIYORLAR; girdikçe derinleşen bir vagina
ben; deniz diyorum parola deniz
uzak/çok uzak ve unut diyorlar
ölüm diyorum parola ölüm
yakın/çok yakın ve umut diyorlar
gülüyorum; dünyaya tutsaklık başka –şair–
yaşama tutsaklık aşka dair
acıyorum tanrılara
bana tutsaklık tırışka vesair…
demem; mefistofeles bile üşüdü bu ateşten
inan buz gibiydi ateş: eylül nezlesi
yürüyorum/adımlarım sararmış yaprak izi
dev bir kestane kabuğu saklar ikimizi
biliyorum soracaksın ama söylemem
kestane kabuğu aşkımız da bu ateşin gizi