Osman Nuri Torun

Maliyeci, Yönetici

Ölüm
11 Aralık, 2007
Eğitim
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

Maliyeci, yönetici. 1923, Afyonkarahisar – Ö. 11 Aralık 2007, Ankara). Eskişe­hir Lisesi (1940) ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirerek Maliye Bakanlığında devlet hizmetine (1944) girdi. Aynı bakanlıkta hesap uz­manlığı (1949-56), Türkiye Sınai Kalkınma Bankası mali tah­lil müdürlüğü (1961) ve Devlet Planlama Teşkilâtı Müste­şarlığı (1962) yaptı. Ardından Ordu Yardımlaşma Kurumu müşavirliğine (1962) ve Devlet Yatırım Bankası iktisadi başkanlığına (1965) getirildi.

Osman Nuri Torun, 1969'da Devlet Yatırım Bankası’ndan ayrılarak Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Maliye Kürsüsü öğretim gö­revliliği ve Hürriyet grubunda genel koordinatör oldu. Bir süre Cumhuriyet gazetesi yönetim kurulu başkanlığı da yaptı. 11 Aralık 2007’de Ankara’da Başkent Hastanesinde vefat etti.

KAYNAK: Türkiye Ansiklopedisi 4 (1974), Kalkınma Planı'nın babası vefat etti (Hürriyet, 11 Ara 2007).

OSMAN NURİ TORUN’UN ARDINDAN

Dünya Turizm Örgütü’nün 2007 tarihli raporunda göze çarpan bir haber, akla en son gelmesi gereken bir alanın da “helal” kapsamına alındığını belirtiyor: Turizm. (1) Dubai merkezli bir grup, 2008 yılından itibaren “helal” nitelikli konaklama iş- letmeleri oluşturmaya baş- layacak. Bu otellerin bir kısmının Dubai dışında yapılacağı öngörüldüğü için büyük olasılıkla Türkiye de bu “helal” tesislerden payını alacaktır. Türkiye, yiyecek maddeleri dışındaki kozmetik ve benzeri alanlarda da “helal” ayrımı yaparak dinsel örtü altında yeni ticari ufuklar geliştirmektedir. Konaklama işletmelerinde “helal” ayrımına da sı- cak bakacaktır kuşkusuz. Dünyanın hiçbir yerinde meslek, dil, ırk ve din farklılığına göre konaklama işletmesi ayrımı yapılmaz.Tam tersine toplantı turizmi örneğinde olduğu gibi dünyanın de- ğişik ülkelerinden gelen katılımcılar dostluk ve barış havası oluşturmaya çalışırlar. Turizm tesisleri türünden pansiyonculukta da kültürel ilişkiler kurulur, dostluklar oluşturulur. Kültür izlenme bir yana, yaşanır.Ve kimse kimsenin dinini,dilini, kültürünü sorgulamaz, yargılamaz. Konaklama işletmelerinde kalan her ulustan insanlar birlikte yemek yerler, düzenlenen gezilere katılırlar ve tanışıp dostluklar kurmaya çalışır, hoşça vakit geçirirler.Turizm bir çağdaşlaşma simgesidir. Kültürel bir kurumdur. Toplumsal ve ekonomik gelişmenin bir aracı olarak görülür. Durum böyle iken “helal” çerçeveli bir ayrılık yaratmak, kendisinden kuşkulu olmanın tedirginliği değilse dinsel örtü altında ticari boyut anlamı- na gelir. Yapılan bir araştırma, İspanya’da turizmin dinsel hoşgörüyü artırdığı sonucunu ortaya çıkarmıştır. (2) Din bir kültür öğesidir.Turizm ve kültür ilişkileri incelendiğinde, turizmin kendisinin kültürün bir parçası olduğu sonucuna ulaşılır. Bu tür turistik içerikli hoşgörü- nün varlığı saptanmışken kalın kabuklar oluşturmak, ayrışmaya özen göstermek ne ölçüde doğrudur? Bu ayrışma boyut kazanıp uçakta, restoranda göze çarptığında çağdaş dünyadan kopmuş, Arap dünyası ile flört eden -ki bu yakınlaşmanın boyutuna geçenlerde tanık olundu- bir Türkiye tablosu ortaya çıkar ki bunun kimseye yararı olmaz. Zararlarını düşünmek bile kaygı verici olabilir. Türkiye turizmi kökten dinci bir tablo sergilememelidir. Bu tablo binilen dalın kesilmesi anlamına gelir. (1) World Travel Market global trend reports.2007 (2) Doğan, Doç. Dr. Hasan Zafer. Turizmin SosyoKültürel Temelleri. s. 156 CUMHURİYET 02 CMYK CUMHURİYET OLAYLAR VE GÖRÜŞLER SAYFA 2 11 ARALIK 2007 SALI C umhuriyet Türkiyesi’nin yetiştirdiği değerli bir bü- rokrat, saygın bir Atatürk- çüyü yitirdik. AtatürkCumhuriyeti dö- neminde yetişen, Atatürk ilkelerine de- ğer veren, Cumhuriyetin kazanımları- nı koruyup kollayan çok değerli bir bü- rokrat ve Atatürkçü bir aydın olan Osman Nuri Torun, aynı zamanda Cumhuriyet gazetesi için de çok değerli bir kişiydi. Cumhuriyet çocuğu olan Osman Nuri, 11 Nisan 1923 tarihinde Afyon’un Emirdağ ilçesinde doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. ABD -Wisconsin Üniversitesi’nde lisansüstü öğrenimi gördü. 1946 yılında Maliye Bakanlı- ğı’na hesap uzmanı olarak girdi, ayrıca ABD’de maliye üzerine uzmanlık çalışmaları yaptı. 27 Mayıs 1960 Devrimi’nden sonra, Milli Birlik Komitesi İktisadi Araştırma Komisyonu’nda uzman olarak çalıştı. 1961 Anayasası ile kurulan Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’na getirildi (1961-1962). Daha sonra OYAK, Devlet Yatırım Bankası, Şişe Cam Fabrikaları gibi ulusal kurumlarda çalıştı. Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nin şeref madalyasını kazandı. Osman Nuri Torun, Cihat (Köprü- lüoğlu) Hanım’la evlendi ve Ali, Eren ve Erhan adlı çocukları doğdu. 1988 yılında Cumhuriyet Gazetesi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi, daha sonra Yönetim Kurulu Başkanvekili oldu. Nadir Nadi’nin vefatı üzerine Osman Nuri Torun Cumhuriyet Gazetesi Yö- netim Kurulu Başkanlığı’na getirildi (30 Ağustos 1991). Kasım 1991’de Cumhuriyet ortakları ve yönetimi arasında bir yol ayrımına gelindi. Gazetenin fikir çizgisinin değiştirilmesi gündeme girince, Berin Nadi, İlhan Selçuk ve Osman Nuri Torun Yönetim Kurulu’ndan ayrıldı- lar. Ertesi günlerde onları Uğur Mumcu, Ali Sirmen, Şükran Soner, Hikmet Çetinkaya, Oktay Akbal ve bir- çok yazar ve gazeteci izledi. Cumhuriyet okurları, dünyada eşi az bulunur bir dayanışma örneği vererek gazetenin bu çizgi değişikliğine karşı çıktılar. Gazetenin trajı yüz yirmi binlerden düşmeye başladı. Otuz binlere düşünce, Nisan 1992’de İlhan Selçuk ve ekibi tekrar gazeteye döndü. Bu sırada Osman Nuri Torun da saygın tavrını ve dik duruşunu göstererek gazeteye döndü. Gazetenin yeniden ayağa kalkışında Yönetim Kurulu’nda bir ağabey olarak deneyimlerini ve katkılarını koydu. 10 Ocak 1993’te Cumhuriyet gazetesinin birinci sayfasında şu haber vardı: “Cumhuriyet Vakfı Kuruldu.” Vakfın amacı: “Cumhuriyet gazetesini yaşatmak ve Atatürk ilkelerini savunmak.” Vakıf Başkanı Berin Nadi, Başkanvekili Osman Nuri Torun. İlk Yönetim Kurulu ise İlhan Selçuk, Özgen Acar, Cüneyt Arcayürek, Aydın Aybay, Alev Coşkun, Hikmet Çetinkaya, Atilla Coşkun, Uğur Mumcu, Mustafa Ekmekçi, Şükran Soner’den oluşuyordu. Vakıf senedine göre, Yönetim Kurulu’nun üç ömür boyu üyesi vardı. Berin Nadi, Osman Nuri Torun ve İlhan Selçuk. Şimdi Cumhuriyet Vakfı, ilk başkanvekilini ve ömür boyu üyeliğe sahip ikinci üyesini de kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşamaktadır. Osman Nuri Torun Atatürkçüydü. Çok dürüst, tutarlı, disiplinli bir Cumhuriyet bürokratıydı. Sol düşüncenin ölmediğini ve ölmeyeceğini inançla savunurdu. Saygın bir kişiliği vardı. Cumhuriyet Vakfı’na, Cumhuriyet çalışanlarına, Cumhuriyet okurlarına baş sağlığı dilerim.

KAYNAK: Alev Coşkun / Osman Nuri Torun’un Ardından (11.12.2007, s. 2)

Yazar: ALEV COŞKUN

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör