İlk öyküsü 1992 yılında Bursa’da çıkardığı Prometheus
dergisinde yer aldı. Altı yıl Hayalet Gemi dergisinde kendi öykülerini
ve İngilizceden çevirdiği öyküleri yayımladı. Hayalet Gemi’nin son
sayısında (Ekim 2002), imzasını, bir saygı duruşu olarak gemiye armağan etmiş;
Balku imzasını başka yayınlarda kullanmayacağını duyurmuştu. 2000 yılında Bursa
Osmangazi Belediyesinin düzenlediği yarışmasında Koza’nın Kapıları adlı
denemesiyle Tanpınar Deneme Birincilik Ödülünü aldı (2002). Teşekkürler
Sevgilim adlı öyküsü Erkeklerin Aklından Geçen Hikâyeler adlı
seçkide (2001); Dizimde Uyuyan Dev adlı masalı da ilk gençlik çağı için
hazırlanmış Belki Varmış Belki Yokmuş adlı derleme kitapta yer aldı
(2003). Sağlığında Sükût Ayyuka Çıkar (2001) adlı bir öykü kitabı
yayımladı. Bu kitap dosyasıyla 2000 yılı İnkılap Kitabevi öykü ödülünü aldı.
“Yücel Balku öykülerinde efsaneler, gündelik
hayatın olağan gerçeklerine, gündelik yaşama alışkanlıkları evvel zaman
hikâyelerine karışır ve önümüze başka bir ışığın aydınlığı belirir hayata ve
insana bakarken. Zamansız ve mekânsız çıplak insan ruhunun serüvenine Yücel
Balku okumadan açılmak büyük bir eksiklik bana kalırsa.” (Nalan Barbarosoğlu)
“Kimi zaman şiirsel, kimi
zaman ironik bir hal alan üslûbu uyumlu ve akıcıydı. Dille usûlünce oynuyor,
ama bunu, görün hünerimi demeden yaparak bir kat daha değer katıyordu
yazdıklarına. Şaşırtıcı sözcükler kullanıyor, özellikle kültür tarihine
derinleşen bir ilgiyle yaklaşıyordu.” (Ayfer Tunç)
“Yücel
Balku, tarih öncesi medeniyetlerin kurulduğu bir coğrafyada; İran, Ermenistan,
Nahçıvan ile komşu; Azeri, Fars, Kafkas, Ermeni kültürlerinin de etken olduğu –
Aras Nehri ve Karasu Irmağı’nın geçtiği – Iğdır’da doğup, yetişen bir yazar...
Tahkiye geleneğinin hakim olduğu bu coğrafyada kim bilir kaç bininci kez
yenilenerek yinelenen hikâyeler; efsaneler, destanlar, esatirle beslenen
Balku’nun dili o denli zengin ki kadim medeniyetlerden hazineler saklayan ören
yerlerine; atalar mirasına rastlamış bir arkeolog sanki. ‘Yüzümü bir kazıda
buldum. Kendimden bile eski. Bir puta tapar gibi sevdim kendimi.” (Ayşe Kara)
ESERLERİ (Öykü):
Sükût Ayyuka Çıkar (2001), Gonca’nın Üçüncü Günü (2004), Tayfanın
Seyir Defteri (tüm öykü, şiir ve yazıları bir arada, 2005).
HAKKINDA: TBE
Ansiklopedisi (c. 1, 2. bas. 2003), Ayşe Kara / Heceöykü (Nisan-Mayıs 2004),
Nalan Barbarosoğlu / Ardından - Ayfer Tunç / Sukut-u Hayat - Murat Gülsoy /
Film Koptu! - Yekta Kopan / Sukût Vakti (Varlık Kitap Eki, Şubat 2004).