Mutasavvıf, mütefekkir, bilgin, şair (D. 1914, Darende / Malatya – Ö.
14 Haziran 1990, Darende / Malatya). Aslı adı Osman Hulusi Ateş olup, halk
arasında ve çeşitli kaynaklarda yaygın olarak Osman Hulusi Efendi ve Es-Seyyid
Osman Hulûsi Efendi olarak geçmektedir. Soy bakımından 12. batından Somuncu
Baba'ya oradan da Hz. Muhammed (sav) Efendimize ulaşan nesebiyle 36. kuşaktan Hz.
Muhammed (sav)’in soyundan geldiği rivayet edilmektedir. Babası Es-Seyyid
Şeyhzâde Hatip Hasan Efendi, annesi Seyyid İbrahim Taceddin-i Veli soyundan
Fatıma Hanımdır. 1945-1987 yılları arasında 42 sene bilfiil Somuncu Baba
Camii'nde görev yapmıştır.
Osman Hulûsi Efendi, aynı zamanda mutasavvıf ve şairdir.
Gazel, ilahi, kaside, rubai ve müstezat türünden meydana gelen Divân-ı Hulûsi-î Darendevî adlı eseri ve
yakınlarından başlamak üzere dostlarına yazdığı, nazım ve nesir şeklinde
mektupların toplandığı Mektûbat-ı
Hulûsi-î Darendevî ile Hutbeler
adlı eserleri ünlüdür. Bu eserler kendisinin kuruculuğunu yaptığı Es-Seyyid
Osman Hulûsi Efendi Vakfı tarafından neşredilmiştir.
Tarihin derinliklerinde yaşayan, değişik yol ve metodlarla
tüm insanlığa hizmet eden büyük mutasavvıflar, Mevlana, Somuncu Baba, Yunus
Emre, Alaaddin Attar, Hacı Bayram-ı Veli, Akşemseddin, Abdurrahman-ı Erzîncâni,
Fethullah-i Musûli, Taceddin-i Veli gibi Osman Hulûsi Efendi de kendi çağı olan
20. asırda insanlığa hizmet etmenin neşvesini, neşesini insanlık alemine
göstermiş, bir insan ömrünün nasıl dolu dolu yaşanacağını, güzel ve örnek
ahlâkı ile ortaya koymuştur. 14 Haziran 1990 yılında vefat eden Osman Hulusi
Efendi'nin kabri, Somuncu Baba Türbesi ve Külliyesi haziresinde yer almaktadır.
Osman Hulûsi Efendi her konuşması hikmetlerle dolu, ilim ve
feyiz saçan, şairane üslûpla âhenkli ve edebî kıymete haiz kelimeler bütünü
olarak irad buyurmuştur. Kısa, özlü ifadelerle hakikati tavsiye etmiş, güzellikleri
serdetmiş, Ahlâk-ı hamîdeyi anlatmıştır. Kelamıyla fiili hep aynı doğrultuda,
aynı eksende olmuştur. Kur’anî emre uymuş, hakkı tavsiye etmiş,, nefsine
uygulamadığı hiçbir şeyi başkasına tavsiye etmemiştir. Ruhî seciyesinin
yüksekliği ile hutbe irad ederken anlattığı şeyleri ruhunda yaşayarak
hareketleri ile de etrafına tebliğini etkili bir biçimde sergilemiştir.
ESERLERİ:
Osman Hulûsi Efendi, vefatından sonra geride 3 adet yazılı
eser bırakmıştır. Bu eserlerden Divân-ı
Hulûsi-i Dârendevî 1986 yılında kendileri hayatta iken basılırken, Mektûbât-ı Hulûsi-i Dârendevi ile Hutbeler adlı eserleri ise vefatından
sonra Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı tarafından yayına hazırlanmıştır.
1- Dîvân-ı Hulûsî-i
Dârendevî:
Bir Nakşî mürşidinin eseri olarak ayrı bir ehemmiyet arz arz
eden bu eser, zamanın şartları sebebi ile resmî tahsili ilkokuldan öteye
geçmemiş bir insanın hususî tahsil ile, hele ilm-i irfan ve marifeti elde
etmeye, bunu hulus ile tahsile yöneldiğinde, edebiyatta bile hangi seviyeye
ulaşacağını göstermesi bakımından ayrıca önem taşımaktadır.
Çoğunluğu aruzla yazılmış ve gazellerden ibaret şiirlerin
meydana getirdiği Dîvân-ı Hulûsi-i Darendevî'de hece ile yazılmış 60 kadar
manzume ile on kadar müstezadın da yer aldığı görülmektedir. Bunlar arasında
aruzla yazılmış ve aşktan bahseden gazellerde Fuzulî ve Niyaz-i Mısrî ifade ve
edası, hece ile yazılmış olanlarda ise Yunus Emre tesiri açıklıkla
görülmektedir. Bu bakımdan Osman Hulûsi Efendi'yi günümüzde bir Yunus takipçisi
saymak mümkündür.
Osman Hulûsi Efendi, tebliğ için bir vasıta olarak kullandığı
şiir ile tesirini daha devamlı ve müessir kıldığı gibi, vezni ve formlarıyla
artık öldü denilen klasik edebiyatımızın, her türlü olumsuzluklara rağmen
günümüzde de yaşayabileceğini ortaya koymuş, bunun da en iyi şekilde İslâm
kültürüne hakkıyla vakıf olmakla ve tasavvufu bilmekle, hatta yaşamakla mümkün
olabileceğini bizlere göstermiştir.
Tasavvufî Türk Edebiyatı çizgisinde yazdığı şiirlerini
"Divân-ı Hulûsî-i Dârendevî" adıyla bir araya getiren Osman Hulûsi
Efendi, bizzat kendisinin gözetiminde, Muhyiddin Tütüncü'ye Arap harfleriyle
kaleme aldırtmıştır.
2- Mektûbât-ı Hulûsî-i
Dârendevî:
Osman Hulûsi Efendi'nin Mektûbât'ında toplam 66 adet mektup
bulunmaktadır. Bunların bir kısmı oğullarına, ebeveynlerine ve arkadaşlarına
yazılmış, bazılarının da kime yazıldığı belli olmamaktadır. Osman Hulûsi
Efendi, bu mektuplarıyla hem evlatlarına, hem de bütün Müslümanlara son derece gerekli
nasihatlarda bulunmaktadır. Ayrıca da günümüz insanı için edep dersleri teşkil
edecek uyarılar yapmaktadır.
Eserde toplam 66 mektup olup, bunların dışında; Rubailer,
Müfredat, Tarihler, Osmanlıca el yazma orijinal metinlerde, hangi mektubun kime
yazıldığını gösteren mektupların konular ve şahıslar fihristi ve sözlük
bulunmaktadır.
3- Şeyh Hamid-i Veli
Camii Minberinden Hutbeler:
Osman Hulûsi Efendi'nin, 1945 yılında babasının vefatından
sonra başlayıp 1987 yılında emekli oluncaya kadar sürdürdüğü 42 yıllık İmam
Hatiplik görevi çerçevesinde îrad etmiş olduğu hutbeleri içermektedir.
Osman Hulûsi Efendi'nin Şeyh Hamid-i Veli Camii'nde İmam ve
Hatiplik yaptığı dönemde, irad etmiş olduğu bu hutbelerden, kendi özel
kütüphanesinde yapılan araştırmalar neticesinde bir çok hutbe içerisinden
seçilen 150 kadar hutbe, Osmanlıca metninden uyarlanarak günümüz Türkçesiyle
yayına hazırlanmıştır.
SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA: Yeni Tarama Sözlüğü (Haz: Cem
Dilçin,1983), Ahmed Akgündüz / Arşiv Belgeleri Işığında Somuncu Baba ve Neseb-i
Âlîsi (1992) - Darende Tarihi (Said Öztürk, Yaşar Baş ile, 2002),, Mehmet Yılmaz
/ Edebiyatımızda İslami Kaynaklı Sözler (1992), M. Zeki Pakalın / Osmanlı Tarih
Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü (1993), Sahabeden Günümüze Allah Dostları
(1994), Süleyman Uludağ / Tasavvuf Terimleri Sözlüğü (1995), Es-Seyyid Osman
Hulûsi Ateş / Mektûbât-ı Hulûsi-i Darendevî (Haz. Mehmet Akkuş, 1996), Ahmet
Kabaklı / Türk Edebiyatı (c.4, 1997), Ethem Cebecioğlu / Tasavvuf Terimleri ve
Deyimleri Sözlüğü (1997), Fatma Sundal / Tarih ve Toplumsal Bilinç Önünde
Hulûsi Efendi (Somuncu Baba ve Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Sempozyum
Tebliğleri (1997), Mehmet Akkuş / Osman Hulûsi Efendinin Mektubâtı (1997),
Es-Seyyid Osman Hulûsi Ateş / Dîvân-ı
Hulûsî-i Dârendevî (Hazırlayanlar: M. Muhsin Kalkışım - Lütfi Alıcı - Ahmet
Yenikale, 1997), İsmail Palakoğlu / Çağımız Mutasavvıflarından Es-Seyyid Osman
Hulûsi Ateş'in Hayatı Eserleri ve Tasavvuf Anlayışı (Yayımlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara 1998) - Es-Seyyid Osman Hulûsi
Efendinin Edebi Cephesi (Somuncu Baba Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 6, Eylül 1995) -
Gönüller Sultanı (2005), Es-Seyyid Osman Hulûsi Ateş / Şeyh Hamid-i Veli
Minberinden Hutbeler (Haz. Resul Kesenceli, 2000), Ferit Devellioğlu /
Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat (2000), İskender Pala / Ansiklopedik Dîvân
Şiiri Sözlüğü (2000), Musa Tektaş / Bülbülün Kırk Türküsü (2001), Es-Seyyid
Osman Hulûsi Ateş / Seçme İlahiler (Cep Dîvânı, 5. Baskı, 2002), Zülfikar
Güngör / Hulûsi Darendevî Dîvânında Hz. Muhammed (21 Haziran 2003, III. Darende
Somuncu Baba Hulûsi Efendi Kültür Etkinlikleri Tebliğ Metni, 2003), İsmail
Palakoğlu / Gönüller Sultanı Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (2004), Raziye
Sağlam / Gülşenin Solmayan Gülü (2006) - Gül Kokusu (2006), Musa Tektaş /
Muhabbet Gülleri (2006), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2007),
www.hulusiefendivakfi.org.tr (04.05.2016).
ES-SEYYİD OSMAN HULÛSİ
EFENDİ VAKFI
Vakıf
hakkında, yetkililerinden aldığımız bilgi şöyledir:
“Es-Seyyid
Osman Hulûsi Efendi Vakfı “her canlıya hizmet…” düstûru ile 1986 yılında
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi tarafından kurulmuştur.
Resmi
olarak, Darende Noterliğince düzenlenen 18 Şubat 1986 günü ve 449 yevmiye nolu
senetle kurulmuş, Darende Asliye Hukuk Hakimliğinin 13 Mart 1986 gün ve Esas No
: 1986 / 33 Karar No: 1986/ 109 sayılı kararı ile Vakıf Senedinin Tesciline
karar verilmiştir.
Vakıf
kuruluşu, Vakıflar Genel Müdürlüğünce Resmi Gazetenin 31.12. 1986 gün ve 19328
sayılı nüshasının 63. Sayfasında ilan edilmiştir. Vakıf Senedinde Darende
Asliye Hukuk Mahkemesinin; 10.11.1990 Tarih, E: 1990/147, K: 1990/251 sayılı ,
02.07.1991 Tarih, E: 1991/54, K: 1991/121 sayılı, 29.04.1993 Tarih, E: 1993/33,
K: 1993/13 sayılı, 04.04.2006 Tarih, E: 2006/16, K: 2006/53 sayılı kararları
ile değişiklikler yapılmıştır.
Hayatı
boyunca kendini insanlığa hizmete vakfedip, gerçek manada tasavvufun insanlığa
hizmet olduğunu, örnek ahlakıyla sergilemiş olan Osman Hulusi Efendi, topluma
örnek yüce şahsiyetlerden biridir. O; geçmişten geleceğe hizmet etme aşkı ve
heyecanı; ömrünün son günlerine kadar devam etmiş mübarek bir insandır. 1986
yılında kendisinin kurduğu vakfımız, gerek hayattayken gerekse vefatından sonra
ebediyete kadar sönmeyecek ışıklar yakarak, yeni hizmetlere imza atmaktadır.
Allah
rızası için insanlığa hizmet etme gayesiyle bütün hayatı boyunca kendini
hizmete vakfeden Osman Hulûsi Efendi, bu inanç ve kültürün yaşamasını sağlamış,
devamına önder olmuştur. Genel Merkezi Malatya'nın en büyük İlçesi olan
Darende'de bulunan Vakfımız, memleketin kalkınması ve toplumun aydınlanması
yolunda örnek çalışmalarına buradan yön vermektedir.
Vakfımızın
kurucusu Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin 1990 yılında vefatından sonra
Vakfımızın Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı, Osman Hulûsi Efendi’nin mahdumu ve
halefi Hamid Hamidettin Ateş Efendi yürütmektedir.”
KAYNAK:
www.hulusiefendivakfi.org.tr (04.05.2016).