Şair,
yazar, ressam.10 Ağustos 1961, Larnaka / Kıbrıs doğumlu. Asıl adı Emine
Ömer’dir. 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı başladığı gün, Larnaka’da şehit olan
Necmi Ali Kaya’nın (Necmi Çavuş) kızıdır. İlkokulu Larnaka’da, liseyi Girne
Anafartalar Lisesinde bitirdi. (1979) Aynı yıl spikerlik sınavını kazanarak
Bayrak Radyo Televizyonunda memur olarak çalışmaya başladı. Mehmet Ömer’le evli
ve Perihan Ömer adında bir çocuk annesi; Edebiyatçılar Derneği, Egeli Kadın
Yazarlar Platformu, KIBATEK, Kadın Yazarlar Derneği üyesidir.
1987
yılında eşinin işi nedeniyle önce İstanbul’a, sonra İzmir Karşıyaka’ya
yerleşti. Stilistlik eğitiminin ardından yağlıboya resim çalışmalarına
Karşıyaka Celâl Yetkin Resim Atölyesinde başladı. Vitray, seramik ve İzmir
Resim Heykel Müzesi resim kurslarına devam etti. İzmir’de karma resim sergilerine, Kuzey
Kıbrıs’ta düzenlenen İzmirli ressamlar resim sergisine katıldı. 2002 yılında İzmir’de
İzmirli Şairler ve İzmir’i Seven Sanat Dostları grubunu kurup çeşitli şiir
etkinlikleri düzenledi. Konak ve Karşıyaka Belediyelerinin katkılarıyla 2006
yılında İzmir’de üç kez “Barış Şiirleri’’ sergisi açtı; Tuvaller üzerine soyut
resim çalışarak; dizelere renkler işleyerek, usta ve amatör şairlerin barış
şiirlerini nakışladı. Aynı belediyelerin katkılarıyla çeşitli paneller ve
Barış, Sevgi Dostluk şiir dinletilerini açık havada halkla buluşturdu.
İlk
yazı ve şiirlerini (takma isimlerle) BRT yıllıklarında yayımladı. Alaz,
Şiiristan, Afrodisyas Sanat, Şehir, Denizsuyukasesi, Akköy, Bahar Berfin, Hayal
vb. çeşitli dergi ve gazetelerde
şiirleri, yazıları yayımlandı. “İstanbul,
Kalabalık Yalnızlık” şiiri 2006 yılında Ümraniye Belediyesince düzenlenen
“İstanbul” konulu şiir yarışmasında mansiyon aldı. 2007’de Kar-Sav Vakfı ve
Karşıyaka Belediyesinin ortaklaşa düzenledikleri Egeli Kadınlar Şiir Yazma
Yarışmasında “Cellat” (Bağrıyanık Anılar) şiiri birinci seçildi. Mart 2007’den
itibaren, İzmir’de Alaz edebiyat dergisini yayımlamaya başladı.“Yalıncak
Kıyım” isimli şiiri Bulgarcaya, “Dünyamıza Bir Kıyı” isimli şiir
kitabı Azericeye çevrildi.
“İstanbul,
Kalabalık Yalnızlık’ta gezinirken, geçmiş-gelecek ekseninde, insanıyla
özdeşleşen, Boğaziçi odaklı sarmaş dolaş hüznü de takarız peşimize. Ömer’in, ikili üçlü, bazen de tek dizeyle
sürüklediği şiir tekniğinin en bütüncül örneğidir bu şiir. Hangi dizesinden
girersek girelim, kent tinselliğini kavrayıştaki derinlik, yaşanmışlığın
izlerini belirgin kılar: “Buruşur ayak izlerimiz, kalabalık yalnızlık döker,
Sirkeci garına” (s: 44)
Ömer,
özlü, yalın ‘şiir dam-lacıkları’yla kurmayı amaçlıyor şiirini. Biçemi,
gerektiğinde hece vurgusunun ardından gidebiliyor korkusuzca.” (Ahmet Günbaş)
ESERLERİ
(Şiir):
Rüzgârın
Kızı Değilim Artık (2002), Dünyamıza
Bir Kıyı (2007).
HAKKINDA:
Ruşen Hakkı / “Dünyamıza Bir Kıyı” (Özgür Kocaeli gazetesi, Aralık, 2007), Mehmet Kuvvet / “Dünyamıza Bir
Kıyı” (Trabzon Taka Gazetesi Şiir Takası, 18.01.2007), Ahmet Günbaş / Şiirden
Şiire IX (Mühür dergisi, Ocak, 2009), Güngör Gençay / “Dünyamıza Bir Kıyı” (Evrensel
gazetesi, 29.01.2009), Arife Kalender / Yolun Açık Olsun Alaz - Ahmet
Günbaş / Alaz İyi Yolda - Bülent Güldal
/ Alaz’ın Konumu (Alaz Edebiyat Dergisi, Sayı: 9 Mart -Nisan - Mayıs 2009).
Mavi çığlıklar emziren gökkuşağı şehri!
Kapında diz çökmüş kıtalar seninle aynı yaşta.
Adalar vapuru sis indirir aramıza
Firuze iklimler haykırır Haliç.
Kirpiklerinin turkuaz örgüsü
Gelinfeneri, Yakacık.
Buruşur ayak izlerimiz, kalabalık yalnızlık döker,
Sirkeci garına.
Ümraniye’de bir çocuk
Lâleler nakışlıyor zamana.
Üsküdar'da, çay bahçesinde yudumlanır
Çocukluğumuzun uçurtmaları...
Sırtımda inişli çıkışlı yokuşlar.
Unuttuğum asi ruhumu topluyor narçiçekleri Kalamış’ta
Boğazın iki yakası, ellerim!
Okşarım yüzünü
Şairlerin sefer tası, Bab- ı Ali yokuşunda...
Omuzları yaşlı, duyguları tomurcuk İstanbul!
Karartma günlerinde ebrular...
Varoşlarda yoksul sevda kırığı yaşam.
Yamalı geziyor ceviz ağaçlarım.
Kısa etekli şarkılar moda!
İstanbul!
Eski zamanlar aşkı sesin,
Bakışın,
Ne kadar da bu zaman...
İstanbul!
Avuçlarım Sultanahmet
Kalemim Topkapı...
Dolmabahçe’de iki damla yaş.
İki damla telaş unuttuk...
Öp bizi, unutkan suçlarımızdan
(11 Nisan 2006)