Devlet adamı, bürokrat, vezir, sadrazam, mütercim (D. 1830, İstanbul – Ö. 1895, İstanbul). İkinci Abdülhamid döneminde Sadrazamlık görevinde bulunmuş Osmanlı vezirlerindendir. Elçilik ve Hariciye Nazırlığı etmiş olan Şekip Paşa’nın oğludur. Doğum yeri olan İstanbul’da hususî dersler aldı ve Fransızcayı da yaşlarda öğrendikten sonra Divan-ı Hümayun Kalemine girdi. 1847’de Viyana Elçiliği Kâtipliği ile hariciye memurluğuna başlayarak Avusturya’ya gitti. Viyana’da bulunduğu iki yıl zarfında Almanca da öğrendi. Âli Paşa ile birlikte ve onun Başkâtibi sıfatı ile Viyana ve Paris kongrelerinde bulunmak gibi devletin birçok mühim işinde görevler üstlendi.
Bu görevleri yanı sıra Divanı Hümayun tercümanlığında,
Viyana ve Paris Elçiliklerinde, Hariciye, Maarif
ve Adliye Nazırlıklarında bulundu. Ayan Meclisi ilk açıldığı zaman onun da
âzalığına tayin edildi. 1879’da getirildiği Sadrazamlıkta ise ancak iki ay
yirmi dört gün kalabildi.
Dürüst ve vazife sever bir devlet adamı olarak tanınmış
olmakla beraber, memuriyetlerinde mühim sayılabilecek bir faaliyeti yoktur
denebilir. Sadrazamlıktan azlinden sonra Şûray-ı Devlet Reisliğinde, üçüncü
defa Hariciye Nazırlığında bulundu ve başka memuriyetlere de getirildi.
İstanbul’da öldü, Eyüp’te babasının mezarı yanına gömüldü.
Michaud’nun Histoire
des Croisades’ını Ali Paşazade Ali Fuat Bey ve Edhem Pertev Paşalarla
birlikte tercümeye başlamışlar ve eserin küçük bir parçasını da neşretmişlerdi.
Diplomatik terimlerin Türkçeye çevrilmesinde hizmeti görülmüştür. İyi siyasî
notalar yazdığı da rivayet edilir.
KAYNAK: İbrahim Alâeddin Gövsa /
Türk Meşhurları (1946).