Hekim, şair (D. 1918, Mollaveyis köyü /
Çamlıhemşin / Erzurum – Ö. 1997, İstanbul). İlk ve ortaöğrenimini Erzurum’da
yaptı. İstanbul Tıp Fakültesini (1942) bitirdi. 1948 yılında İç Hastalıkları
Uzmanlığını tamamlayarak Erzurum Numune Hastanesi Dahiliye Kliniği Şefliğine
atandı. Sağlık Bakanlığı tarafından Fransa’ya gönderildi. Paris’te kaldığı
yıllarda değişik hastanelerde çalıştı, mesleki kurslara katıldı. Türkiye’ye
döndükten iki yıl sonra görevinden ayrılarak serbest hekimlik yaptı (1950-73). Erzurum-Kars-Artvin-Ağrı
Bölgesi Tabipler Odasını kurdu ve üç dönem başkanlığını yaptı. Kızılay, Çocuk
Esirgeme Kurumu, Yardım Sevenler Derneği, Sigara İçmeyenler Derneği gibi
kuruluşlarda sosyal etkinliklerde bulundu.
Hece ve serbest ölçülerin ikisinde de yazdığı
şiirlerinde destansı anlatımı benimsedi. İnsanın varoluşunu sorguladı. Kara
mizahın yer aldığı şiirlerinde hikmet unsuru da gözlemlenebilir.
ESERLERİ:
ŞİİR: Erzurum Kalesi Sabahı Bekliyor, Laf
Dizeleri, Toprakça.
SÖYLEŞİ: Laf Ola Beri Gele.
DENEME: Yaşam ve Ötesi.
HAKKINDA: Hasan Ali Kasır / Erzurum Şairleri
(1999).
Yüreğim burkulur anımsadıkça,
Kahreder fırsatı yaşamadığım,
Onarma gönlümü kır parça parça,
Bir bu dağ değil ki aşamadığım.
Bir çelişki ağı içinde tutsak,
Aklımı gönlüme uyduramadım.
Hangisi helaldi, hangisi yasak,
Arzumu sınırda durduramadım.
Çevrem genişlerken dostlar azaldı,
Yalnızlığım arttı kalabalıkta.
Kurudu dereler. yatağı kaldı,
Gün batınca, gölgem yok ortalıkta.
Başımı döndüren düşündüğümdür,
Devrilir çevremde tüm gördüklerim.
Üzüntü yürekte düğüm düğümdür,
Yargımın suçunu şansa yüklerim.