Eğitimci,
şair ve yazar, çevirmen (D. 16 Temmuz 1902, İnebolu / Kastamonu - Ö. 2 Aralık
1994, İstanbul). Babası ilkokul öğretmeni Mehmet Cevdet Efendi, ailesiyle
birlikte 1876 yılında Filibe’nin Çırpan ilçesine bağlı Uysal köyünden
Türkiye’ye göç etmişti. Oğlunun adını Hüseyin Vehbi koydu. Annesi Şefika Hanım
ise Çırpan’a bağlı Balcılar köyündendir ve okur-yazar bir ailenin kızıydı.
Hüseyin Vehbi, yedi kardeşli bir ailede büyüdü. Babasının Kastamonu il
merkezine atanması üzerine, ilköğrenimini Yarapçı ve Numune okullarında yaptı.
Rüştiyeye devam etti ve bitirdi. Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Millî Eğitim
Bakanlığı döneminde her öğrencinin bir Türk adı alması konusundaki genelgesi
gereği Yüksek Öğretmen Okulunda okurken adını Orhan Şaik olarak değiştirdi.
Soyadı Kanunu çıkınca da Gökyay soyadını aldı.
Kastamonu
Lisesini (1927), Ankara İlköğretmen Okulunu (1922) ve beş yıl öğretmenlikten
sonra İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü (1930)
bitirdi. Giresun, Samsun, Balıkesir’de ilkokul öğretmenliği, Malatya (1931-33),
Edirne (1933-34), Ankara (1934-36), Eskişehir (1936-37), Bursa (1936-39)’da
edebiyat öğretmenliği ve yöneticilik yaptı. 1934 yılında, üniversite yıllarında
tanıştığı Bursalı İngilizce öğretmeni Ferhunde Sarıoğlu ile evlendi.
Ankara
Devlet Konservatuarı müdürlüğü (1939-44), Millî Eğitim Bakanlığı müfettişliği
(1951-51), Londra Kültür-Eğitim ataşeliği (1951-54), İstanbul Çapa Eğitim
Enstitüsü ve Çapa Yüksek Öğretmen Okulu edebiyat öğretmenliği (1954-59), Londra
School of Oriental and African Studies’te Türk dili ve edebiyatı okutmanlığı
(1959-62), Çapa Eğitim Enstitüsü edebiyat öğretmenliği (1962-67), Çapa Eğitim
Enstitüsünde gönüllü öğretmenlik (1967-70), Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesinde öğretim görevliliği (1983-86), Mimar Sinan Üniversitesi Fen
Edebiyat Fakültesi eski Türk edebiyatı dersi öğretmenliği (1988-92) görevlerini
yürüttü.
1944’te
Turancılık yaptığı iddiasıyla tutuklanmış, beraat etmişti. Londra’da öğrenci
müfettişliği (1951-64) ve Londra Üniversitesinde Türkçe okutmanlığı (1960-63)
görevlerinde bulundu. İstanbul Nakkaştepe Mezarlığında toprağa verildi.
Kastamonu
Lisesi 9. sınıfta okurken edebiyat öğretmeni İsmail Habip Sevük’ün teşvikiyle
şiir yazmaya başladı (1919). İzmir, işgal edilmişti. Bu yüzden Açıksöz gazetesinde
yayımlanan ilk şiirleri (1922) vatan sevgisi konulu ve aruz ölçüsüyledir.
Şairliğinden çok edebiyat araştırmalarıyla tanındı. Mercimek Ahmet, Kâtip
Çelebi gibi önemli eski müelliflerin eserlerini sadeleştirerek açıklamalarla
yayıma hazırladı. Ayrıca Dede Korkut üzerine araştırmalar yapıp yayımladı.
Sonraları
yazdığı halk şiiri geleneğine yaslanan hece ölçüsüyle yazılmış şiirleri daha
önemlidir. Balıkesir’de görev yaparken Çağlayan adlı bir edebiyat
dergisi çıkardı. Gökyay’ın dergi ve yıllıklarda kalmış makalelerinden yapılan
ve 3 cilt olması planlanan Seçme Makaleler’in birinci cildi İletişim
Yayınlarından Eski Yeni ve Ötesi adıyla 1995’te, ikinci cildi Kim
Etti Sana Bu Kârı Teklif adıyla 1997 yılında yayımlandı. Transkripsiyonlu
tam metin olarak yayıma hazırladığı Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin bir
cildi de ölümünden sonra Yapı Kredi Yayınları arasında çıktı (1996).
Osmanlıca
metinleri en doğru okuyan ve Dede Korkut destanlarını çok iyi inceleyen bir
edebiyatçı olarak ün yaptı. Orhan Şaik Gökyay, 1987’de Türkiye Yazarlar
Birliğinin Üstün Hizmet Ödülünü aldı. 1989 yılında İstanbul Üniversitesince
“Fahrî Doktor”, 991 yılında da Kültür Bakanlığının teklifi üzerine
Cumhurbaşkanlığınca “Devlet Sanatçısı” unvanı verildi. 2002 yılından beri adına
Orhan Şaik Gökyay Şiir Ödülü adı altında bir ödül verilmeye başlandı.
Orhan Şaik Gökyay İçin Ne Dediler?
“Hiçbir
şiire imza atmasaydı bile, yalnızca Bu Vatan Kimin? şiiri Orhan Şaik Gökyay’ın
mükemmel şairliğinin en büyük belgesidir. Bu Vatan Kimin? adıyla basılan şiir
kitabında birçok güzel mısralar okunur. İlk şiirlerini aruzla yazan şair, halk
tarzı şiirlerinde daha fazla başarılıdır. Yunus Emre’nin temiz Türkçe’siyle
yazan şairin mısralarında güçlü bir söyleyiş hâkimdir. Arı, duru temiz bir şiir
dilidir bu. Duygular şahikasına erişir.” (Mehmet Nuri Yardım)
ESERLERİ:
Şiir:
Birkaç Şiir (Türkçe-İngilizce, 1976), Bu Vatan Kimin (1994).
İnceleme-Araştırma:
Dede Korkut (1938, Dedem Korkut’un Kitabı adıyla, 1973),
Devlet Konservatuvarı Tarihçesi
(1941), Kâtip Çelebi-Hayatı, Şahsiyeti ve Eserleri (1957),
Kâtip Çelebi’den Seçmeler
(1964), Kâtip Çelebi Hayatı, Kişiliği
ve Eserlerinden Seçmeler (1982), Kâtip
Çelebi (1986), Molla Lütfi
(1987), Seçme Makaleler (3
cilt, Eski Yeni ve Ötesi, 1995;
Kim Etti Sana Kârı Teklif,
1997; Güçlük Nerede?, 2002).
Deneme-Eleştiri:
Destursuz Bağa Girenler (1982), Güçlük Nerede? (3 cilt, 2001).
Sadeleştirme:
Bugünkü Dille Dede Korkut Masalları
(1939), Kabusname (Mercimek
Ahmet’ten, 1944), Bugünkü Dille Dede
Korkut (1963), Dûçent-nâme (1964),
Eşkâl-i Zaman (Ahmet Rasim’den,
1969), Hannâme (Özbek Destanı,
1969), Mizan’ül-Hak fi İhtiyaral Ahakk: En Doğruyu Sevmek İçin
Hak Terazisi (Kâtip Çelebi’den, 1972), Tuhfetü’l Kibar fi Es-fari’l-Bihar (Deniz Savaşları Hakkında
Büyüklere Armağan, 1973), Ferah Cerbe
Fetihnamesi (Zekeriyyazâde’den, 1975), Risale-i Mimariyye (Mimar MehmetAğa’dan, 1975), Dede Korkud Hikâyeleri (1976), Vak’a-i Osmaniyye (Bostanzâde
Yahya’dan 1976), Ziyafet Sofraları (Gelibolulu
Mustafa Ali’nin Mevaidün Nefâs fi Kavâidül Mecalis’inden, 2 cilt, 1978), Halâtü’l-Kahire mine’l Adâti’zZahire
(Gelibolulu Mustafa Ali’den, 1984), Seyahatnâme
(c.1, Evliya Çelebi’den, 1994), II.
Sultan Osman’ın Şehadeti (Bostanzâde Mehmet Efendi’den, 1976), Risale-i Mimariye (Mimar Mehmet
Ağa’dan, 1975), Eşkal-i Zaman
(1969), Harnâme (Tokatlı
Molla’dan, 1986).
Çeviri:
Türklerde Karagöz (G. Jacop’tan, 1938),
Dorian Gray’ın Portresi (Oscar
Wilde’dan, Ferhunde Gökyay ile, 1938), Menteşe
Beyliği (Paul Wittek’ten, 1944), Yiğit
Kasperl ile Güzel Annerl’in Hikâyesi (S. Y. Baydar ile, 1948) - Gockel Vinkel ve Gackeleia (1959) - Bahar Çelengi (C. Brentano’dan, 2. cilt,
1977).
KAYNAKÇA: Prof. Dr. Günay Kut / Orhan Şaik Gökyay (1989), İhsan
Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001,
2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas.
2007) - Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) -
Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013)., Ayhan İnal / Kastamonulu Büyük
Şair Devlet Sanatçısı Orhan Şaik Gökyay (Kültür Sanat, Eylül 1995), Behçet
Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Nail Tan / Devlet
Sanatçısı Orhan Şaik Gökyay’ın Türk Kültürüne ve Türk Edebiyatına Katkıları
(Türk Dünyası Tarih Dergisi, Ocak 2001) - Orhan Şaik Gökyay I (H. Rıdvan Çongur
ile, 2002), İbnülemin Mahmud Kemal İnal / Son Asır Türk Şairleri (c. 4, 2002),
Nail Tan - Özdemir Tan / Gurur Kaynağımız Kastamonulular III (2004).
-Kardaş Esat Adil'e-
Âşıkım, başımda savrulup esen
Cünûn ikliminin bir hevasıdır,
Kalbimden yarattım sevdalımı ben
0, aşk cennetinin ilk Havva'sıdır.
Önünde nebiler günahkâr olur,
Bedbahtlar aşkıyla bahtiyar olur,
Ayak bastığı yer çemenzar olur,
Bu, ona hilkatin iltimasıdır.
İns ü cin tapmada cemaline hep,
Bir şâir taparsa ne olur acep?
Bendeki bu garip hallere sebep
Elinin elime bir temasıdır.
Bir seher vaktiydi daldım hayâle,
Rast geldim hüzn ile giden leyâle,
En sonra bildim ki beni bu hale,
Düşüren o şuhun tek iymasıdır.
Konmadı zülfüne gönül bilerek,
Hayrandır; uçmayı unutsa gerek,
Düşmedim bu hale ben şimdiyedek,
Bu, başımın ilk ve son hummasıdır.
(Şaik) dehr içinde çok âlem gördü,
Sevdiğinden az-çok bir sitem gördü,
Derse ki: Hep hicran, hep elem gördü,
Divane gönlünün, iftirasıdır.