Ahmet Murat

Şair

Doğum
30 Haziran, 1971
Eğitim
Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi
Burç
Diğer İsimler
Ahmet Murat Özel

Şair, çevirmen, editör, radyo ve televizyon programı sunucusu. 30 Haziran 1971, Karaman doğumlu. Tam adı Ahmet Murat Özel’dir. Gazi Mustafa Kemal İlkokulu, Özel Lale Erkek Lisesi, Karaman Lisesini bitirdikten sonra bir yıl Kahire’de, bir yıl da Tanta’da olmak üzere iki yıl Mısır’da bulundu; El Ezher Üniversitesinden ikinci sınıfta iken ayrıldı, Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinden mezun oldu. Yüksek Lisans çalışmasını ve doktorasını Selçuk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde tamamladı. Yüksek lisans tezi: “İbn Rüşd’ün Varlık Ve Bilgi Alanlarında İbn Sina’ya Yönelttiği Eleştiriler” (2001).

Bir süre Konya’da öğretmenlik (1997-2002) yaptıktan sonra İstanbul’da editörlük (2002-), Marmara FM için “Okuma Gözlüğü” adlı bir program yaptı.

Halen İbn Haldun Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan Ahmet Murat Özel, ayrıca TRT 2 kanalında bir kültür-edebiyat programı hazırlayıp sunuyor, Nihayet adlı edebiyat dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapıyor.

Ahmet Murat Özel’in edebi ürünleri ayrıca Yedi İklim, Hece, Kırklar, Dergâh, Virgül, Kaşgar, www.40ikindi.com dergilerinde yayımlandı.

 

ESERLERİ:

 

Şiir: Kaf ve Rengi (1999, 2011), Kış Bilgisi (2004, 2013), Kalbin Kararı & İlahiler ve Neşideler (2014), Bir Şair Bisikletle (2016).  

Deneme: Belki de Üzülmeliyiz (2017), Kuşlarla Sohbetin Şartları (2019).

Araştırma-Biyografi: Ailenin Serencamı - Türkiye'de Modern Aile Fikrinin Oluşması (2007), İbn Ataullah El-İskenderi - Hayatı, Eserleri, Görüşleri (2015).

Çeviri: Fırtınalar (Deneme ve Öyküler, Halil Cibran’dan, 1997, 2009), Sanat Üzerine (Deneme, Tevfik El Hakim’den, 2000).

 

Ahmet Murat İçin Ne Dediler?

 

“Ahmet Murat bakir mısraları, tazeliği, diriliği, saflığı, sahihliği, tabiata-eşyaya-insana bakışı, sesi, nefesi ile bu çeperden çıkabilen şairlerden. Şiirlerin tamamı olmasa da içlerinde çok beğendiğim bölümler, mısralar bulunuyor:

“-Ormanda senin bir haber gibi gezinişin”

“-Ağaç içlerindeki şerbetten kalkar sanki elmalar”

“-Doyamazdım bir yaprakta biriken canı düşünmeye”

“-Elma tadında bir duman tıkardı içlerimi

 Dua ederdim: içlerim denen bir şey olsun n’olur”

“Şiir şüphesiz Ahmet Murat’a ‘geliyor’. Ama o bu müjdeyi kelimeye (söze) dökerken bazen garip bir tıkanma yaşıyor. Zaten görsel olanın hüküm-ferma olduğu günümüzde sözün düşüşü en önemli gündem maddesidir. Sözün düşüşünü elbette öncelikle şairler durduracak. Kutsal kitapta da işitme görme’den önce anılmıyor mu?” (Mustafa Kutlu)

 

***

 

“Ahmet Murat şiirinin ilk ve en önemli özelliği, içinde barındırdığı meraklı bir bilgeliktir. Bu bilgelik, görmüş geçirmiş olmakla değil, merak etmekle kazanılmış bir ayrıcalıktır. (…) Ahmet Murat şiirinin ikinci özelliği, her zaman taze olması, taze kalmasıdır.” (İbrahim Tenekeci).

 

KAYNAKÇA: Mustafa Aydoğan (Hece, Mayıs 1999), Can H. Türker / Üç Kitap Üç Şair (Yedi İklim, Haziran 2000), İsmail Kılıçarslan / Ahmet Murat Şiirini Anlamamak ya da ‘Kaç Kitap Kim Şair’ (Yedi İklim, Ağustos 2000), Ömer Lekesiz (Vakit gazetesi, 10.7.2002), İbrahim Tenekeci (Millî Gazete, 15.1.2002) - Hayır! Anlatamadım (Kırklar, Kasım-Aralık 2004) – (Kırklar, Ocak 2005) – Söyleşi (Dergâh, Mayıs 2005), Ali Emre (Kırklar, Mayıs 2004), Mustafa Kutlu (Yeni Şafak, 22.12. 2004), (Millî Gazete, 29.11.2004), İbrahim Yüksel (Millî Gazete, Söyleşi, 3.1.2005), Vural Kaya (Derkenar dergisi, Söyleşi, Mayıs 2005), Nurettin Durman (Vakit gazetesi, 8.1.2005), Ömer Yalçınova (Kırklar, Mart 2005), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2007),  Sorularımız var, hem de çok (yenisafak.com, 7 Ocak 2018), Ahmet Murat Özel (21.03.2019).

 

SORULARIMIZ VAR, HEM DE ÇOK

SORULARIMIZ VAR, HEM DE ÇOK

 

İlker Nuri Öztürk   Röportajı (Yeni Şafak)

 

Nihayet, dördüncü yılını yeni bir kadroyla karşılıyor. Tasarım, içerik ve hacim olarak da yeniliğe giden derginin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Murat Özel, “Sorularımız var, hem de çok” diyor.

Dosya konuları ve yazar kadrosuyla her sayıda düşünce alanını genişleten Nihayet dergisi, 37. sayısında yeni yüzü ve içeriğiyle okur karşısına geçiyor. Derginin değişim sürecini ve hedeflerini Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Murat Özel ile konuştuk.

 

Bir hatırlatmayla başlayalım... Nihayet’in son sayılarında birer sorudan oluşan dosyalar vardı. Bu sorular, hangi cevaplar içindi?

 

Varolan muğlaklığı gidermeye, her sayıda memleketin bir meselesini sorgulamaya çalışıyoruz. Mevlana, Alim kimdir dosyalarımızda bir kafa karışıklığını gidermeye çalıştık. Bir önceki sayıda Türk Evi’nin bir çıkış olup olamayacağını sorduk. Eylülde “Hababam Sınıfı çok mu haksızdı” derken, yaygın, örgün eğitimin dışında bir eğitim modelini neden tartışmayalım dedik. Sorularımız var, hem de çok.

 

 

Nesneler Üzerinden Değişimi Anlatıyoruz

 

* Dergiye hangi müdahalelerde bulundunuz?

 

Bir derginin hayatına bir yerinde katılıp, onda bazı değişimlere yeltenmek biraz, nasıl desem, travmatik bir şey. Nihayet, yılların dergisi. Özenli, bilgili, görgülü bir okur kitlesi var. Yapmak istediğimiz değişikliği bir kaç cümleyle özetlemek yerine, şimdilik onların takdirine havale etmeyi tercih ederim. İleride konuşuruz bu konuları.

 

* Dergide, kalem, mendil, tespih gibi nesneler hakkında metinler var. Böyle bir yönelimin sebebi nedir?

 

Nesneler üzerinden bir değişimin, bir zihniyet dönüşümünün hikayesini bakmak istiyoruz. Örneğin mendil dosyamızda, işlenmiş, kişisel bir eşya olan mendilin terk edilip kağıt mendile geçişi düşündük. Dergide teorik ve fikri meseleler var. Yazarlarımızın çoğu akademisyen. Ancak biz bunu mesafeli bir akademik bir dille anlatmak istemiyoruz. Konularımızı bir hikaye, bir kurgu içinde dolayımlamayı deniyoruz. Örneğin Türkiye’deki tüketici alışkanlıklarını sosyolojik bir dil yerine mendil üzerinden anlatmayı tercih ediyoruz. Eşyaların, kullan-at döngüsünden çıkartılıp daha özenli ele alınması için teorik yazılar yerine dolma kalem dosyası yapmak daha işimize geliyor.

 

Derginin içeriğinde okuru neler bekliyor?

 

Taze ve özgün içerikler oluşturmaya çalışıyoruz dergide. Bir çok yazımızın gündeme getirdiği konuyu, aslında ilk kez Nihayette okuyabilirsiniz. Bir çok yazımız, yegane içerik niteliği taşıyor. Doğudan batıdan, gözümüze kestirdiğimiz isimlere ulaşıyoruz, Türkçede ilk kez biz onlarla röportaj yapmış oluyoruz.

 

Eleştirinin Yanında Öneri De Var

 

* İçerik seçiminde nelere dikkat ediyordunuz?

 

Güncel tartışmalara ya da tartışılması gereken başlıklara öneriler getiren, argümanlar üreten bir dergi yapmalıyız. Mesela etkileyici bir bahçe tasarım geleneğimiz var ancak biz bugün bunu terk etmişiz. Bahçelerimiz, belediye bahçeleri, peyzajları da dahil, kötü. Ama tek başına eleştirmek yerine, önerimizi de paylaşıyoruz.

 

* Ocak sayısındaki “Babamın Kitapları” dosyası da bu düşünce için idealdi sanırım...

 

Evet bu dosyada evde bulunan kitaplardan çocuklar nasıl etkilenir sorusunu, kişisel tanıklıklar üzerinden anlatmak istedik. Cemil Meriç’in kütüphanesini Ümit Meriç, Ahmet Kot’un kütüphanesini Yusuf Kot, Sümeyye Kavuncu, Cüneyt Köksal dedelerinin, ailesinin kitaplarını anlatınca teori yerine deneyimi konuşturmuş oluyoruz.

 

* Tasarım, logo ve kapakta renk, hacim bakımından yenilikler var. Bu değişim hakkında ne söylemek istersiniz?

 

Derginin içeriği tasarım diline tercüme edilse ne olurdu diye sorduk ve bu sonuca ulaştık. Derginin içi dışına çıktı yani. Derginin son sayısının yarattığı heyecana bakılırsa iyi de oldu.

 

Hikayelerimiz sokağa çıkıyor

 

* Dergide çizgiler de yer alıyor. Bu sayfalar devam edecek mi?

 

Edecek ve keşke daha da çok olsa. İşimiz temelde teori, nazariyat ama teoriyi, nefes alıp veren, sokağa çıkan ve hikayelere gömülü olarak ele almanın peşindeyiz. Çizgi de bu niyetimizle örtüşüyor.

 

Yazarların kapısını çalıyoruz

 

* Yazar kadrosu ve dosyalar hakkında ne söylenebilir?

 

Nihayette az sayıda sabit yazar var. Bizim kafamızda, her dosyanın söyleyeceği bir cümle var. Bunu da elden kaçırmamak adına derginin editoryal aklı, içeriğe müdahil olsun istiyoruz. Bu sebeple, dosyalarımız için doğru olduğunu düşündüğümüz yazarların kapısını biz çalıyoruz. Dolayısıyla her sayıda çoğu yazarımız değişiyor.

 

KAYNAK: Sorularımız var, hem de çok (yenisafak.com, 7 Ocak 2018).

BİR ŞAİR BİSİKLETLE

bir yudumda içilir akşam ezanı
sezer yolunu bir dua iç denizlerde:
kabul et lütfen ilk oruçlar hatrına
bir yudumda içilir akşam ezanı

hilal göründü, kara göründü, kurtulduk
ilk orucuyla süsleniyor kızım aynada
bir ümmet anlaşıyor ışık hızıyla
hilal göründü, kara göründü, kurtulduk

ekmek sıcak, Allah güzel, sen iyi
bu marşla aksın e-beş trafiği
eve erken gelen babanın yuva yapar yüzüne
ekmek sıcak, Allah güzel, sen iyi

 

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör