Nazlı Eray

Roman Yazarı, Öykü Yazarı, Yazar

Doğum
28 Haziran, 1945
Eğitim
Arnavutköy Amerikan Kız Koleji
Burç

Hikâye ve roman yazarı. 28 Haziran 1945, Ankara doğumlu. Anayasa Mahkemesi Üyesi ve Türkiye İş Bankası Dışişleri Müdürü Lütfullah Bütün’ün kızıdır. İkdam gazetesi başyazarı Tahir Lütfü Tokay büyükbabası, Sabahattin Kudret Aksal eniştesidir. İstanbul İngiliz Kız Ortaokulu (1958) ve Arnavutköy Amerikan Kız Koleji (1962) mezunu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden üçüncü sınıftayken ayrılarak Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne geçti, burayı da tamamlamadı, Ankara’ya yerleşti. Turizm ve Tanıtma Bakanlığında çevirmen olarak çalıştı (1965-68). Ciddi bir sağlık sorunu nedeniyle yaşamının bir yılını hastanede geçirmek zorunda kaldı. İkiz kızları doğunca çalışma hayatına son verdi ve yaşamını yazarlığa adadı. Konuk öğretim üyesi olarak Iowa Üniversitesinde bir sömestr Yaratıcı Edebiyat dersleri verdi (1977). İki yıl Güneş, Radikal ve Cumhuriyet gazetelerinde “Düş İşleri Bülteni” adlı bölümünde köşe yazarlığı yaptı. Yurtiçi ve yurtdışı radyo ve televizyonları için oyunlar yazdı, programlar gerçekleştirdi. CHP’de 4. dönem parti meclisi üyesi olarak yer aldı (1993-99). Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Derneği ve Edebiyatçılar Derneği üyesi oldu.

Ortaokuldayken ilk öyküleri Varlık’ta (1960) yer aldı. 1973’ten itibaren itibaren hikâyelerini Türk Dili, Varlık, Oluşum, Yazko Edebiyat, Gösteri, Adam Öykü ve Dönemeç gibi dergilerde yayımladı. Son yıllarda hikâyeciliğine roman yazarlığını ekledi.

Hikâyeleri, Necatigil’in ifadesiyle “gerçekle gerçeküstü arasında köprüler kuran, masalsı öğelerle” beslendi. Fantastik gerçekçi diye nitelenebilecek öykülerini, toplumsal ve bireysel gerçeklikleri, çağrışımlarla yüklü bir dille, gerçeklikten gerçek ötesine uzanan ironik bir anlatımla işledi. Halk arasında söylenen tekerlemeleri ve ninnileri de ustaca kullandı. İkinci hikâye kitabı Geceyi Tanıdım’daki hikâyelerde, kişiler, kentli çevrenin dışlan­mışları, düş arapları, hapçılar, denizkızları, pezevenkler, Ka­sımpaşa Canavarı, mahmur gözlü eczahane kalfaları, bir başka deyişle treni kaçırmış tiplerin çeşitlemeleridir.

Pasifik Günleri’nde, Honolulu’dan Japonya’ya bütün Uzak Doğu’yu kapsayan bir yolculuk izlenimlerini, etki­leyici sahneler ve güzel temalar aracılığıyla aktardı. Arzu Sapağında İnecek Var adlı roman, fantastik anlatıların en uç örneği olarak kabul edildi. Berna Moran, bu roman için “olmayacak kişileri olmayacak yerlerde bir araya getirerek, buluşturarak, öpüştürerek okuru eğlendirmektedir. Bu nedenle bu romanında ne doğa yasaları ne de kronoloji söz konusu değildir.” yazdı.

Örümceğin Kitabı’nda yine sanal gerçeklerin izini sürdü, bir kadının iç dünyasındaki karmaşayı, umutsuz sevdalarda kaybolan insanların kendini arayışını anlattı.

Öyküleri ortaokul ders kitaplarında yer aldı, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Japonca, Çekçe, Urduca ve Hintçeye çevrildi. Tözüm’ün filme aldığı “Monte Kristo” adlı öyküsü, beş ayrı yönetmen tarafından çekilen birbirinden bağımsız beş kısa öykülü filmden oluşan “Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey” içinde yer aldı. Bazı öyküleri TV dizisi yapıldı. 1995-98 arasında TRT-INT’te bir sanat programı hazırlayıp sundu. 1998’de Ankara’da kişisel bir resim sergisi açtı. Yoldan Geçen Öyküler’le 1988 Haldun Taner Öykü Ödülünü, Aşkı Giyinen Adamla Yunus Nadi 2002 Roman Ödülünü aldı.

“Yaşanmamış, içimizdeki gizli ortamda düşlem gücüyle büyüttüğümüz, anlaşılması kolay olmayan bir gerçektir Nazlı Eray’ın sanal gerçeği. Kendimize uzak kalışımızda, tutkularımızda aramalıyız o gerçeği. (…)

“Nazlı Eray, bizi bir düşlem dünyasında dolaştırırken, alışmadığımız, tanımadığımız bir gerçeği anlatmak istiyor. Olaylarla çevrilmiş, günlük işlerin yoğunluğunda bunaldığımız somut bir gerçek değil o. Romancının kurgusunda yaşayan içsel bir gerçek. Zaten işin içine kurgu girince bildiğimizi sandığımız gerçek değişmez mi? Artık romancının gerçeği olmaz mı anlatılan?

“Nazlı Eray zaman kaymalarını kullanarak değişik ortamlara götürüyor bizi: Tutkuların cana kıymaya, sonra da o duygu yükünün ağırlığını taşımaya, bir ip cambazı gibi kendimizi dengede tutmaya yargılanmış olarak sürüklenip durduğumuz düşsel bir yaşama götürüyor.” (Mustafa Şerif Onaran)

ESERLERİ:

HİKÂYE: Ah Bayım Ah (1976), Geceyi Tanıdım (1979), Kız Öpme Kuyruğu (1982), Hazır Dünya (1983), Geceyi Tanıdım / Erostratus (oyun-hikâyeler, 1985), Kuş Kafesindeki Tenor (oyun-hikâyeler, 1985), Eski Gece Parçaları (1985), Yoldan Geçen Öyküler (1987), Aşk Artık Burada Oturmuyor (1989), On Üç Büyülü Öykü-13 Yazar, 13 Öykü (ortak kitap, 2002), Yalancı Öyküler 9 Öykü (9 yazarla ortak).

ROMAN: Pasifik Günleri (1980), Orphée (1982), Deniz Kenarında Pazartesi (anı-roman, 1984), Arzu Sapağında İnecek Var (1989), Ay Falcısı (1993), Aşık Papağan Bari (1993), Yıldızlar Mektup Yazar (1994), Uyku İstasyonu (1994), Bir Yaz Gecesi (1994), İmparator Çay Bahçesi (1997), Örümceğin Kitabı (1998), Elyazması Rüyalar (1999), Ayışığı Sofrası (2000), Aşkı Giyinen Adam (2001), Beyoğlu’nda Gezersin (2005).

DENEME: Düş İşleri Bülteni (1994), Kapıyı Vurmadan Gir (2004).

HAKKINDA: İzzet Yaşar / İnsanlara Küçük Mucizeler Yaşatabiliyorsam Ne Mutlu Bana (söyleşi, Gösteri, Ocak 1982), Berna Moran / Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış (c. 3, 1994, s. 69-74), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (6. bas. 1999), Ömer Lekesiz / Yeni Türk Edebiyatında Öykü - 4 (2001), TBE Ansiklopedisi (c. 1, 2001), Ahmet Kabaklı / Türk Edebiyatı (c. 5, 2002, s. 820-830), Askı Giyinen Smokinli Adam (Cumhuriyet Kitap, 29.8.2002).  

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör