Nalan Çelik

Yazar, Şair

Doğum
15 Ocak, 1961
Eğitim
Kadıköy Ticaret Lisesi
Burç

Şair ve yazar. 15 Ocak 1961 / Düzce doğumlu. İlkokul ve ortaokulu Pendik’te tamamladı.  İlkokulu Kadıköy Ticaret Lisesini bitirdikten sonra özel şirketlerde muhasebeci olarak çalıştı. Hayatını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürdü. Ayrıldığı eşinden Mustafa Mert Ateşli adında bir oğlu vardır.

İlk öyküsü (Güller Kurumadan), İnsancıl dergisinde yer aldı (Aralık 2001). İlerleyen yıllarda diğer ürünlerini İnsancıl, Akköy, Akademi Gökyüzü, Patikalar, Kar, Şarköy Sanat, Ünlem, Maviada, Jineps, Milliyet dergi ve gazeteleri ile internet sitelerinde yayımladı. “Anadolu’da Kültür, Sanat, Edebiyat ve Mustafakemalpaşa” (2009) adlı kitaba,  iki başlıkta katkıda bulundu: 1- “ Tarihsel Süreçte Anadolu’da Kültür Sanat ve Edebiyat,”  2- “Çerkeslerde Örf ve Adetler.”.

Şair Nalan Çelik, kendi sıkıntılarını, özlemlerini önce bir çocuk, sonra genç kız, daha sonra genç bir anne olarak dizelere yüklerken; aynı sıkıntılarla yaşayan Türkiye insanını, özellikle kadınını ve sorunlarını da dile getiriyor.”  (Güngör Gençay)

ESERLERİ (Şiir):

Gelincik ( 2005), Kokulu Saat Çiçeği (2008).

KAYNAKÇA: Cengiz Gündoğdu / Yıldız Güncesi (İnsancıl dergisi, Ekim 2005), İsmet Kemal Karadayı / “İstanbul’la Frankfurt Arası V” (İnsancıl dergisi, Ocak 2006), Sezai Sarıoğlu / Şiir Defteri (Toroslu Kitaplığı, Nisan 2006), Nusret Karaca / “Nalan Çelik dizeler kitap oldu: “Gelincik” (Kadıköy gazetesi, 29 Ağustos 2008), Güngör Gençay / “Zamanı sarmalayan kokular ve çiçekler” (Evrensel gazetesi, 25.12.2008), Ruşen Hakkı / “Kokulu Saat Çiçeği” (Özgür Kocaeli gazetesi, 6 Aralık 2008), Şener Aksu / “Şiir mi Yoksa Şair mi sevilir” (Kocaeli Demokrat gazetesi, 13 Ocak 2009), Hasan Akarsu / “Gelincik’ten Kokulu Saat Çiçeği’ne”,  Berfin Bahar Dergisi, Şubat 2009).

KOKULU SAAT ÇİÇEĞİ

yaşam kurgulanmıştı

oyunların adları vardı

çiçeklerin de

çamurdan köfteler yaptım

kuruyanlardan kahve

sen anne ol dediler ben baba

pataklayarak güzelleştirilen

çiçekli yastık bozmasıydı ilk bebeğim

et bebekler bez bebeklerle

aynı kaderi paylaşırmış öğrendim

 

korktum çok korktum

bebeklerle oynayamadım

 

kurguladım ben de yaşamı

çiçeklere ad verdim

hep oynamak için

mavi sabun çiçekleriyle

köfte kokan ellerimi yıkadım

oyun bozanları gölgeli duvar diplerindeki

ceza çiçeklerine gönderdim

kaşınmaktan benimle oynayamadılar

eve dönüş için

kokulu saat çiçeği vardı kolumda

annemi susturmak için de yılan çiçeğim

 

ışığını görmeye hazırlandığım kasırga

neden korkuyorsun

ya da neden kızıyorsun

yalnızca şiir yaz yaşamı kurgulama diye

oysa bende bulduğun

yaşama dönüşün hiç durmayan kokulu saat çiçeği

 

korktum halâ çok korkuyorum

insanlarla hiç oynamadım

 

ben şiir kurgulamıyorum

yaşamı kurguluyorum

şiirden önce şiirden sonra gelen

belki hiç yaşanmamış belki de yaşanacak

daima şiirin habercisi olan

 

saat çiçeğim 12:20

geç kaldık

korkuyor musun

oynamak istiyorsan… ben yaşamım

kurgula o zaman

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör