Mehmed Cavid Bey

İktisatçı, Devlet Adamı, Siyasetçi

Ölüm
26 Ağustos, 1926
Eğitim
Mekteb-i Mülkiyye-i Şâhâne (Mülkiye Okulu)

Devlet ve siyaset adamı, iktisatçı (D. 1875, Selanik – Ö. 26 Ağustos 1926, Ankara). Babası Selanikli bir tüccar olan Naim Bey, annesi Pakize Hanım’dır. Diğerleri Mustafa Şefkati ve İsmail Kâzım olan kardeşlerin en büyüğü, dil eleştirmeni ve çevirmen Şiar Yalçın’ın babasıdır. İlk ve ortaokulu Selanik Şemsi Efendi İptidaî Mektebinde ve Feyz-i Sıbyan Rüştiyesi (Ortaokulu)’nde okudu. Sonra İstanbul’a giderek Dersaâdet Mekteb-i İdâdî-i Mülkî (İstanbul Lisesi) ve Mekteb-i Mülkiyye-i Şâhâne (Mülkiye Okulu)’nin yüksek kısmını bitirdi (1896). Çalışma hayatına Ziraat Bankası Muhasebe Kalemi’nde başladı. Maarif Nezareti (Eğitim Bakanlığı) Mektubî Kalemi İstatistik Şubesi’nde memurluk, Ayasofya Merkez Rüştiyesi’nde hesap (1898), Dârülmuallimîn-i Âliye (Yüksek Öğretmen Okulu)’de ilm-i servet (iktisat) hocalığı yaptı. Maarif Nezareti Rüştiye İdaresi (Ortaöğretim Genel Müdürlüğü) kâtipliğine (1899), Selanik’e döndüğünde Mekteb-i Feyzi okulunun müdürlüğüne (1902) atandı. Meclis-i Mebusan’ın birinci (1908-12) ve ikinci (1912) dönemlerinde Selanik, üçüncü döneminde (1914-18) Çanakkale sancağı milletvekili olarak bulundu. 1916-17 yıllarında İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin yönetici kadroları içinde görev aldı.

Mehmed Cavid Bey, Selanik’te iken gizli Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin kurulmasında aktif olarak görev aldı. 1905 yılından itibaren de Mason locaları İstanbul dışında ve özellikle Makedonya (Selanik)’da açılmaya başlamıştı. Makedonya’da kurulan locaların önemli kurucularından biri de Mehmed Cavid Bey oldu. 1 Ağustos 1909’da ‘Maşrık-ı Azâm-ı Osmani’ adı altında kurulan ilk Türkiye Büyük Mason Locası’nın da kurucularındandır. Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin İttihad ve Terakki Cemiyeti’yle birleşmesinden (1907) sonra da buradaki çalışmalarını sürdürdü. Hüseyin Hilmi Paşa (1909) ve İbrahim Hakkı Paşa hükümetlerinde Maliye Bakanlığı (14 Eylül 1910), Sait Paşa Hükümeti’nde Nâfia (Bayındırlık) Bakanlığı (1912) yaptı. Osmanlı İtibâr-ı Millî Bankası’nı (1917) kurdu. Talat Paşa’nın sadrazamlığa (başbakanlığa) gelmesinden (1917) bir süre sonra yine Maliye Bakanlığını üstlendi (1917-18). Düyûn-ı Umûmiyye İdaresi Türk Dâyinler (Alacaklılar) vekilliğine seçildi.

Cavid Bey, Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin İttihadçıları yargılamak üzere oluşturduğu Dîvân-ı Harb-i Örfî’de (Sıkıyönetim Mahkemesi’nde) yargılandı ve gıyabında (kendisi olmadan) on beş yıl kürek cezasına çarptırıldı. Bunun üzerine bir süre İstanbul’da saklandıktan sonra Fransa’ya, oradan da İsviçre’ye kaçtı. Selanik’e döndükten sonra Jöntürk hareketine katıldı. Feyziye Mektepleri’nde müdürlük ve öğretmenlik yaptı. 1908-11 yıllarında Rıza Tevfik ve Ahmet Şuayip ile birlikte, İstanbul’da liberal düşünceyi savunan ve on beş günde bir yayımlanan Ulûm- ı İktisâdiye ve İçtimâiye dergisini çıkardı. II. Meşrutiyet (1908)’in ilanından sonra Çanakkale ve Selanik milletvekili olarak Meclis-i Mebusan’da yer aldı. 31 Mart Olayı (13 Nisan 2009) ardından kurulan Sadrazam Ahmet Tevfik Paşa tarafından Maliye Bakanlığı görevine getirildi. İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin yönetimi sırasında çeşitli defalar bu göreve getirilip ayrıldı. Osmanlı maliyesini modernleştirdi. Kapitülasyonların kaldırılması için büyük mücadele verdi. Türk işadamı sınıfının doğması için uğraştı. İktisadi liberalizme inanmış olan Cavid Bey’in 1917 yılı bütçe görüşmeleri konuşmasında söylediği şu sözler ünlüdür:

“Biz millliyetperveriz. İstemeyiz ki memleketimizde yapılacak bütün teşebbüsler ecnebiler tarafından yapılsın ve biz misafir olalım. Hayır!...”

Ülkenin I. Dünya Savaşı (1914-18)’na girmesine ve Ermeni tehcirine karşı çıktı. 1917’de bir devlet bankası haline getirilmesi planlanan İtibar-ı Milli Bankası’nın (Credit National Ottoman) kurucuları arasında yer aldı. Bu girişim, “iktisadi cihad” olarak tanımlanıyordu. Osmanlı savaştan yenik çıkıldığı için bu proje gerçekleşmedi. Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Ahmet İzzet Paşa Hükümeti ile birlikte istifa etti. Daha sonra kurulan hükümetlerde yer almadı.

 Cavid Bey, Şubat 1921’de toplanan Londra Konferansı’nda Ankara’nın temsilcisi Bekir Sami Bey’e eşlik ettikten sonra Temmuz 1922’de Türkiye’ye döndü. Atatürk’ün isteğiyle Lozan Konferansı Türk Delegasyonu’nda görevlendirildi, ancak kısa bir süre sonra bu görevinden alındı. İttihad ve Terakki Cemiyeti’ni yeniden diriltmek ve anayasayı zorla değiştirmek isteyenler arasında bulunmakla suçlandı.

Cavid Bey, Osmanlı Saltanatı’nın kaldırılmasından sonra sürgüne gönderilen Şehzade Burhaneddin’in eski eşi Aliye Nazlı Hanım ile 1921’de evlendi. Bu evlilikten oğlu Osman Şiar (Yalçın,1924) dünyaya geldi. Cumhuriyet’in kurulması sırasında yönetime muhalif bir tutum takındı. Atatürk’e karşı düzenlenen İzmir Suikasti olayı sonrasında, suikast girişiminin bir parçası olmakla suçlandı ve İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. Bu mahkemedeki savunması bir “hitabet şaheseri” olarak nitelenir. Ne var ki kendisini yargılayan İstiklal Mahkemesi, söylediklerine inanmadı ve 26 Ağustos 1926 günü Ankara Cebeci’deki Umumi Hapishane’de Dr. Nâzım, Yenibahçeli Nail Bey, Filibeli Hilmi ile birlikte idam edildi.

Suikast girişimi nedeniyle tutuklu bulunduğu sırada eşine, hapisten çıktıktan sonra okuması için yazdığı mektuplar “Zindandan Mektuplar” adıyla, iki yaşındaki oğlu için yazdıkları ise “Şiar’a Mektuplar” adıyla yayımlandı. Oğlu Osman Şiar’ı, arkadaşı Hüseyin Cahit Bey yetiştirdi. Mezarının yeri uzun süre gizli kaldı. Kayıp mezarı 1950’lerde Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın girişimi ile bulunarak Cebeci Asri Mezarlığı'na taşındı.

Mehmed Cavid Bey’in maliye ve iktisat konularındaki makaleleri Padişah Abdülhamit döneminde “İlm-i Servet” başlığı altında Servet-i Fünûn dergisinde, müdürü ve yazarı olduğu Ulûm-ı İktisâdiyye ve İctimâiyye Mecmuası’nda, ayrıca Sabah ve Tanin gazetelerinde yayımlandı. Günlük ve anıları kitaplaşmadan önce Hüseyin Cahit Yalçın tarafından 1943-46 yılları arasında Tanin gazetesinde tefrika edildi. Cavid Bey, Osmanlı Devleti’nde ilk liberal düşünceye sahip ekonomistlerden birisidir. İktisatçılarının günümüzde hâlâ tartıştıkları bir takım konulara Mehmed Cavid Bey bundan yüz yıl kadar önce değinmiş ve önemli tesbitlerde bulunmuştur. Mehmet Cavid Bey İttihad ve Terakki döneminde altı yıl kadar Maliye Bakanlığı yapmış, ayrıca ekonomiyle ilgili çalışmalarda bulunmuş önemli bir devlet ve siyaset adamıydı.

BAŞLICA ESERLERİ:

İlm-i İktisad (4 kitap, 1899-2001, 1905-12), İhsâiyât (İstatistik, 1909), Birinci Nutuk (1911), Malûmât-ı İktisadiye (1913), Nutuk (1917), Felaket Günleri - Mütareke Devrinin Feci Tarihi 1 – II (2004).

HAKKINDA: Mehmed Cavid Bey’in Hatıratı (Tanin, 30.8.1943 - 22.12.1946), Mücellidoğlu Ali Çankaya / Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler (c. III, 1968), Yahya Kemal Beyatlı / Siyâsî ve Edebî Portreler (s. 141-153, 1976), Zafer Toprak / Türkiye’de ‘Millî İktisat’ 1908-1918 (1982), Samet Ağaoğlu / Babamın Arkadaşları (s. 66-69, tsz.), “Cavid Bey” (Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi (c.3, s. 1303-1311, 1983-85), Selim İlkin / TDV İslâm Ansiklopedisi 7 (s. 175-176, 1993), Cemil Meriç / Bu Ülke (2004).

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör