Şair ve yazar, akademisyen, sosyoloji profesörü. 1 Ağustos 1970, Ankara doğumlu. Ankara 19
Mayıs İlkokulu, Ankara İncirli Lisesi, Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü
(1994) mezunu. Yüksek lisansını, Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde “Bir
Bilgi Formu Olarak Estetik” (1997)
konulu tezle, doktorasını, Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde “Popüler
Kültür ve Sanat” başlıklı tez çalışması ile
tamamladı (2002).
1997 yılında Etibank Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünde memur
olarak işe başladı. 1997’de geçici görevlendirmeyle Başbakanlıkta, daha sonra
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde araştırma görevlisi olarak
(1998-2001), aynı bölümde öğretim görevlisi olarak (2002-) çalıştı. 2003’te
aynı bölümde yardımcı doçent oldu.
Kültür sosyolojisi, siyaset bilimine giriş, sanat sosyolojisi,
felsefeye giriş, sanat felsefesine giriş, psikolojiye giriş, toplumsal
tabakalaşma dersleri verdi. “İslâmcı Siyasal Örgütlenmelerin
Türkiye’nin AB’ne Üyeliğine İlişkin Tutumlarında Son Yıllarda Gözlenen
Değişimde İslâmcı Entelektüellerin Rolünün İncelenmesi” başlıklı projeyi yürütmek için Pittsburgh
Üniversitesinde bulunmak üzere davet edildi (2005).
Halen Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde görev
yapmaktadır. 21 Mart 2011 tarihinde Afyon Kocatepe Üniversitesi Genel Sekreter
Yardımcısı ve Rektör Danışmanı, 02.07.2014 tarihine Eğitim Fakültesi Dekanı
olarak atanan Çağan, evli ve iki çocuk babasıdır.
İlk yazısını Mavera dergisinde yazdı (1988).
Yazıları daha sonra AKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Hece; şiirleri Hece, Yedi İklim,
Sonsuzluk ve Bir Gün dergilerinde yayımlandı
KİTAPLARI:
Şiir: Kendi ve Siyah (2005), Ölü Diller Arşivi (2012), Bıçkın (2018),
Deneme-Araştırma-İnceleme: Popüler Kültür ve Sanat (2003), İdeoloji (2008), Münevverden Entelektüele - Modernleşme, İslamcılık ve Yerlilik (2015), Postmodernizm ve Mahremiyetin Dönüşümü (2019),
Bölüm Yazarı: Edebiyat Sosyolojisi İncelemeleri (Bölüm yazarı,
2004), Entelektüel ve İktidar (2005), Tarih Sosyolojisi (Doğan Ergun, Ertan
Özensel, Georges Gurvitch, Kadir Canatan, Kadir Cangızbay, Köksal Alver, Necdet
Subaşı, Nilgün Çelebi, Ramazan Yelken, Raymond Aron, Yasin Aktay ile, 2009),
KAYNAKÇA:
İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007), TYB Akademi / Çağdaş İslâm Düşüncesi
(Yıl:2 Sayı: 4 Ocak 2012), Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde İki İstifa (haberler.com,
03.07.2014), Doç. Dr. Kenan ÇAĞAN: Özgeçmiş (blog.aku.edu.tr, 03.07.2014), Entelektüel
ve İktidar, Prof. Dr. Kenan ÇAĞAN (youtube.com, 2 Mayıs 2018), Sosyoloji
Buluşmaları – 4: Entelektüel ve İktidar (sosyoloji.nevsehir.edu.tr, 25 Nisan 2018), Prof. Dr. Kenan ÇAĞAN (dergipark.org.tr,
02.04.2020), Kenan Cagan (eksisozluk.com, 02.04.2020), Kenan Çağan Kimdir? Makaleleri ve Kitapları (kidega.com,
02.04.2020), Akademik Kadro | Sosyoloji Bölümü (sosyoloji.aku.edu.tr,
02.04.2020).
Modern şairin karşısındaki en
büyük engel, kalabalığa benzeme sorunu. Her şeyin, arasına karbon kağıdı
konulmuşçasına benzerini (t) ürettiği çağ içre, şair de bu durumdan payına
düşeni almakta. Sanatın bitip taklidin başladığı noktanın aynı nokta olduğu
söylenir. Türk şiirinin seyrettiği vasat da bundan ibaret.
Yine de sanat ve edebiyatımızın
aktığı nehrin kurumayacağına dair derin bir inanç besliyoruz. Kenan Çağan'ın
üçüncü şiir kitabı Bıçkın, tam bu noktada sunuyor itirazını. Gündelik hayat,
kara siyasa, kirli kapitalizm, sağır ideolojiler karşısında şairin iç sesi
kirlenmiyor; bilakis neşeli bir endişeye bürünmeyi seçiyor. Başkasının
şarkısını söylemek yerine kendi ezgisini terennüm ediyor:
"o yüzden atlasın kıvrık
ucundan sarkıp evrenle hiclik arasındaki ilmeği tutabilen/e aşk olsun"
Postmodernizm ve Mahremiyetin Dönüşümü, özellikle son yüzyılda dünyayı derinden etkileyen Batı düşüncesiyle Batılı yaşam tarzlarını sorgulayan farklı zamanlarda yazılmış eleştirel metinleri bir araya getiriyor.
Şimdilerde modernitenin toplum
tasarısının nihayete erdiğine ilişkin bir mutabakattan söz ediliyorsa dahi
modernite sonrası yürürlüğe giren postmodernitenin uyandırdığı beklenti, kısa
zamanda birçok eleştirel dikkatin de konusu haline geldi. Bazı eleştirmenlerce
Batı medeniyetinin en baskıcı, en totaliter evresi olarak görülen
postmodernizm, kendini kitlelere sunma biçiminin aksine; farklılıkları
törpüleyen, doğruları bölerek çoğaltan, hakikati flulaştıran, ‘değer’i
değersizleştiren bir tabiata sahip. Böyle bir yaşam ve kültür atmosferinin
mahremiyete nasıl baktığını, mahremiyeti nasıl dönüştürdüğünü irdeleyerek
başlayan metinler; din, gelenek gibi kavramların özelleştirilmesi, kitle
iletişim araçlarının mahremiyet anlayışına etkisi gibi güncel pratiklerin
sebeplerini sorgulayarak sürüyor.
Kitapta, olup bitenler karşısında
sosyal bilimlerin tepkisi, yöntem sorunu bağlamında ele alınırken birey,
toplum, özgürlük, oryantalizm, küreselleşme, çokkültürlülük, turizm,
hermenötik, iktidar, terör gibi Batı kaynaklı pek çok kavram da eleştirel bir
bakışla ele alınıyor.
Postmodernizm ve Mahremiyetin
Dönüşümü’nde Batı’nın yerkürede tek başınaymış gibi serkeşçe hareket etmesinin
başka toplumlar üzerindeki yıkıcı kıyıcı etkisi; her türlü bilginin, imajın,
görüntünün hızla aktığı sanal evrende mahremiyetin imkansızlığı, ‘göz’ün hâkimiyetinin
günümüz gösteri toplumunu nasıl kurup şekillendirdiği tartışılıyor.