Fuat Sezgin

Tarih Profesörü, Bilim Tarihçisi

Doğum
24 Ekim, 1924
Ölüm
30 Haziran, 2018
Eğitim
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Enstitüsü
Burç

Bilim tarihçisi (D. 24 Ekim 1924, Bitlis – Ö. 30 Haziran 2018, İstanbul). Ortaokulu ve liseyi Erzurum'da bitirip 1943'te İstanbul'a geldi. 1951'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra, Arap Dili ve Edebiyatı üzerinde doktora yaptı.

1943-51 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Enstitüsü’nde İslami bilimler ve orientalistik alanında öncü bir yere sahip olan Alman oryantalist Hellmut Ritter (1892 - 1971)’in yanında öğrenim gördü. Hocasının, bilimlerin temelinin İslam bilimlerine dayandığını söylemesiyle bu alana yöneldi.

1954’te Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde “Buhari’nin Kaynakları” adlı doktora tezini verdi. Bu teziyle o, hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhari (810-870)’nin bir araya getirdiği hadislerde bilinegeldiğinin tersine sözlü kaynaklara değil İslam’ın erken dönemine, hatta VII. yüzyıla kadar geri giden yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya attı. Bu tez Avrupa merkezli orientalist çevrelerde hâlâ tartışılmaktadır. Fuat Sezgin'in, "Buhari'nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar" adındaki takdim tezi 1956'da yayımlandı.

1954 yılında İslam Araştırmaları Enstitüsü’nde doçent oldu. Burada Zeki Velidi Togan ile tanıştı. 1966 yılında Frankfurt Üniversitesi’nde profesör oldu.

Prof. Sezgin, Türkiye'de 1960'ta askeri darbenin iktidara getirdiği hükümet tarafından hazırlanan ve 147 akademisyenin üniversitelerden men edildiği listede kendi adının da bulunması üzerine Türkiye'den ayrılarak Frankfurt Üniversitesi'nde çalışmalarına devam etti.

Cabir İbn Hayyan konusunda 1965'te yazdığı ikinci doktora tezini Frankfurt Üniversitesi Institut für Geschichte der Naturwissenschaften'a sunan ve bir yıl sonra profesör unvanını kazanan Sezgin, aynı yıl kendisi gibi şarkiyatçi olan Ursula Sezgin ile evlendi. Sezgin'in kızı Hilal, 1970'te dünyaya geldi.

İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar sahasında yazılan en kapsamlı eser olan Arap-İslam Bilim Tarihi'nin ilk cildini, 1967'de tamamlayan Sezgin, 17 ciltten oluşan eserin 18. cildini yazıyordu.

Sezgin, Süryanice, İbranice, Latince, Arapça ve Almanca da dahil 27 dili çok iyi derecede biliyordu.

İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi'nin faaliyetlerini desteklemek amacıyla 2010'da Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı kuruldu.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde kurulan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü ise 2013 yılında faaliyetlerine başladı.

Uluslararası çeşitli akademilerin üyesi de olan Prof. Dr. Fuat Sezgin, yaşamı boyunca Kahire Arap Dili Akademisi, Şam Arap Dili Akademisi, Fas Rabat Kraliyet Akademisi, Bağdat Arap Dili Akademisi, Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyeliği de dahil olmak üzere çok sayıda önemli ödül ve nişana layık görüldü.

Fuat Sezgin ayrıca Erzurum Atatürk Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Kayseri Erciyes Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi tarafından Sezgin'e fahri doktora unvanı verildi. Ayrıca Frankfurt am Main Goethe Plaketi, Almanya Birinci Derece Federal Hizmet Madalyası, Almanya Üstün Hizmet Madalyası, İran İslami Bilimler Kitap Ödülü, Hessen Kültür Ödülü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibidir.

Prof. Dr. Fuat Sezgin'in öncülüğünde kurulan İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi de üstün nitelikli eser ve ortaya konan özgün çalışmalardan dolayı kurum statüsünde Kültür ve Turizm Bakanlığı 2016 Özel Ödülü'ne layık görüldü.

 

Çalışmalarında Dönüm Noktaları

 

Prof. Fuat Sezgin’in İslâm bilginleriyle yolu, 1942’de İstanbul Üniversitesi Arap Filolojisi eğitimi almaya başlamasıyla kesişti. Matematiğe meraklıydı. Ünlü şarkiyatçı Alman Prof. Dr. Helmut Ritter’le tanışması da Sezgin’in bilimsel yaşamında önemli yol açtı.

Ritter; Harizimî, Ebu’l-Vefa Buzcanî, İbn Heysem, Birunî gibi matematikçilerin, sonraki dönemlerin Avrupalı matematikçileriyle aynı düzeyde, yer yer onlardan üstün olduklarından söz ederek, Sezgin’e Arapça öğrenmesini önerdi. İkinci Dünya Savaşı yıllarında kendi kendine altı ayda Arapça öğrendi.

Ritter’e “Hayatta bir dili bu kadar hızlı öğrenen birini görmedim” dedirten Sezgin, ayrıca Süryanice, Farsça, Latince ve İbranice eserleri orijinallerinden okuyabilir duruma geldi. İstanbul Üniversitesi Arap Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyesi olduğunda İslâm bilimleri tarihini yazmaya karar verdi. Ancak, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra, yüz kırk yedi profesörle birlikte üniversiteden atıldı.  

Bunun üzerine; Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) iki, Almanya’dan bir davet aldı. 1961 yılında Frankfurt’a gittiğinde karşısında “İslâm Bilimleri Tarihi” yazmaya çalışan uluslararası bir komisyon buldu. On iki cilt olarak tasarlanan kitabının ilk cildi 1967’de yayımlandığında komite kendini lağvetti. Çalışmalarını Almanya’da sürdüren Sezgin, birkaç kez Almanların yüksek liyakat madalyası ile ödüllendirildi. Seksen yaşlarının başında olmasına karşın, emekli edilmedi ve dünyanın en ünlü Arap ve İslâm uzmanı olarak kabul edildi. İslâm dünyasındaki belli başlı kütüphaneleri tarayarak bilinmeyen pek çok el yazması eseri gün ışığına çıkardı. Derlediği kaynaklardan yararlanarak, on üç ciltlik “Geschichte des Arabischen Schrifttums” (GAS, 1967-2000) adlı dev eserini yazdı.

Sezgin’in oradaki bilimsel çalışmalarının ağırlık noktası Arap-İslam kültür çevresinde doğal bilimler tarihi alanı olmuştur ve bu alanda 1965 yılında habilitasyon (Avrupa ve Asya ülkelerinde en yüksek düzeyde akademik sınav) çalışmasını yaptı. İstanbul’da iken başladığı VII.- XIV. yüzyıldan itibaren gelişen Arap-İslam edebiyatı tarihi çalışmasına (Geschichte des arabischen Schrifttums) Almanya’da da devam ederek, orientalistik (Doğu dili, tarihi, edebiyetı bilgisiyle ilgili) çalışmaları için kaynak eser haline gelmiş ve hâlâ aşılamamış 13 ciltlik eserinin ilk cildini 1967 son cildini ise 2000 yılında yayımladı. “Geschichte des arabischen Schrifttums”, İslam’ın ilk döneminde uğraşılmış, dini ve tarihi edebiyattan coğrafya ve haritacılığa kadar tüm ana ve yan bilim dallarını konu edinmektedir.

Prof. Sezgin Suudi Arabistan Kral Faysal Vakfı’nın İslami bilimler ödülünü 1978 yılında ilk alan kişidir. Bu ve başka desteklerle Sezgin, 1982 yılında J.W.Goethe Üniversitesi’ne bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nü ve 1983’te buranın müzesini kurarak direktörlüğünü yaptı. Enstitüye bağlı olarak kurduğu müzede, İslam kültür çevresinde Müslüman bilginler tarafından yapılmış aletlerin ve bilimsel araç ve gereçlerin yazılı kaynaklara dayanarak yaptırdığı örnekleri sergilemektedir. Müzede bulunan objeleri tanıtmak ve İslam kültür çevresindeki bilimsel gelişmeyi göstermek için hazırladığı “Wissenschaft und Technik im Islam” adlı kataloğu 2003 yılında yayınladı. Fransızcası da yayınlanmış olan bu kataloğun Arapça, İngilizce ve Türkçesi olarak yayımlanması için hazırlıklarını yaptı.

Prof. Dr. Fuat Sezgin son olarak, Arap-İslam Bilimleri Enstitüsü için hazırladığı bilimsel araç ve gereçlerin benzerlerini yaptırarak, açılışını 25 Mayıs 2008 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “İstanbul İslam, Bilim ve Teknoloji Müzesi”nin açılmasına önayak oldu. Burada ve Goethe Enstitüsü bünyesinde kurduğu müzede, Müslüman bilim adamlarının tarih boyunca geliştirdiği araç ve gereçleri yeniden üreterek sergilenmelerini sağladı. Miladi VIII. yüzyılda Halife Me’mun döneminde hazırlanan haritanın bir benzeri bunlardan sadece biridir. Frankfurt Goethe Üniversitesi’nde, başında bulunduğu enstitüde yaptıkları araştırmalara dayanan Prof. Fuat Sezgin; matematik, tıp, astronomide olduğu gibi Portekizlilere mal edilen modern denizcilik biliminin de kurucusunun Müslümanlar olduğunu ortaya koydu. XV. yüzyılda Müslümanların denizde mesafe ölçebildiğini, enlem ve boylamlara bölünmüş haritayla okyanustaki yerlerini tayin edebildiklerini, kuzey ile doğu, kuzey ile güney ve ekvatora paralel ölçümleri yapabildiklerini, İtalyanlar ve Portekizlilerin denizcilikteki pusula ve harita bilgilerini Müslümanlardan aldıklarını kanıtladı. Sezgin, Müslüman bilim adamı Takiyeddin’in 1555’te yaptığı iki saati yeniden yaptırabilmek için yedi yıl uğraştı.

Prof. Dr. Fuat Sezgin; 1 Mart 1979’da, İslâm dünyasının Nobeli Ödülü olarak nitelendirilen Uluslararası Kral Faysal Ödülünü, 1999 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülünü aldı. Eserleri Almanya’da en üst düzeyde ödüllendirilerek Alman Hükümetinin önce Federal Hizmet Madalyasına (1982), daha sonra da Üstün Hizmet Büyük Madalyasına (2001) layık görüldü. Almanya Başbakanı Schröder, “İslâm Bilimleri Bibliyografyası” adlı eseri dolayısıyla; “İki kültür dünyasını birbirinden ayıran zümrenin karşısında mücadele edebilmemiz için, bu eserinizle, bize en büyük desteği verdiniz!” dedi.

 

Vefatı

 

Dünyanın önde gelen tarihçilerinden ve ömrünü İslam bilimler tarihine adayan İslam Bilim Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin, 94 yaşında iken bir süredir tedavi gördüğü hastanede 30 Haziran 2018 günü hayatını kaybetti.

Hocaların hocası olarak bilinen Prof. Dr. Fuat Sezgin, 1 Temmuz 2018 günü öğle namazını müteakip Fatih Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından, İstanbul Gülhane Parkı içindeki İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nin yanında defnedildi

94 yaşında hayatını kaybeden Sezgin'in Fatih Camisi'nde kılınan cenaze namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçi katıldı. Cenazede konuşma yapan Erdoğan, "2019 yılını inşallah, 'Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı' olarak ilan edeceğiz. Bunun da talimatını verdik" dedi.

Prof. Dr. Sezgin'in Fatih Camisi'nde kılınan cenaze namazı öncesi eşi Ursula ve kızı Hilal Sezgin taziyeleri kabul etti. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Recep Akdağ ve Fikri Işık, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, milletvekilleri ve belediye başkanları da katıldı., 'Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı' olarak ilan edeceğiz. Bunun da talimatını verdik" dedi.

Prof. Dr. Sezgin'in Fatih Camisi'nde kılınan cenaze namazı öncesi eşi Ursula ve kızı Hilal Sezgin taziyeleri kabul etti. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Recep Akdağ ve Fikri Işık, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, milletvekilleri ve belediye başkanları da katıldı.

 

Erdoğan Başsağlığı Diledi

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, camiye gelişinde Prof. Dr. Sezgin'in ailesine başsağlığı diledi. Sezgin'in cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş kıldırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze töreninde yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Sezgin'i tanıdığı andan itibaren ilim noktasında nasıl kararlı bir insan ve nasıl bir vatan sevdalısı olduğunu gördüğünü kaydetti. Sezgin'in, Türkiye'ye sevdalı olmasının yanında tüm eserlerini Türkiye'ye nasıl getireceğinin de hep hesabı içinde olduğunu anlatan Erdoğan, "Bunları kendisiyle konuştuk. 'Hocam sen nereyi beğeniyorsan, nereyi istiyorsan söyle, biz inşallah orada bu merkezi oluşturalım' dedik. Hocamız da Gülhane Parkı'nın içinde şu an müze olan yeri beğendiğini söyledi. Bizler belediyemizle birlikte orada bu çalışmayı yoğunlaştırdık. Şu anki yere kavuştuk" diye konuştu.

 

"Hayatı Boyunca Bir Çok Eser Verdi"

 

Fuat Sezgin'in hayatı boyunca bir çok eseri olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Gerek İslam, bilim, düşünce, fizik, tıp, astronomi ve diğer alanlarda kaleme aldığı bu eserleriyle birlikte olayı şöyle cilt olarak raflara dizdiğimizde 1300 ciltlik bir eser ki bunun bir takımı da Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nde yerini almış vaziyette" şeklinde konuştu. Erdoğan, şu anda Sezgin'in yurtdışında kalan eserlerinin de getirilmesi noktasında çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, "Buradaki vakıf yönetimi bu konuyu sıkı bir takipte. Onların gelişiyle birlikte de gerek buradaki müze gerek kütüphane çok daha güçlü bir hale gelecek" dedi.

 

"2019 Yılını İnşallah Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Tarihi Yılı Olarak İlan Edeceğiz"

 

Fuat Sezgin ile 2008'de İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi'ni kurduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

 

"İnşallah müzenin yanına da bugün defnini yapacağız. Öyle bir arzusu, talebi daha önce de olmuştu ve bu vesileyle attığımız bu adımda da buna bir ilave yapalım istedik. 2019 yılını inşallah “Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı” olarak ilan edeceğiz. Bunun da talimatını verdik. İnşallah bu da hem bilim tarihimiz için hem ilim irfan tarihimiz için hayırlara vesile olur. Bu da bizim onun manevi noktadaki hayatı için bir izdüşümü olur diye düşünüyorum. Diğer merhum kardeşlerimize de Allah'tan rahmet diliyoruz, merhume kardeşimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. Zaten Diyanet İşleri Başkanımız teskiyeyi de yaptılar. Rabbim yar, yardımcımız olsun. Tüm ailesine başsağlığı temennilerimizi tekrarlarken, milletimizin de başı sağolsun diyorum. 94 yıllık bir hayat ama malum bu 60 yılında İstanbul Üniversitesi'ndeki malum olaylardan sonra ne yazık ki hocamız da adeta sürgün yiyen insanlardan bir tanesi olmuş ve Almanya'da çalışmalarını ondan sonra Frankfurt'ta ondan sonra devam ettirmiş, böyle bir insan. Rabbim taksiratını hasenata tebdil etsin, cennetiyle, cemaliyle inşallah müşerref kılsın."

Konuşmasının ardından Erdoğan ile birlikte Başbakan Yıldırım, TBMM Başkanı Kahraman, Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, Prof. Dr. Sezgin'in tabutuna omuz vererek, cenaze aracına kadar taşıdı.

Türkiye Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. Fuat Sezgin, meslektaşı Dr. Ursula Sezgin’le evlidir. Ve Kızları Hilal Sezgin de Almanya'da yaşayan bir gazeteci ve yazardır.

 

BAŞLICA ESERLERİ:

 

İslâm Bilimleri Tarihi (10 cilt, Almanca), İslâm Bilimleri Bibliyografyası (5 cilt, Almanca), İslâm Kültür Dünyasının Bilimler Tarihindeki Yeri (2004), İslâm'da Bilim ve Teknik (Çev. Abdurrahman Ali, Ankara, 2007).

 

KAYNAKÇA: Hakan Güven / Biz Neymişiz Dedirten Sergi (Aksiyon, 18 Ekim 2004), Taha Akyol / Avrupa’da İslâm Tartışması (Milliyet, 10.1.2005), Doğu’dan Yükselen Işığı Dünyaya Tanıtan Adam - Ufkunu Ritter Açtı (Radikal, 27 Mart 2005), Dünya Bilim Tarihi Yeniden Yazılmalı (Yeni Şafak, 26.9.2005), Fuat Sezgin İslâm Bilimini Yeniden Yaratıyor (Hürriyet Bilim, 29 Aralık 2005), Orhan Yıdırım / Avrupa, Müslümanların Bilime Katkısını Kabullenemedi” (Zaman, 6 Ekim 2010), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006) - Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013), Tarihçi Fuat Sezgin toprağa verildi (haberturk.com, 01.07.2018), Ünlü tarihçi Fuat Sezgin hayatını kaybetti! - Fuat Sezgin kimdir? (hürriyet.com.tr, 30.06.2018), Hocaların hocasına veda (hürriyet.com.tr, 01.07.2018), Ünlü tarihçi Prof. Dr. Fuat Sezgin son yolculuğuna uğurlandı (DHA -  hürriyet.com.tr, 01.07.2018).

İSLAM BİLİM VE TEKNOLOJİ TARİHİ MÜZESİ

İSLAM BİLİM VE TEKNOLOJİ TARİHİ MÜZESİ

İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Gülhane Parkı içerisinde Saray Sur Duvarına bitişik Has Ahırlar Binası’nda yer almaktadır. Has Ahır (İstabl-ı amire); Osmanlı Dönemi’nde, padişahın ve yakın hizmetinde bulunan kimselerin atlarının bulunduğu ahırlara denilmiştir.

İslam Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin tarafından hazırlanan ve 24 Mayıs 2008 yılında açılan müze, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Frankfurt Üniversitesi Arap İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü, Prof. Dr. Fuat Sezgin, Türkiye Bilimler Akademisi (TUBA) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) arasında 16.01.2007 tarihinde imzalanan protokole göre faaliyet göstermektedir.

3500 m² ’yi kapsayan sergi alanı ve toplam 570 adet alet, cihaz kopyaları, maket ve model koleksiyonu ile alanında Türkiye’de ilk, Frankfurt’tan sonra dünyada ikinci örnek teşkil eden müze olması açısından önem arz etmektedir.

Müze iki kattan oluşmaktadır. Üst katta; müze ile ilgili çeşitli görsellerin izlenebildiği Sinevizyon Salonu, Astronomi, Saat Teknolojisi, Denizcilik, Savaş Teknolojisi ve Tıp Bölümü bulunmaktadır. Alt katta ise, Madenler, Fizik, Matematik-Geometri, Şehircilik ve Mimari, Optik, Kimya ve son olarak da Coğrafya ile ilgili harita ve çeşitli harita çizimlerinin sergilendiği bölüm bulunmaktadır. Sergi salonlarının tamamında, İslam bilim adamlarının ortaya koydukları eserlerin model ve maketleri sergilenmektedir.

Müzenin bahçe kısmında ise, üzerinde Halife el-Me’mun’un 9. Yüzyılda yaptırdığı Dünya Haritasının kopyası olan yerküre ile 22 Haziran 2013 tarihinde açılan İbn-i Sina’nın el-Kanun fi’t-Tıbb kitabının ikinci cildinde bahsedilen, tıbbi bitkilerden 26’ sının bulunduğu İbn-i Sina Botanik Bahçesi yer almaktadır.

Müze teşhir salonlarında, El-İdrisi’nin, Halife el-Me’nun’un haritasını temel alarak çizdiği Dünya Haritası’nın kopyası, Takiyeddin’in 1559 yılında yaptığı Mekanik Saati, el-Cezeri’nin (1200 yılları) kitabından Fil Saati ve Hacamatı, Ebu Said Es-Siczi’nin Planetaryum’u, Abdurrahman eş- Sufi’nin gök küresi, Hıdr el-Hucendi’nin Usturlabı, 12. Yüzyılda Abdurrahman el-Hazini tarafından yapılan su ve ağırlık prensibine göre çalışan Dakika Terazisi, İbn-i Sina’nın el-Kanun fi’t Tıp Kitabı gibi, daha birçok önemli bilim adamlarının, İslam Medeniyetinin 9. ve 16. yüzyıllar arasındaki yaratıcılık döneminde gerçekleştirdiği bazı icatların kopyalarının örneklerini görmek mümkündür.

Bu kopyaların büyük bir kısmı, Frankfurt’taki Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi’ne bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü tarafından, yazılı kaynaklardaki tarif ve resimlere göre, çok küçük bir kısmı ise günümüze ulaşan eserlerin orijinallerine dayanılarak yaptırılmıştır.

Elli yılı aşkın bir süredir, araştırmalar yaparak hayatını İslam bilim ve teknoloji tarihini tanıtmaya adayan ve İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin kurucusu Prof. Dr. Fuat Sezgin, orijinal kaynaklar üzerinde yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla bilim ve medeniyet tarihindeki gelişmelerin birbirinden kopuk olmadığını, aksine bir bütünlük arz ettiği görüşünü taşır. 

 İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, bir taraftan bilimsel eserlerin estetik ve öğreticiliği, diğer yandan bıraktığı intiba ve kazandırdığı bilgi ile özel bir etkileyici güce sahip olmakla birlikte, geçmişteki İslam dünyasının bilimler tarihindeki süreci de eserleri ve belgeleriyle ortaya koyarak bugüne ve geleceğe ışık tutmaktadır. Ayrıca, bilim tarihi açısından doğu-batı ilim kültürünü birleştiren bir köprü niteliği taşıması bakımından da gelecek kuşaklar için önem teşkil etmektedir.

           

İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi her gün Kış Dönemi 09.00 - 16.30 Yaz Dönemi 09:00 - 18:30 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Adres:  

İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi
         Gülhane Parkı İçi Has Ahırlar Binası 34122  Sirkeci Fatih / İSTANBUL                                                                                       

Tel:   0 (212) 528 80 65  - 0 (212) 513 72 14                   

Fax:   0 (212) 519 72 24                                                                           

Web: www.ibttm.gov.tr

e-mail:   [email protected]

KAYNAK: İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi (www.ibttm.gov.tr/TR,84340/islam-bilim-ve-teknoloji-tarihi-muzesi.html, erişim 05.10.2016).

 

Yazar: www.ibttm.gov.tr/TR,84340/islam-bilim-ve-teknoloji-tarihi-muzesi.html

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör