Şair, hukukçu (D. 1906 (H. 1323), Selanik – Ö. 22 Ağustos 1967, Kadıköy / İstanbul). Zehra Hanım ile Ömer Lütfü Beyin oğlu, tiyatro sanatçısı Mehmet Keskinoğlu’nun babasıdır. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Bir süre Ankara’da saccı yardımcılığı yaptı. Daha sonra bu görevden ayrılarak, 1950’ye kadar Ankara, 1950’den sonra İstanbul Barosuna bağlı olarak avukatlık yaptı. 1930’lu - 40’lı yıllarda şiirler yazıp yayımladı. Yahya Kemal Beyatlı, Ercüment Behzat Lav, Nurullah Ataç, Sabahattin - Bedri Rahmi Eyuboğlu kardeşler ile Melih Cevdet Anday gibi şair ve yazarla yakın arkadaşlıklar kurdu. 1938 Harp Okulu Davası’nda Nâzım Hikmet’in avukatlığını üstlenmişti. 1945’te Halikarnas Balıkçısı’nın ön ayak olmasıyla yapılan ilk Mavi Yolculuk’ta o da bulundu. Petek (1940) adlı bir şiir kitabı vardır.
“Yakın dostlarından biri olunca anladım ki, büyük bir ozan olmak için yanıp tutuştuşan bir ruhu vardı, kimselere belli etmiyordu bunu. Bekliyordu. İki oğlunu yetiştirecek, emekliye ayrılacak, sonra da kendini tümden şiire adayacaktı. Ama şiir kimseyi beklememiştir ki! Bunu Fuat Ömer de biliyordu elbet, ama o günü şiire yeniden başlayacağı o büyük günü boyuna ileri atarak oyalanıyordu.” Melih Cevdet Anday
HAKKINDA: Haluk Oral – M. Şeref Özsoy / Erol Güney’in Ke(n)disi (…), Meral Ataç Tolluoğlu / Babam Nurullah Ataç (1980), Memet Fuat / Nâzım Hikmet (2000), Haluk Oral / Hürriyet Gösteri (Mayıs 2005).
BAHÇELER
I
Tohumlar kurtulmuş kabuklardan;
Toprağa açmış sırrını badem.
Gülen yüzümdür tomurcuklardan:
Yeniden doğurmuş seni annem.
Yüzünde korkma buruşuklardan,
Yakamoz rüyaları cehennem;
Duyarsın nur topu çocuklardan:
Tenin hazlarından bu alem.
BAHÇELER
II
Arzularından uzak yazların
Bütün bayıldığın meyveleri;
Dalında olgun türküsü narın
Dolduruyor ılık geceleri.
Dudaklarında tattığım yarın;
Ömrün: “Geçme, dur!” dediğim yeri;
Altın yorgunlukları hazların
Sarmada aydınlık bahçeleri.