Şair ve yazar. 14 Ocak 1954,
Zonguldak doğumlu. İlkokulu Zonguldak’ta tamamladı. İstanbul Kız Lisesinde
yatılı öğrenci olarak okudu. Galatasaray İşletmecilik Yüksek Okulunu
bitirdikten sonra bir süre radyolarda çalıştı, Hür FM'de bir yıl boyunca
"Şairler Korsandır" programını hazırladı. Bir süre de santral
memurluğu ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde kütüphane şefliği yaptı.
1986’dan itibaren reklamcılıkla uğraştı.
Önceleri reklam yazarı olarak
çalışan Yelda Karataş, yirmi yıllık süreçte Yaratıcı Yönetmenliğe yükselmiştir.
Kristal Elma ve Başarı Ödüllerine sahip olmuş, şarkı sözü yazarlığı yapmıştır.
Yelda Karataş, Bahçeşehir
Üniversitesi Kariyer Merkezinde eğitim danışmanı, Deulcom International'da
öğretim görevlisi olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Yazın hayatına şiirle başlayan Yelda
Karataş, şarkı sözü ve deneme de yazmıştır. Yazı ve şiirleri 1970’li yıllardan
itibaren Sanat Emeği, Varlık, Hayalet Gemi, Adam Sanat ve Şiir Atı dergilerinde
yayımlandı.
İlk şiir kitabı Ürperme ile
1996 Orhon Murat Arıburnu Şiir Dosyası Ödülünü, ikinci kitabı Alacaaydınlık
ile de 1998 Dünya Globus Şiir Ödülü ve 1988 Dünya Gazetesi Kitap Eki Şiir
Ödülünü aldı. Sezen Aksu’nun iki albümüne (Deli Kızın Türküsü, Işık Doğudan
Yükselir) birlikte şarkı sözleri yazdı. Reklam Yazarları Derneği üyesidir.
ESERLERİ
Şiir:
Ürperme
(1996), Alacaaydınlık (1999), Enel
Aşk (2001), Şahdamar Şahdemar (Kürtçeye çev. Kemal Burkay, 2008), Sabır Masalı
(2012), Ten Divane (2015), Büyüyünce Dansöz Olucam (2017), Hüznün Kısa Tarihi
(2019), Ey Aşk Hevesten Yarattım Seni, Bir Kadının Kaleminden Şems ve Mevlana.
Öykü:
İstanbul Bir Dişi Orospu (2007), Hüzün Suretleri (2008), Safran Çiçeği (2012), 2014),
Fırat'ın Vefası Dicle'nin Çığlığı (2017).
Günlük:
Umut Günlükleri (2017).
ÖDÜLLERİ:
İlk şiir kitabı "Ürperme"
ile "Orhon Murat Arıburnu Siir Ödülü"nü, ikinci kitabı
"Alacaydınlık" ile "Dünya Globus Şiir Ödülü"nü kazandı. Ayrıca
2007 Uluslararası Hacı Bektaş-ı Veli Anma Şenlikleri Öykü Birincilik Ödülü ile
2007 Uluslararası 10. Mainichi Haiku Yarışması Büyük Ödülü'nü almıştır.
YELDA
KARATAŞ İÇİN NE DEDİLER?
“Yelda Karataş, şiir yazan bir nicel
kalabalıktan sıyrılarak öne çıkan yapıtlarıyla şiirinin imgesel örgüsü güçlü
kadın şairlerin başında yer alıyor.
Şiirimizin öykünmelerle giderek bir
homojenleşmeye teslim edildiği 90'lı yıllardan itibaren kendi şiirini başarıyla
inşa eden Yelda Karataş'ı okumak, hüznün buğusunun kalbimizin camlarına vurması
gibi…
“Masallara inandığımız kadar aşka
inanan ve aşkın yurdunu kalbine ve dizelere çizen” Yelda Karataş'ın “Ten
Divan'e”sini okurken de kullandığı imge yoğunluklu, özenli ve yalın dile bir
kez daha hayranlık duydum.
Şiirin gündelik hayattan giderek
kovulduğu, gündelik konuşma dilinin şiir namına dolaşıma sokulduğu şu dönemde
dizelerin haysiyetinden caymayarak sıkı şiirler yazmayı sürdüren Yelda
Karataş'ı içtenlikle kutluyorum…” (Yılmaz
Odabaşı)
***
“Yelda Karataş'ın hikâyeleri bize tarihten
süzülmüş bir şiir gibi geliyor. Yılların akışıyla bilgeleşmiş bir kadının sesi bu
sanki. Ama sadece huzur dolu değil. Bu hikâyeler aynı zamanda derinlerden gelen
bir çığlık. Belkide ardında bir şairin dokunuşu ve duyarlığı saklandığı içindir.”
(Mario Levi)
HAKKINDA: Cezmi Ersöz / Söyleşi
(Sombahar, sayı: 21-22, Ocak-Nisan 1994), Metin Fındıkçı / Uzak ve Uzun Gece
(Cumhuriyet Kitap, 14.9.2000), TBE Ansiklopedisi (2001), Mehmet Çetin /
Tanzimat’tan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi (c. 3, 2002), İhsan Işık / Türkiye
Yazarlar Ansiklopedisi (2004) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar
ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Edebiyatçılar
(Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous
People (2013). Yelda Karataş kitapları (sozcukitabevi.com.tr, kidega.com,
kitapyurdu.com vd., 14.01.2021).
BİR KADININ
KALEMİNDEN ŞEMS VE MEVLANA
Yelda Karataş
Tespih
Ya
da
Kum
Taneleri
Biliyoruz
ki Mevlâna belki de İslam dininde dans eden ilk erkek.
Mevlevî'nin
dönüşü, Bolero'nun ezgisi gibi; tekrarı olmayan tekrar.
Birbirine
benzer görünen her, her tekrar, şükür etmenin ve buluşmanın yumuşak adımını,
kendi yerini bu dünyada arayan insanın halini anlatır.
Ancak
duyarlılığın dili, benzer ve tekrar görüneni biricikten ayırır.
Kum
taneleri, tespih taneleri gibi.
Her
biri eşsiz ve tektir.
Denize
şükreden kıyıda, her bir kum tanesi kendi sesiyle konuşur.
Denize
ses veren, dalgayla birlikte, kum tanelerinin halidir.
Belki
bunun için dalgalar kıyıda vururken başka,
Ayrılırken
başka ses çıkarır.
İşte
bunun için Mevlâna, raks ederken boynunu yana bırakır.
Şükür
olsun, iç sesimizi yaradana.
Kıyam
iç sesimizin yaradanla birliğidir.
O
an kum taneleri tek bir ses verir: Şükür
Bu
sesi tespihe dizerler, bu sesle dönerler, yükselirler, giderler nasip alır,
gelirler.
Semazen
olurlar.
Şems,
dünya ve kendi ile barışıktır.
Dünyayı
kendinden ayırmaz.
Dönmeyi
özlediği ve ol'duğu yer aynıdır.
Zaman,
erken ya da geç değil, körpe ya da olgundur.
Güneş
tende iz bıraktığı kadardır.
Kadarsızlığın
yolcusu, koşmaz, ritmi arar.
Zikir,
Vecd'e ulaşmanın ritmidir.