Bekir Sıtkı Kunt

Hukukçu, Öykü Yazarı, Siyasetçi

Doğum
Ölüm
08 Mart, 1959
Eğitim
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Hikâye yazarı, hukukçu, siyaset adamı (D. 1905, Antakya - Ö. 8 Mart 1959, İstanbul). İlköğrenimine Antakya’da Habibneccar İlkokulunda başladı, 1917’den sonra bir süre Numune Mektebine devam etti. Bir süre  An­takya Lisesinde okudu (1919-22), sonra Adana Lisesine geçti. Ortaöğrenimini Antakya Lisesinde (1923) tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine (1923-24) devam etti. Vakit (1925-30) ve Son Saat gazetelerinde çalışırken Hukuk Fakültesine geçti ve buradan mezun (1928) oldu. Gazetelerde çalışmayı bırakarak adliyede (1930) görev aldı. Düzce, Uşak, Aydın ve Ankara’da aza mülazımlığı (üye adayı), hukuk mü­şavirliği, Aydın’da kadastro hakimliği, yargıçlık ve Temyiz Mahkemesi Başsavcılığı (1934) görevlerinde bulundu. Yenigün gazetesinde başyazarlık (1938, 23 yazı) yaptı. Yazım ve seçim işlerini düzenleme işlerinde görev yaptı. Cumhuriyet Halk Partisinin yönetim kadrosunda görev aldı. Hatay sorunu sırasında iki yıl boyunca yerel basında yayımladığı makaleler ile bir yandan kamuoyu oluşturmaya çalıştı, bir yandan da Hatay Devletinin örgütlenerek Türkiye Cumhuriyetine katılmasında rol oynadı. Daha sonra memleketine giderek Hatay Milletvekili ve divan kâtibi (1939) oldu. 1946 seçimlerinde yeniden seçilemeyince mesleğine dönerek İstanbul’da Asliye Ceza Hakimliği yaptığı (1947-59)  İstanbul’da öldü ve Zincirlikuyu mezarlığında toprağa verildi.

İlk yazısı, Yeni Adana’da yayımlanan bir okuyucu mektubudur. İlk şiiri, Halep’te çıkan Türkçe bir gazetede ya­yımlandı. “Er­babı Mesalih” başlıklı ilk hikâyesi Vakit gazete­sinin ekinde (12.7.1930) yayımlandı. Hikâyeleri ve yazıları, 1924’ten itibaren Yeni Adana gazetesi, Vakit gazetesi ekleri (1924-35), Varlık, Adımlar, Yurt ve Dünya, Yeni Mecmua (1939), Son Saat, Yeditepe dergilerinde yayımlandı. Eserlerinde köy ve kasaba tipleri ile büyük kentin sıradan insanlarının sorunlarını temiz bir Türkçeyle yazdı. Sanattaki amacını “halka faydalı olmak” şeklinde açıklar. Hikâyede karşılıklı konuşma ve gözlemi önemsedi. Ayrıca, Hatay’ın ana va­tana katılması için otuzun üzerinde yazı yazmıştır.

“Yine Vakit’te kaleme aldığı hikâyeleri (…) Maupassant’ın başı, ortası ve so­nu belli bir vak’aya dayalı hikâye tekniğiyle yazılmışlardır. Kahramanlarını sıradan kişiler ara­sından seçen yazar, ilk iki hikâye kitabında kırsal kesim insanlarının yaşantılarını konu almıştır.

“Bekir Sıtkı Kunt, 1940’tan sonra kaleme aldı­ğı hikâyelerinde Maupassant tarzını terk etmeye başlar. Memduh Şevket Esendal-Çehov tarzına doğru bir yönelme dikkati çeker. Herkes Kendi Hayatını Yaşar (1941) adlı kitaptaki hikâyeler böyledir. Herkes Kendi Hayatını Yaşar, Kötüler İçinde Bir İyi, Baba ve Kızı, Yaldız, Kanca, Daire adındaki hikâyelerde, köy hayatının dışındaki bir dünya ile karşılaşırız.

“Bu hikâ­yelerde şehir hayatına yönelen yazar; memurla­rın, serseri çocukların, esnafın, kenar mahalle insanlarının, büyük şehir kalabalıklarının dünya­sını dile getirir. Denilebilir ki, son hikâye kitapla­rında Memduh Şevket Esendal çizgisine yaklaş­mıştır.(…)

“Hiç kimsenin etkisinde kalmadan kendisine ait bir hikâye tarzı oluşturmak istediği anlaşılan Bekir Sıtkı Kunt, ilk yazdıkları ile son yazdıkları arasında edebiyat düşüncesi bakımından bir fark­lılık olmadığını savunmaktadır. Zaman içinde daha da olgunlaştığı için metinlerde görünen ufak tefek değişikliklerin bir tarz değişimi olmadığını söyler. Buna rağmen, onun hikâyelerinin, yapı ve konu bakımından Memleket Hikâyeleri - Yataklı Vagon Yolcusu çizgisinde değiştiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.” (Yakup Çelik)

“Kanaatimizce, ilk hikâyesini yayımladığı 1930’dan ölümüne kadar geçen süre içinde az, fakat sürekli yazan, yazdıklarını yayımlamak konusunda çekingen davranmayan Bekir Sıtkı Kunt, edebiyat tarihimiz içinde devir hazırlayan yazarlardan biri olarak dikkat çekmektedir. Onun eserlerini aynı dönemde yazan başka sanatçıların çalışmaları ile karşılaştırarak değerlendirdiğimizde, 1940’larda hikâyemizin temel argümanlarından biri olan ‘küçük insan’ın yaratıcılarından biri olduğunu rahatça söyleyebiliriz.” (Ayşenur Külahlıoğlu İslâm)

ESERLERİ (Hikâye):

Memleket Hikâyeleri (1933), Talkınla Salkım (1937), Herkes Kendi Hayatını Yaşar (1941), Yataklı Vagon Yolcusu (1948), Ayrı Dünya (1952), Arzu ile Kamber (aynı addaki halk hikâyesinin yeniden yazımı, 1940).

HAKKINDA: Hakkı Süha Gezgin / Memleket Hikâyeleri ve Talkınla Salkım (Kurun, 27.12.1937) - Talkınla Salkım Hikâyesi (Kurun, 28.12.1937), Mehmet Behçet Yazar / Edebiyatçılarımız ve Türk Edebiyatı (1938) - Edebiyatçılar Alemi - Edebiyatımızın Unutulan Simaları (yay. haz. Mustafa Everdi, 1999), Hulusi Günay / Bekir Sıtkı Kunt’la Bir Mülakat (Vakit, 1.12.1939), Bekir Sıtkı ile Bir Konuşma (Varlık, Eylül 1951), Tarık Dursun / Bekir Sıtkı’nın Ayrı Dünyası (Kaynak, 15.6.1952), Melih Cevdet Anday / Hikâyeci Bekir Sıtkı ile Bir Konuşma (Akşam, 21.12.1953), Orhan Hançerlioğlu / Bekir Sıtkı (Varlık, 1.4.1959), Hikmet Dizdaroğlu / Yeni Hikâyeler (Varlık, 15.1.1959), Şinasi Saba / Bekir Sıtkı Kunt (Varlık, 15.4.1959), Tahir Alangu / Cumhuriyetten Sonra Hikâye ve Roman Antolojisi (1959), Mustafa Baydar / Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar (1960), Türk Öykücülüğü Özel Sayı­sı (Türk Dili, sayı: 286, 1975), Yurt Ansiklopedisi (c. V, 1982), Olcay Önertoy / Cumhuri­yet Dönemi Türk Roman ve Öyküsü (1984), Bülent Nakib / Bekir Sıtkı Kunt (Mehmet Tekin ile, 1990), Veli Sarıkamış / Bekir Sıtkı Kunt’un Hikâyeciliği (1991), Ömer Lekesiz / Yeni Türk Edebiyatında Öykü - 2 (1999), Yakup Çelik / Büyük Türk Klâsikleri (c. 14, 2002), Ayşenur Külahlıoğlu İslâm / Bekir Sıtkı Kunt’a Dair (Prof. Dr. Sadık Tural Armağanı içinde, haz. İdris Karakuş, 2002), Mehmet Nuri Yardım / Yazar Olacak Çocuklar (2004).

Ayrıca Mustafa Çelik tarafından hakkında bir yüksek lisans tezi hazırlandı (Isparta, 1997). 

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör