Fuat Edip Baksı

Şair ve Yazar

Doğum
Ölüm
05 Aralık, 1974
Eğitim
Elazığ İlköğretmen Okulu

Şair ve yazar (D. 1912, Diyarbakır - Ö. 5 Aralık 1974, İzmir). İlk öğrenimini Diyarbakır’da tamamladı. Elazığ Erkek Muallim Mektebi (İlköğretmen Okulu) (1930) mezunu.

Mektebi bitirdikten sonra Zonguldak’a atandı. Burada 7 yıl görev yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi’nde fark derslerini vererek, Türkçe ve Edebiyat öğretmeni oldu. İlk tayini 1937’de İzmir Erkek Lisesi’ne tayini çıka.

Geldiği ilk günden itibaren çok sevdiği bu şehirden ölene kadar ayrılmayan Baksı, İzmir’de değişik okullarda görev aldıktan sonra 1965’te emekli oldu.

Aynı yılın Haziran ayında Kayhan Yalkız’la evlendi. 1966’da açılan İzmir Yüksek İslâm Enstitüsü’nde İslam Türk Edebiyatı ve İslamî Türk Edebiyatı Hitabet ve İnşad öğretmeni olarak 1971’e kadar çalıştı.

Her on bir İzmirli’den birinin hocası olarak kabul edilen Fuat Edip Baksı, 5 Aralık 1974’te kansere yenik düşerek 62 yaşında hayata veda etti.

62 yaşındayken, 5 Aralık 1974 günü, uzun yıllar görev yaptığı İzmir'de vefat etti.

Adı, İzmir'in Bayraklı ilçesindeki bir mahalleye verilmiştir.

 

Ölümü Üzerine Verilen İlan

 

“Bir bahar akşamında aşkı bulup, bir sonbahar akşamında ebediyete göçen güzel İzmirimizin, Türk edebiyatı ve müziğinin değerli yazar, şair ve edibi; muhterem insan, binlerce öğrenci yetiştiren çok değerli hocamız ve ağabeyimiz Fuat Edip Baksı’nın, İzmir’de ve Türk edebiyatı ile bizlerin arasında bıraktığı yeri doldurulmaz boşluğu sebebiyle, aile fertlerine ve yakınlarına sonsuz teessürlerimizi iletir; merhuma Allah’tan rahmet diler, manev”î huzurunda minnet ve saygı ile eğiliriz.

İnönü Lisesi’nin 1950 yılı mezunları adına: Ş. Molo, N. Sapsağlam, V. Şardağ, Ş. Katırcıoğlu, N. Artemiz, Y. Saylak, S. Baş.”

 

Edebiyatımızfdaki Yeri:

 

İlk şiir zevkini, Diyarbakır’da dayısının evinde toplanan halk şairlerinden aldı.

Haftanın belli günlerinde sazlarıyla birlikte gönüllerini konuşturan ozanları hayranlıkla dinleyerek, halk deyişlerindeki incelikleri sezmek ve sevmek imkânını bulmuştu.

Bağ ve Fikirler dergilerinde çıkan şiirlerinin yanı sıra Yeni Asır gazetesinde tefrika edilen romanlarıyla ve daha çok Bir Bahar Akşamı gibi bestelenen şiirleriyle tanındı.

Sanat müziği alanında bestelenmiş birçok güftenin sahibi Baksı, şiirlerinde hüzne, yalnızlığa oldukça yer verir.

Şiirlerinde tertemiz bir Türkçe, sade bir anlatım, akıcı bir üslup vardır.

 

BESTELENEN ŞİİRLERİ:

 

Yasemin Mumcu Ay, “Fuat Edip Baksı Hayatı-Sanatı-Eserleri” adlı kitabında şu bilgileri veriyor:

 

“Fuat Edip gerçek ününü dillerden düşmeyen güftelerine borçludur. TRT repertuvarında, güftesi Fuat Edip Baksı’ya ait 27 şarkı mevcuttur.

Kendisiyle yapılan bir röportajda 51 güftesinin olduğu, bunlardan 26’sının plağa okunduğu belirtilmesine rağmen, incelemelerimiz sonucunda 48 güftesini tespit etmiş bulunuyoruz.”

 

Bestelenen şiirlerinden birkaçı:

 

Bir Bahar Akşamı,

Uzun Yıllar Ötesinden

Rüzgar Kırdı Dalımı,

Bakışı Çağırır Beni Uzaktan

Yüzünü Görmeyen Gözü Neyleyim,

 

ESERLERİ:

 

Ancak yazarın şiir, roman ve inceleme türünde tefrika olarak yayınlanmış olsa da, kitap haline getirilmemiş pek çok romanı ve inceleme yazıları bulunmaktadır.

 

Şiir Kitapları:

 

Delikanlım (1935), Efe (1944), Destanımız (1945), Reçete (1955), Bir Bahar Akşamı (1963), Kerem ile Aslı (1966), Cacık (1967), Emrah ile Selvi (1970), İzmir Destanı (1972).

 

Araştırma-İnceleme:

 

Halk Edebiyatımızın İç Yüzü (1946),

Mevlânâ’dan Rübaîler adlı eseri basılmamıştır.

 

HAKKINDA (KAYNAKÇA):  Şevket Beysanoğlu / Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (c. 2, 1997, s. 459,  463), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (c.1, 2001), Birsen Pekçolak - Zeki Büyüktanır / Homeros’tan Günümüze Anadolu Destanları (2002), İhsan Işık / TEKAA (2006) – Diyarbakır Ansiklopedisi (5 cilt, 2013) – Geçmişten  Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve Sanatçılar (2014), Yasemin Mumcu Ay / Fuat Edip Baksı Hayatı-Sanatı-Eserleri (2009), Doğan Hızlan / On İzmirli’den birinin hocası (Hürriyet, 28 Kasım 2009).

BİR BAHAR AKŞAMI

Bir bahar akşamı rastladım size

Sevinçli bir telaş içindeydiniz

Derinden bakınca gözlerinize

Neden başınızı öne eğdiniz?

 

İçimde uyanan eski bir arzu

Dedi ki: yıllardır aradığım bu!

Şimdi soruyorum büküp boynumu:

Daha önceleri neredeydiniz?

 

KAYNAK: Bir Bahar Akşamı (1963).

RÜZGAR KIRDI DALIMI

Rüzgâr kırdı dalımı

Ellerin günahı ne?

Ben yitirdim yolumu

Yolların günahı ne?

 

Ne kış dedim ne bahar

İçtim sabaha kadar

Erken ağardı saçlar

Yılların günahı ne?

 

Hep yâr peşinde koştum

Hep koştum hep yoruldum

Kendim yollara düştüm

Yolların günahı ne?

 

KAYNAK: Bir Bahar Akşamı (1963).

UZUN YILLAR

Uzun yıllar ötesinden

Hatırını sorayım mı?

Sana gönül bahçesinden

Bir demet gül vereyim mi?

 

Senden haber gelmeyince

Bir kar yağar ince ince

Sevgilim diye her gece

Karanlığı sarayım mı?

 

Almamış gibi yazımı

Güldürmesen de yüzümü

Dile getirip sazımı

Bir selam göndereyim mi?

 

KAYNAK: Bir Bahar Akşamı (1963).

BAKIŞI ÇAĞIRIR BENİ UZAKTAN


 

Bakışı çağırır beni uzaktan

Varınca çatılır kaşlar nedendir?

Bir yandan hoşlanır azarlamaktan

Bir yanda gözünde yaşlar nedendir?

 

Derindir alnımda gurbet çizgisi

Değişmez diyorlar bahtın yazgısı

Gönlümün içinde var ki bir sızı

Her akşam yeniden başlar nedendir?

 

Hasreti bağlayıp sazın teline

Yıllardır çıkmışım gurbet eline

Düşmüşüm bu yüzden elin diline

Üstelik yar beni taşlar nedendir?

GÖNÜLDEN GÖNÜLE

Sevgi deli gönülden gönüle bir akıştır

İzi hiç silinmeyen ilk yıkıcı bakıştır

Gün olur yeşil bahar, gün olur kara kıştır

İzi hiç silinmeyen ilk yıkıcı bakıştır

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör