Kâzım Karabekir

Asker, Devlet Adamı, Siyasetçi

Doğum
Ölüm
26 Ocak, 1948
Eğitim
Harp Akademisi
Diğer İsimler
Musa Kâzım Karabekir (tam adı)

Asker, devlet ve siyaset adamı (D. 1882, İstanbul - Ö. 26 Ocak 1948, Ankara). Tam adı Musa Kâzım Karabekir olup, babası Mehmet Emin Paşa, an­nesi Havva Hanım’dır. Türkmenlerin Avşar koluna bağlı olan ailesi Karaman’ın Kasaba (Kâzımkarabekir) ilçesinde Karabekiroğulları diye bilinir. İstanbul’da başladığı ilköğreni­mini, babasının gö­revi dolayısıyla bulunduğu Van ve Harput’ta okuduktan sonra Mekke’de tamamladı. Ortaöğrenimini İstanbul Fatih Askerî Rüştiyesi ile Ku­leli Askerî Lisesi’nde gördü. 1902 yılında Harp Okulu’nu, 1905 yılında Harp Akademisi’ni (kurmay yüzbaşı olarak) bitirdi. Ardından Manastır bölge kurmay başkanlığı görevine atandı. Burada Rum ve Bulgar çetelerine karşı gösterdi­ği başarıdan dolayı kolağası (kıdemli yüzbaşı, 1907) oldu. Bu sırada Enver Bey’le birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Manastır ve İstanbul şu­belerinin kurulmasında görev aldı. İkinci Meşrutiyet (1908)’in ilânından sonra Edirne’deki 3. Pi­yade Tümeni Kurmay Başkanlığına geti­rildi (19 Kasım 1908).

Kâzım Bey, “31 Mart Olayı” (13 Nisan 2009) nedeniyle Selanik’ten İstanbul’a gelen Hareket Ordusu’nun kurmay başkanı olarak Beyoğ­lu kışlalarının ve Yıldız Sarayı’nın ele ge­çirilmesinde ve isyanın bastırılmasında önemli rol oynadı. Arnavutluk isyanının bastırılmasında da görev aldı (1910). 27 Nisan 1912 tarihinde binbaşılığa terfi etti ve Balkan Savaşı (1912-13)’na katıldı. Edirne savunma­sı sırasında Bulgarlar tarafından tutsak alındıysa da aynı yıl imzalanan antlaşma üzerine ser­best bırakıldı (1913). Birinci Dünya Savaşı (1914-18)’nın başında yarbaylığa yükseltildi. 1. İran Kuvve-i Seferiyyesi Komutanlığı’na atanarak Bağdat’a gönderildiyse de, ardından İstanbul’a çağrılarak Kartal’daki 14. Tümen Komutanlığı’na atandı (6 Mart 1915).meniyle birlikte Çanakkale savaşlarına katıldı, Kerevizdere’de Fransızlara karşı savaştı ve burada gösterdiği başarılarından dolayı albaylığa terfi yükseltildi. Irak’taki 6. Ordu Komutanlığı’na atanan Alman Cormer von der Goltz Paşa’nin kurmay başkanı vekili olarak Bağdat’a gönderildi (10Kasım 1915) ve ardından 18. Kolordu Komutanlığı’na ge­tirildi (1916). Kutülamâre’de İngilizlerle yapılan savaşlara katıldı. Ayrıca 2. Kolordu Komutanı ve İkinci Ordu Komutan Ve­kili olarak doğuda Ruslara karşı savaştı. Rusların savaştan çekilmesinden sonra bölgede tedhiş faaliyetlerini arttıran Er­menilerle mücadele etmek üzere 3. Ordu’ya bağlı 1. Kafkas Kolordusu Komutanlığı’na atandı (31 Aralık 1917). Ağır kış koşullarına karşın Erzincan’ı. Er­zurum’u ve Hasankale’yi geri alarak böl­ge halkını Ermenilerin katliamından kur­tardı. Brest-Litovsk Antlaşması ile (3 Mart 1918)  Rusların boşalttığı Kars, Ardahan ve Batum illerini (Elviye-i Selâse) Ermeniler ile Gürcülerden almak için hare­kâtını sürdürdü. 25 Nisan 1918 tarihinde Kars’ı kurtardıktan sonra 15 Mayıs’ta Gümrü’ye girdi. Bu başarılarından dolayı 28 Temmuz’da mirliva (tuğgeneral) rütbesine yükseltilerek Ermenistan ile Güney Azerbaycan’ı almakla görevlendirildi. Bakü’yü almak için 5 Eylül 1918’de Tebriz’e doğru ilerleyen İngilizleri geri püskürttü ve İran Azerbaycanına hâkim oldu. Osman­lı ordusunun öteki cephelerde yenilgiye uğraması üzerine birliklerini Nahcıvan’a çekmek zorunda kaldı. Mondros Mütare­kesi’nin imzalanmasının (30 Ekim 19I8) ardından İstanbul’a çağrılarak, kendisine önerilen Erkân-ı Harbiyye-i Umumiyye Reisliği (Genelkurmay Başkanlığı) gö­revini kabul etmedi. Ardından Tekirdağ’daki 14. Kolordu Komutanlığı’na getirildiyse de kendi is­teğiyle görev yerini Erzurum’daki 15. Kolordu Komutanlığı’na (13 Mart 1919) naklettirdi.

Kâzım Paşa, 19 Nisan’da Trab­zon’a ulaşarak Müdafaa-i Hukuk Cemi­yeti üyeleriyle bir toplantı düzenledi. 3 Mayıs’ta Erzurum’da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyeleriyle görüştü ve bir kongre düzenlenmesini sağladı. Bu sırada Mustafa Ke­mal ile Erzurum’da bulu­şan Kâzım Paşa, müfettişlikten az­ledilen ve 8 Temmuz’da askerlikten ayrılan Mustafa Kemal Paşa’ya, kendisini önce­den olduğu gibi komutanı kabul ettiğini bildirdi. 21 Temmuz’da Mustafa Kemal’den boşalan Üçüncü Ordu Müfettişliği vekilliğine getiri­lerek yetkileri daha da arttırılan Kâzım Paşa, Erzurum Kongresi’nin sekizinci günü, Mustafa Kemal ile Ra­uf (Orbay) Bey’in tutuklanarak İstanbul’a gön­derilmesini isteyen Osmanlının Harbiye Nezâreti’ne bu emri yerine getirmeyeceğini bil­dirdi. Sivas Kongresi’nin toplanmasın­da ve başarıyla sonuçlanmasında da Mus­tafa Kemal’e yardımcı oldu. Millî Harekât Esas Planı’na göre Şark Cephesi Komutanlığı’na getirildi (14 Ocak 1920). Mütare­ke uygulamasını kontrol için Erzurum’da bulunan İngiliz subaylarını tutuklattı. Büyük Millet Meclisi (TBMM)’ne Edirne Milletvekili seçildiği halde doğudaki görevini sürdürürken TBMM Hükümeti ken­disine Erzurum valiliği görevini de verdi.  

Kâzım Paşa, doğuda Ermeni meza­limi sonucunda yetim kalan binlerce çocuğa sahip çıktı. Kolordunun olanaklarını kulla­narak yetimler için Sanayi Mektebi, Leylî (Yatılı) Eytam İbtidaî Mektebi, Erzurum Ana Mektebi, İş Ocağı, Sıhhiye Mektebi, Sarı­kamış Askerî Lisesi ve Sarıkamış Ana Mektebi gibi eğitim kurumları açtı. Bu arada çocuklarla bizzat ilgilenen Kâzım Paşa, zaferden sonra Ankara’ya gelerek (15 Ekim 1922) Edirne milletvekilliği görevini sürdürdü, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihlerinde toplanan İzmir İktisat Kongresi’ne başkanlık yaptı. İkinci dönemde İstan­bul Milletvekili seçildi (29 Haziran 1923). Şark Cephesi Kumandanlığı görevi sona erince (21 Ekim 1923) merkezi Ankara’da bu­lunan Birinci Ordu Müfettişliğine atandı. Milletvekilliği ile askerlik arasında bir tercih yapılması gerektiğinde ise milletvekilliğini seçti. Halk Fırkası (CHP)’ndan ayrılan otuz arkadaşı ile birlikte Terakkiperver Cumhuri­yet Fırkası’nı kuranlar arasında yer aldı ve bu partinin genel baş­kanlığına seçildi (27 Kasım 1924). Parti 3 Haziran 1925’te kapatıldıktan sonra, Mustafa Kemal’e karşı düzenlenen İzmir Suikastı (15 Haziran 1926)’ndan haberdar olduğu halde bunu bildirmediği savıyla tutuklanarak İzmir İstik­lâl Mahkemesi’nde sorgulandı ve aklandı. İkinci dönem milletvekilliği bitince 5 Aralık 1927 tarihinde emekli edildi. Bir tür inzivaya çekildiği Erenköy’deki evinde sı­kı gözetim altında tutuldu. 1930 seçim­lerinde İstanbul’dan aday olduysa da seçilemedi.

27 Nisan 1933 tarihinden itibaren “Milliyet gazetesinde “Bir Ankaralının Defteri” imzasıyla Kâzım Paşa aleyhine yazılar çıkmaya başladı. Millî Mücadele’deki hizmetlerini kötüleyen bu yazılara gönderdiği tekzip yayımlanmayınca bir kitap kaleme aldıysa da bu kitap basımevinde yakıl­dı ve evi aranarak yaz­dığı öteki kitapları da götürüldü. İsmet İnönü cumhurbaşkanı olunca onun desteğiyle CHP’nden İstanbul Milletve­kili oldu (31 Aralık 1938) ve TBMM Başkanlığına seçildi (23 Temmuz 1946). Bu görevi ölünceye kadar sürdü. Öldüğünde önce Hava Şehitleri Mezarlığı’nda toprağa verildi, daha sonra Atatürk Orman Çiftliği’nde oluşturulan Devlet Mezarlığı’na nakledildi (30 Ağustos 1988)… Yaşadığı olayları günü günü­ne kaydetme alışkanlığına sahip olan Kâ­zım Karabekir’in yazdığı eserler daha çok anı türündedir. “İstiklal Harbimiz(1960) Kâzım Karabekir’in en önemli eseridir. Mondros Mütarekesi'nden Lozan Antlaşması’na kadar meydana gelen olayları belgeleriyle birlikte ele alan bu eser savcılık tarafından toplatılmışsa da daha sonra mahke­mece serbest bırakılmıştır. Dinî konular ile askerlik ve savaş konuları üzerine araştırma-inceleme kitapları da vardır. Ayrıca çocuk oyunları da yazmıştır.

BAŞLICA ESERLERİ (Anı ve Tarih):

İstiklal Harbimiz (İstanbul 1960), Hayatım (İstanbul 1995), İttihad ve Terakki Cemiyeti (1896-1909) Neden Kuruldu? Nasıl Kuruldu? Nasıl İdare Olundu? (1993), Birinci Cihan Harbine Ne­den Girdik? Nasıl Girdik? Nasıl İdare Ettik? (1938); Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu (1939, 1994), Sarıkamış, Kars ve Ötesi (1994), İstiklal Harbimizin Esasları (1933), Paşaların Hesaplaşması (1992), Karabekir Anlatıyor (1993), Paşaların Kavgası: Atatürk-Karabekir (1995).

KAYNAKÇA: Feridun Kandemir / Kâzım Karabekir (1948),  Tahsin Demiray / İstiklal Harbimizin Müdafaası (1969),  Ziya Tütün­cü / Şark Fatihi General Kâzım Karabekir (1975), Fahrettin Kırzıoğlu / Kazım Karabekir (1991), Nusret Baycan / “Çeşitli Cephelerde Kâzım Karabekir” (Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, IV / 11, 1988), İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004 - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Devlet Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 1, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013), Yaşar Semiz / “Atatürk ve Kâzım Karabekir Paşa, Bir Dostluğun Dargınlığa Dönüş­mesi” (Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sayı: 4, Konya 1997), TDV İslam Ansiklopedisi (c. 25, 2002).

 

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör