Divan şairi (D. 1505, Trabzon - Ö. 1532,
İstanbul). İsfahan’da tıp öğrenimi gördü. İstanbul’a döndükten sonra edebiyatla
uğraştı, küçük bir kâtiplik işi buldu. Sadrazam İbrahim Paşa’nın Budin’den
getirip At Meydanı’ndaki sarayının karşısına diktirdiği heykel üzerine
söylediği Farsça bir beyit genç yaşta idam edilmesinin sebebi oldu. O beyit
şöyledir:
“Dü İbrahim âmed be dâr-ı cihan
Yeki büt şiken şüd yeki büt nişan”
(Dünya evine iki İbrahim geldi / Birisi
putları kırdı, öteki put dikti)
Bu beyit halk arasında çok yayılınca başına
gelecekleri anlayarak tevil yoluna gitmiş ve beyitin çok önceden İranlı İbrahim
adında bir hükümdar için söylendiğini iddia etmişse de canını kurtaramamıştır.
Âşık Çelebi gibi, Figanî döneminin şiirini inceleyenler, onun usta bir şair
olduğunu söylemişlerdir. Şehzade Mustafa’nın sünnet düğünü için yazdığı kaside
ile İbrahim Paşa’ya sunmuş olduğu kaside döneminin seçkin eserleri arasında yer
almıştır.
KAYNAKÇA: Abdülkadir Karahan / Figanî ve
Divançesi (1966) - TDV İslâm Ansiklopedisi (c. 13, 1996), Behçet Necatigil /
Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve
Yazarlar Sözlüğü (6. bas. 1999), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas.
2007).