Astronom,
meteorolog, İstanbul Rasathanesinin kurucusu (D. 1877, Akseki / Antalya - Ö.
1955, İstanbul). Daha çok Fatin Hoca olarak tanındı. Abdülgaffar Efendinin
oğlu, Sitare Gökmen ile astronom Tarık Gökmen’in babasıdır.
İlköğrenimini Akseki ve Alanya’da
, ortaöğrenimini İzmir’in
Bayındır ilçesinde yaptı. Medrese hazırlık sınıflarını İstanbul’da Fatih
Medresesinde tamamladı. Sultan Selim Camisi Muvakkithanesi’nde dönemin
başmüneccimi Hüseyin Hilmi Efendi’nin yanında çalışırken, astronomi ve
matematiğe olan büyük merakı nedeniyle, tanınmış bilim adamlarından Salih Zeki
Beyin dikkatini çekti ve onun yüreklendirmesiyle, yeni açılan Riyaziye
Medresesi’ne (Matematik Bilimleri Fakültesi) girdi (1901). Burayı 1904 yılında birincilikle
bitirerek çeşitli okullarda matematik öğretmenliği yaptı. Bir süre de bitirdiği
medresede astronomi ve hesab-ı ihtimali (olasılık hesabı) dersleri verdi. Bir
süre de bu medresenin yöneticiliğini yaptı.
Siyasetle
de ilgilenen Fatin Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucuları
arasında yer aldı ve bu yüzden bir süre tutuklandı. II.
Meşrutiyet (1908)’in ilanından sonra ilgisini tamamen bilime yöneltti.
İttihat ve Terakki döneminin Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı) Emrullah Efendi
tarafından Rasathâne-i Âmire’nin müdürlüğüne (1910) atandı. Kandilli Rasathanesi’nin kurucusu ve ilk
müdürü oldu. Rasathane, aslında 1868’den itibaren görev yapmaktaydı, ancak 31 Mart
Olayları (13-14 Nisan 1909) sırasında binası
ve aletleri tahrip edilmişti.
Kandilli Rasathanesi, Fransız Hükümetinin önerileri
ile İstanbul’da Rasathane-i Amire adı ile kurulmuş ve bu kuruluşun ilk sorumlusu
da Aristide Coumbary olmuştu. Mehmet Fatin Bey, Rasathâne-i Âmire’nin
müdürlüğüne atandıktan sonra yaptığı incelemeler sonunda, rasathane yeri olarak,
o zamanlar üzerinde Boğazlar Komutanlığı’na bağlı bir topçu birliğiyle İstanbul
Belediyesi’ne ait yangın haber verme memurlarının oturduğu bir kâgir kule ve
iki küçük odadan ibaret bir binanın bulunduğu bugünkü İcadiye Tepesi’ni seçti. Maarif
Nâzırı’nın verdiği beş yüz altın lira ile derhal mevcut binaların düzenleme
işine başladı. Arkasından da Fransız Meteoroloji Birliği Müdürü Angot ile ilişkiye
geçerek, birinci sınıf bir meteoroloji istasyonu için gerekli aletlerin
siparişini verdi. Kısa sürede sağladığı aletlerle 1 Temmuz 1911 tarihinden
itibaren sürekli ve sistematik meteoroloji faktörlerinin ölçüm ve kayıtlarını
başlattı.
Cumhuriyet
kurulduğunda meteoroloji alanında sadece Kandilli Rasathanesi miras olarak
kalmıştır. Maarif Vekâleti Müdürler Encümeni 19 Ağustos 1924 tarihinde aldığı
bir kararla Kandilli Rasathanesi’nin bir genel müdürlüğe dönüştürülerek İstanbul
Darülfünunu (Üniversite)’na bağlanmasını kararlaştırmıştı. Ancak Fatin Hoca,
bir rasat merkezi konumunda olan Kandilli Rasathanesi’nin üniversiteye
bağlanmasına karşı çıkarak, ayrı bir rasathane müdürlüğü kurulmasını
önermiştir. Bundan sonra Millî Savunma Bakanlığı ile Tarım ve Bayındırlık bakanlıkları
ayrı ayrı meteoroloji kuruluşları oluşturma yoluna gittiler.
Mehmet Fatin Bey, 1923 yılında
Cumhuriyet kurulur kurulmaz hükümete yaptığı bir öneriyle rasathaneden ayrı bir
meteoroloji teşkilatı oluşturulmasının gereğine işaret etti. Daha sonra da bu
konu üzerinde ısrarla durup rasathanenin meteoroloji çalışmalarının dışında,
Belçika’daki Uccle Kraliyet Gözlemevi gibi bir astronomi ve jeofizik gözlemevi
olması için çaba harcayarak, bina yapımını ve ilgili aletlerin satın alınmasını
sağladı.
On
beş yıllık bir çabayla Almanya’dan getirterek 1935 yılında yerine monte
ettirdiği 20 milimetrelik Zeiss marka teleskop ile ömrü boyunca topladığı
matematik ve astronomiyle ilgili yazma ve basma eserlerden oluşan kitaplık,
bugün de büyük bir önem taşımakta ve araştırmacılar tarafından yoğun bir biçimde
kullanılmaktadır. Fatin Bey kitaplarını Süleymaniye Kitaplığı’na armağan etti. 1926 yılına kadar
Türkiye’de resmen kullanılan Hicrî-Kamerî takvimin ay başlangıçlarını bilimsel
yöntemlerle saptayarak, bu konuya açıklık getirdi.
Bilim
tarihi ve özellikle de astronomi tarihi ile de ilgilenen Fatin Gökmen’in takvim
konusundaki araştırmaları “Türk Takvimi”,“Eski Hitay Takvimi” ve “Eski Türklerde Hey’et ve Takvim” adlı
kitaplarında toplamıştır. Ayrıca eskiden beri kullanılan bir gözlem ve hesap
aleti olan rubu tahtasını tanıtan “Rubu
Tahtası, Nazariyâtı ve Tersimi” adlı bir eseri daha bulunmaktadır.
İstanbul Üniversitesi’nde dersler de veren
Fatin Bey, 1933 yılında yapılan üniversite reformu sırasında (medrese kökenli
olduğu için) öğretim üyesi kadrosuna alınmayınca kendini tamamen rasathanedeki çalışmalara
adadı. İdealindeki Batılı anlamda bir rasathane kurmak için güç koşullar
altında yoğun bir çalışma ortamına girdi ve sonuçta bugünkü Kandilli Rasathanesi’nin
sağlam temellere oturmasını sağladı. 1943 yılında emekli olarak hayatını
adadığı Kandilli Rasathanesi’nden ayrıldı. Emekli olduktan sonra siyasi hayata
tekrar döndü ve 1943-50 yılları arasında Konya milletvekilliği görevinde
bulundu.
Mehmet
Fatin Gökmen, 1955
yılında İstanbul’da vefat etti. 1973'te anısına TÜBİTAK
Hizmet Ödülü düzenlemiş, Beykoz’da bir ilköğretim okuluna da onun adı
verilmiştir (Beykoz Fatinhoca İlköğretim Okulu).
ESERLERİ:
Türk Takvimi (1936), Eski Hitay Takvimi (1936), 19 Haziran 1936 Küsûf-i Küllîsi (1936), Eski Türklerde Heyet ve Takvim (1937), Rubu Tahtası Nazariyatı ve Tersimi (1948).
KAYNAKÇA: İbrahim Alaeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Cumhuriyetin 50. Yılında Türk Rasathaneleri (1973, s. 13), Türkiye Ansiklopedisi (c. 1, s. 232, 1974), Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi (c. 5, s. 2459; 1983-85), Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (c. 14, s. 142, 1996), İhsan Işık / Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006) - Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).