Fethullah Şirvanî

Fıkıh Bilgini, Kelam Bilgini, Astronomi Bilgini, Matematik Bilgini

Ölüm
Diğer İsimler
Fethullah b. Ebi Yezid b. Abdulaziz b. İbrahim el-Şaberanî el-Şirvanî el-Şemahî

Kelâm, fıkıh, matematik ve astronomi bilgini (D. ?, Şirvan / Siirt – Ö. 1486, Şemahî / Şirvan / Siirt). Tam adı Fethullah b. Ebi Yezid b. Abdulaziz b. İbrahim el-Şaberanî el-Şirvanî el-Şemahî’dir. İlk bilgilerini babasından aldıktan sonra Anadolu’da temel din bilgilerini de öğrenerek Şirâz’a gidip Seyyid Şerif Cürcanî’den dersler aldı; eğitimini Serahs ve Tus’ta sürdürdü. 1435 yılının ortalarında Semerkand’a gitti ve Semerkand Medresesi’nde Musa Kadîzade’den matematik, astronomi, kelam (imanî esasların aklî deliller kullanılarak izahı) ve dil bilimleri okuyarak 13 Eylül 1440’da icazet (yeterlilik, diploma) aldı. Medresedeki öğrenimi sırasında, Semerkand rasathanesinde (gözlemevi), başta gözlemler olmak üzere, yapılan astronomik çalışmalara katıldığı sanılmaktadır.

Kadîzade’den okuduğu eserler arasında bulunan Nizamuddin el-Nisaburî’nin “Şerh el-tezkire fî 'İlm el-Heye”sinin hem Semerkand medresesinde hem de Şirvanî’nin eğitiminde önemli bir yer tuttuğu görülür. Semerkand’da bulunduğu sırada ayrıca, Şafiî fıkhına (hukuk) dair Camaluddin Yusuf b. İbrahim el-Erdebilî’nin “el-Envar li-a’mal el-ebrar” adlı eserini şerh (açıklama) ederek, Timurlu İmparatoru Uluğ Bey’e sundu.

Şirvan’daki medreselerde bir süre ders verdikten sonra hocası Kadîzade’nin önerisine uyarak Sultan II. Murad devrinin (1421-51) sonlarında Anadolu’ya geldi. Kastamonu’da Çandaroğlu İsmail Bey’den iltifat gördüğünden buradaki medreselerde ders vermeye başladı. Osmanlı ülkesinde, özellikle Anadolu’da matematik bilimlerini “Semerkand okulu” çizgisinde yaygınlaştıran pek çok öğrenci yetiştirdi. Ocak-Şubat 1453’te Bursa’ya giderek tefsirle (Kur’an yorumu) ilgili bir eserini Osmanlı sadrazamı Çandarlı Halil Paşa’ya ithaf etti. Yine bu tarihlerde Fatih Sultan Mehmet’e “Mecelle fî el-musikî” adlı eserini sundu. Ancak İstanbul’un fethinden sonra değişen siyasi hava içerisinde Halil Paşa idam edilince koruyucusunu yitiren Şirvanî, Kastamonu’ya geri döndü. Bu olaydan sonra Kadîzade’nin “Şerh el-Mulahhas fî 'ilm el-Heye”sine “el-Ferai’d ve el-Fevai’d” adlı bir haşiye yazıp Fatih Sultan Mehmed’e sunarak Osmanlı sarayına yaklaşmak istedi ancak başaramadı.

Şirvanî 1465 yılında hacca giderken Irak’a uğradı ve bu bölgedeki medreselerde dersler verdi. Hac görevini yerine getirdikten sonra bir süre Mekke’de kaldı (1467) ve orada dersler verdi. Dönüşünde Kahire’ye uğradıktan sonra İstanbul’a geldi. İstanbul’da daha çok telif ve öğretimle uğraştı. Ancak İstanbul’da umduğu ilgiyi bulamadığından 1478’de memleketi Şirvan'a döndü; Şubat 1486’da Şemahî’de vefat etti.

Dini ve akli bilimlerin yanında edebiyat ve dil bilimlerinde de uzman olan ve eserler veren Şirvanî, özellikle matematik ve astronomi alanındaki Semerkand okulunun birikimini Ali Kuşçu ile birlikte Anadolu ve İstanbul’a aktaran ve yayılmasını sağlayan bir bilgindi. Eserlerinin bir bölümünü Fatih Sultan Mehmed ve Sultan II. Bayezid gibi sultanlara ya da Çandarlı Halil Paşa gibi ileri gelen Osmanlı devlet adamlarına sundu. Şirvanî dil, edebiyat ve tefsir, usul-i fıkıh (nazari hukuk) alanlarında altı eser kaleme aldı. Kelam (imanî esasların aklî deliller kullanılarak izahı) alanında ise daha önce hocası Kadîzade’den okuduğu “el-Mevakıf fî’ilm el-Kelam” üzerine üç ayrı çalışma yaptı. Özellikle bu eserin Seyyid Şerif el-Curcanî’nin şerh’ine yazdığı oylumlu haşiye (açıklama) dikkate değerdir. Mesud al-Teftazanî’nin “Tehzib el-Mantık ve el-Kelam” adlı eserine yazdığı şerh de hem dönemin bilim dili olan mantıkla hem de kelamî sorunlara olan ilgisinin devam ettiğini gösterir. Bu eserlerin metafizik, matematik, astronomi ve fizik gibi konuları içeren eserler olduğu düşünülürse, Şirvanî’nin bu konulardaki teorik ve metafizik anlayışını saptamak için önemli oldukları söylenebilir.

Şirvanî döneminde matematik bilimlerinin bir alt dalı kabul edilen müzik alanında “Mecelle fî el-musikî” adlı önemli bir eser yazdı. Eser, Grek filozoflarının konuyla ilgili fikirlerinin yanında, ünlü İslam musikî teorisyenleri Safiyyuddin el-Urmevî ve Abdulkadir el-Merağî ile İbn Sina ve Nasiruddin el-Tusî gibi filozofların düşüncelerinden yararlanılarak geniş bir tarihi perspektif içerisinde kaleme alınmıştır. Bu eser, Fuat Sezgin tarafından tıpkıbasımı yapılarak yayımlanmıştır (Frankfurt 1986).

Şirvanî’nin teorik astronomi konusunda en dikkate değer eseri hiç kuşkusuz Nasiruddin al-Tusî’nin “el-Tezkire fî’ilm el-Hey’e” adlı önemli eserine yazdığı şerhtir. Öğrenciliğinin ilk yıllarında Tus’ta el-Curcanî’nin bu esere yazdığı şerhi okuyan, Semerkand’da al-Nisaburî’nin şerhini hocası Kadîzade’den dinleyen Şirvanî, hem öğrenciliğinde hem de öğretmenliğinde bu esere önemli bir yer vermiştir. Nitekim esere yazdığı şerhin önsözünde, eserin hayatındaki yeri ve önemine dikkat çekmiştir. Böyle bir şerhi de astronomi alanında ders verdiği ileri düzeydeki öğrencilerin gereksinimlerini gözeterek kaleme aldığını özellikle vurgular. 11 Ocak 1475’te tamamladığı eserinde kendisinden önceki şerhlerden yararlandığı gibi, hocası Kadîzade’nin ders notlarından ve kendi deneyimlerinden yararlanır.   

Şirvanî, şerhinde Nasiruddin el-Tusî’nin ortaya koyduğu ilm el-hey’e sistemini ayrıntılı olarak ele alır, geometrik temellendirmelerini yapar. Başta Türk takvimi olmak üzere eski takvim sistemleri hakkında geniş bilgiler verir. Bu bilgileri verirken hem bu eserin daha önceki şerhlerinden yararlanır hem de Semerkand okulunun bu konudaki yaklaşımını kendi görüşleriyle birleştirerek ortaya koyar. “İlm el-hey’e” anlayışını büyük oranda İbn Heysem’in matematiksel ve doğal çizginin birlikte ele alındığı sistemi içerisinde yürütür; çağdaşı ve kendisi gibi Semerkand’da yetişen Ali Kuşçu gibi Aristotelesçi fizik ve metafizik ilkeleri astronomi biliminden temizlemeye çalışmaz.

Şirvanî, Semerkand okulunun temsil ettiği teorik astronomi çalışmalarını, bu okulun yöntemleri ve sorunları çerçevesinde devam ettirmiş; konularına ayrıntılarda katkılarda bulunmuş ve temsil ettiği düşünce bütünü başta Anadolu olmak üzere, Osmanlı ülkesinin değişik yerlerinde eğitim-öğretim ve eser telifleriyle yaygınlaştırmıştır. Şirvanî’nin Semerkand okulunun astronomisine yaptığı teknik katkılar araştırmayı bekleyen konular olarak beklemektedir.

BAŞLICA ESERLERİ:

el-Mevakıf fî ‘ilm el-Kelam Şerhi, Tehzib el-Mantık ve el-Kelam Şerhi, Mecelle fî el-musikî, Kadîzade’nin Şemseddin el-Semerkandî’nin Eşkal el-Te’sis Şerh’ine Haşiye, el-Ferai’d ve el-Fevai'd fî Tavzih Şerh el-Mulahhas, Nasiruddin al-Tusî’nin el-Tezkire fî ‘ilm el-Hey’e Şerhi.

KAYNAKÇA: Bursalı Mehmet Tahir / Osmanlı Müellifleri (III, s. 392, İstanbul 1915, Latin harfleriyle 1972), Cemil Akpınar / “Fethullah eş-Şirvani” (Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (c. 12, s. 463-466, 1995), Ramazan Şeşen - Cevat İzgi - Cemil Akpınar - İhsan Fazlıoğlu / Osmanlı Astronomi Literatürü Tarihi (Editör: Ekmeleddin İhsanoğlu, I, s. 42-45, 1997), Fethullah Şirvani (ihsanfazlioglu.net, erişim 18.12.2011), İhsan Işık / Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüler Ansiklopedisi, c. 2, 2013) -  Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (Cilt 12, 2017).

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör