Hukukçu ve siyaset adamı, insan
hakları savunucusu - XIX, XX, XXI. ve XXII. Dönem Nevşehir Milletvekili.
14 Ocak 1947’de Nevşehir’in Nar
kasabasında doğdu. Babası Ahmet Bey, annesi Şeküre Hanımdır. İlk ve ortaokulu doğduğu
yerde tamamladıktan sonra Nevehir Lisesi’ni bitirdi. Yükseköğrenimini Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yaptı. Avukatlık stajını tamamladıktan sonra da
Nevşehir’de serbest avukat olarak çalışmaya başladı. Öğrenciliğinden itibaren Milli
Türk Talebe Birliği (MTTB) ile Milli Gençlik Vakfı (MGV) gibi birçok sivil
toplum örgütünde kurucu, yönetim kurulu üyesi ve başkan olarak görev aldı.
1991 ve 1995 genel seçimlerinde
Refah Partisi (RP)’nden Nevşehir Milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. Bu
partinin kapatılması üzerine Fazilet Partisi (FP)’nin kurucuları arasında yer aldı.
1999’da yine Nevşehir’den Fazilet
Partisi milletvekili seçildi. Fazilet Partisi’nin de kapatılması üzerine Adalet
ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin kurucuları arasında yer aldı.
2002 genel seçimlerinde bu
partiden yine Nevşehir Milletvekili seçildi. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde ise
aday gösterilmedi.
Mehmet Elkatmış, Türkiye
Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlık Divanı kâtip üyeliği ve idare amirliği
ile TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı görevlerinde bulundu. “Refah-Yol”
koalisyon hükümeti döneminde TBMM Susurluk Araştırma
Komisyonu’nun başkanlığını yaptı. İnsan Hakları ve Susurluk komisyonları
başkanlıklar dönemlerinde aktif ve etkili çalışmalarda bulundu. Terör örgütü
PKK’nin rehin aldığı askerleri kurtarma operasyonuyla ilgili olarak yaptığı
çalışma ve girişimler nedeniyle kamuoyunda adı daha çok duyulmaya başladı. Ulusal
ve uluslararası olaylara duyarlıklı, dürüst ve cesur bir politikacı olarak
toplumda hak edilmiş bir saygınlık sahibi oldu. ABD’nin Irak işgali sırasında, uluslararası kuruluşların Irak’ta
tutuklulara kötü muamele yapmaları konusunda suskun kalınmasına tepki gösterdi.
Yurtta ve dünyada insan hakları
konusunda duyarlıklı oluşunun gereği olarak, insan haklarının en yoğun olarak
ihlal edildiği dönemlerin savaş yılları olduğuna dikkat çekmiş ve “Günümüzde dünyanın birçok yerinde savaşlar
vardır ve bu savaşlardan dolayı birçok hak ihlalleri söz konusudur. Buna
rağmen, dünyada kendilerini insan hakları savunucusu olarak takdim eden Batılı
ülkeler, şu an bakıyoruz ki insan haklarını en çok ihlal eden ülkeler oluyor.”
görüşünü savunmuştur.
Elkatmış, Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi
(RP)’yle Tansu Çiller’in genel başkanlığını yaptığı Doğru Yol Partisi (DYP)’nin
koalisyon hükümeti olarak iktidarda oldukları 1990’lı yıllar sürecinde ortaya
çıkan Susurluk olayıyla ilgili olarak, Susurluk dosyası açıldıkça hangi gizli
olayların ortaya saçılacağını ilginç bilgiler vererek dikkat çekti.
Bu konudaki görüşlerini şöyle
özetlemiştir:
“Savaşın, devletin içini nasıl çürüttüğü,
barışın bu topraklara niye bir türlü gelmediği, savaşan güçlerin savaştan nasıl
beslendikleri, savaştıkça nasıl zenginlik, güç ve iktidar devşirdikleri, savaşırken
ne gibi hukuk dışılıklara battıkları, cinayetlerle ve uyuşturucu işiyle nasıl
kirlendikleri, savaşı ve iktidarlarını nasıl finanse edip büyüttükleri, 1996
yılında Susurluk dosyasıyla kendini göstermişti. Eğer on beş yıl önce Susurluk
olayı ve ilişkileri dibine kadar araştırılsaydı, yani Susurluk dosyası
kapatılmasaydı ve sorumlulardan hesap sorulsaydı, belki bu ülke yıllar önce
temizlenecekti ve bu topraklara barış çok daha önce gelecekti, bu kadar insan
ölmeyecekti. Ama Susurluk sisteminden hesap sorulmadı. Sorulmaması için de
Susurluk çetelerinin üstü 28 Şubat darbesiyle örtüldü. Bu ülkede bir kez daha
savaş kazandı ve ardından daha büyük bir dalga olan Ergenekon geldi. Şimdi
Ergenekon deşildikçe, kardeşi olan Susurluk da daha net bir biçimde ortaya
çıkıyor. Susurluk soruşturmaları
ve itirafları hızlanıyor.”
Siyasi yaşamı boyunca,
milletvekilliğinin yanı sıra TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanlığı ve İnsan
Hakları Araştırma Komisyonu Başkanlığı gibi önemli görevler üstlenmiş olan
Mehmet Elkatmış’ın, dürüst ve kimi konularda duyarlıklı bir politikacı oluşu
nedeniyle dışlandığı görüşü yaygındır.
HAKKINDA: 320 milyarlık faturaya
veto (hurriyet.com.tr, 29 Mart 2002), TBMM Albümü 3. Cilt 1983-2010 (2010), Neşe
Düzel / Mehmet Elkatmış: “Ölümlere MGK’de karar verildi” (söyleşi, Taraf
gazetesi, 25 Ekim 2011), Kendisinden bizzat alınan Bilgi Formu (2007),TBMM
Albümü 3. Cilt 1983-2010 (2010).
Meclis'in
mali işlerden sorumlu İdare Amiri Mehmet Elkatmış, ANAP eski Milletvekili Hasan
Pertev Aşçıoğlu'nun eşinin 240 bin dolar tutan sağlık faturasını geri çevirdi.
Hesabı yüksek bulduğunu belirten Elkatmış, yeniden fiyat incelemesi yapılmasını
istedi.
Eski
ANAP Milletvekili Hasan Pertev Aşçıoğlu'nun eşi Cahide Aşçıoğlu'na ait 240 bin
dolarlık (yaklaşık 320 milyar lira) ‘‘sağlık faturası’’ Meclis'i karıştırdı.
Tedavi için çıkarılan hesabı yüksek bulan Meclis Başkanlığı, fiyat araştırması
yaptırdıktan sonra tedavi giderine onay verdi. Ancak Meclis'in mali işlerden
sorumlu AKP'li İdare Amiri Mehmet Elkatmış, yüksek bulduğu bu hesaba karşı
çıktı ve yeniden fiyat incelemesi yapılmasını istedi.
ABD'DE
TEDAVİ
Meclis'i
karıştıran fatura krizi, Aşçıoğlu'nun, sakatlık riski taşıyan eşini omurilik
tedavisi için ABD'ye götürmek istemesiyle başladı. Ankara Numune Hastanesi'nden
bu tedavinin ABD'de yapılması yönünde rapor alan Aşçıoğlu, ardından da eşinin
tedavi giderlerinin karşılanması için Meclis yönetimine başvurdu. Yurtdışında
tedavi talebini yerinde bulan Meclis yönetimi, tedavi giderleri için 5 bin
dolarlık ön avans ödemesi yaptı. Aşçıoğlu ise Meclis'e başvurarak, yaptığı
araştırma sonucunda eşinin ABD'deki tedavisinin 240 bin dolara malolacağını
öğrendiğini bildirdi.
MECLİS
ONAYI
Ancak
bu rakamı fazla bulan Meclis yönetimi, yurtdışında tedavi raporunu veren Numune
Hastanesi'ne, ‘‘Bu tedavinin Türkiye'de yapılıp yapılmayacağını’’ sordu. Numune
Hastanesi, ciddi bir ameliyat içeren bu tedavinin ABD'de yapılması gerektiği
yanıtını verdi. Meclis yönetimi, bu yanıtla yetinmeyerek bir de New York'taki
Türkiye Konsolosluğu'ndan, ‘‘Tedaviye ilişkin çıkarılan hesabın uygun olup
olmadığını’’ sordu. Konsolosluk, öngörülen rakamın ABD'deki sağlık harcamaları
açısından uygun olduğunu iletti. Bunun üzerine Meclis Başkanlığı tedavi için
gereken onayı verdi.
FAZLA
BULDU
Aşçıoğlu,
bu onayın ardından eşini tedavi için ABD'ye götürdü. Cahide Aşçıoğlu'nun
tedavisine başlanırken, tedaviye ilişkin harcama talebi bu kez de, Meclis'in bu
tür ödemeleri konusunda onayı gereken İdare Amiri Elkatmış'a takıldı. Harcamayı
fazla bulan Elkatmış, onay vermediği dosyayı geri çevirirken, yeni bir fiyat
araştırması istedi.
HESAP
AŞAĞI
Meclis
üst yönetiminden bir kaynak, Hürriyet'e, Aşçıoğlu'nun çıkardığı hesabın bir
‘‘ön fiyat araştırması’’ olduğunu, henüz tedavi sürdüğü için kesinlik
kazanmadığını söyledi ve şu bilgiyi verdi: ‘‘Bütün bu harcamalar sonuçta halkın
cebinden çıktığı için biz de çıkan her kuruşun hesabını titiz bir biçimde
sormaya çalışıyoruz. Bizim bu girişimlerimizin ardından, sözkonusu sayın
milletvekilinin de olumlu yaklaşımı ile asıl operasyonu ABD'de gerçekleşecek
tedaviye ilişkin bazı tetkiklerin Türkiye'de yapılması yoluna gidildi. Bu
durumda muhtemelen öngörülen tedavi gideri de daha aşağı çekilmiş olacak.’’
CEPTEN
ÖDER
Aynı
yetkili, sonuçta ödeme emriyle ilgili onayı Elkatmış'ın vereceğine dikkat
çekti. Elkatmış'ın, yapılmasını istediği yeni fiyat araştırmasının
sonuçlarından tatmin olmayıp gerekli onayı vermemesi halinde, Aşçıoğlu, eşinin
tedavi giderlerini kendi cebinden ödemek durumunda kalabilecek.
Paşa’yı
da reddetmişti
AKP'li
Meclis İdare Amiri Mehmet Elkatmış, 12 Eylül müdahalesinin Hava Kuvvetleri
Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın 14.5 milyarlık sağlık faturasını
da reddetmiş, sadece 5.6 milyarını ödetmişti.
KAYNAK:
320 milyarlık faturaya veto (hurriyet.com.tr, 29 Mart 2002), TBMM Albümü 3.
Cilt 1983-2010 (2010).