Çevirmen, yazar (D. 1910, Çanakkale - Ö. 13
Mart 1970, İstanbul). İlkokulu memleketinde bitirdi, ortaöğrenimini Almanya’da
yaptı. Kurduğu (1951) Maya Sanat Galerisini yönetti. Bir süre de ağabeyi Ferdi
Tayfur’la film montajı işinde çalıştı. Çağdaş Alman Edebiyatından (Brecht, F.
Kafka, B. Traven, G. Büchner vd.) yaptığı çevirilerle tanındı.
Yazı ve çevirileri Yeditepe, Varlık, Yeni
Ufuklar vd. dergilerde yer aldı. Franz Kafka’dan Milena’ya Mektuplar
(1961) çevirisiyle 1962 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülünü kazanmıştı.
ESERLERİ:
ÇEVİRİ: Ölüm Gemisi
(B. Brecht’ten, T. Aktürel ile, 1957), Milena’ya
Mektuplar (F. Kafka’dan, 1961), Sezuan’ın İyi İnsanı (1961), Dinamit
(1963) - Pamuk İşçileri (1968) (B. Traven’den), Galile
(1963), Leonce ile Lena (1963) - Bütün Yapıtları (Georg
Büchner’den, 2001), On Dakka Sonra Buffalo (G. Grass’tan, 1964), Bay
Funtila ile Uşağı Matti (B. Brecht’ten, 1965), Eğlentili Bir Gömme
Töreni (Tibor Dery’den, 1967), Kafka’nın Sevgilisi Milena (M.
Buber-Neumann’dan, 1967), Adanmış Topraklar Üstünde (E. Kishon, 1969).
DERLEME: Dünya Yazınından Seçilmiş Kısa
Oyunlar 1 (Mehmet Fuat Ülkü Tamer ile).
HAKKINDA: Behçet Necatigil / Edebiyatımızda
İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü
(gen. 6. bas. 1999), Mine Söğüt / Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi
(2000), Reşad Ekrem Koçu / İstanbul Ansiklopedisi (c. 7, s. 3572-3574), Mine
Söğüt / Adalet Cimcoz: Bir Yaşamöyküsü Denemesi (2000), TBE Ansiklopedisi
(2001), Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi (Edebiyat ve Eleştiri dergisi,
Mart-Nisan 2003),,
HEM MELEK HEM
ŞEYTAN: ADALET CİMCOZ
Zeynep MİRAÇ
Türkân
Şoray’ın, Hülya Koçyiğit’in, Belgin Doruk’un seslerini hatırlayın.
Hatırladığınız aslında tek bir kadın sesi değil mi? İşte, Adalet Cimcoz o. Azra
Erhat’ın sözleriyle “Sesi bir yandan zevkimizi okşarken, öte yandan da sözü söz
ve öz olarak çın çın dolaşırdı beynimizin kıvrımlarında, incecik bir gonk gibi
bir oraya, bir buraya vurur, bir kıpırtı, bir canlılık uyandırırdı kafamızda”.
Seslendirme
sanatçısı olarak benzersizliği bir yana, bir ilkle anmak isteriz Adalet
Cimcoz’u. Türkiye’de ilk özel sanat galerisini kuran kişi olarak. Maya Galerisi
sadece 5 yıl yaşadı ama akisleri 60 yıldır sürüyor. Gazetelerde sanat yazıları
yazan Cimcoz’un Maya Galerisi, yalnızca duvarlarında sanat eserleriyle dolu bir
mekân olmadı. Dönemin bütün sanatçılarını bir araya topladı, bir entelektüel
mabede dönüştü. Bir Adalet Cimcoz daha gelmediği için o atmosfer bir daha
tekrarlanamadı.
Kendisi
sanatçı değildi, ancak Türkiye’nin kültür hayatında pek çok sanatçıdan daha
derin bir iz bıraktı. Sabahattin Eyuboğlu’dan Sabahattin Ali’ye, Ahmet Hamdi
Tanpınar’dan Aloş’a, Kuzgun Acar’dan Azra Erhat’a yakın çevresini birbirine
bağlayan, onları iletişime geçiren bir kablo gibiydi.
Çok
da iyi bir çevirmendi. Kafka’dan yaptığı ‘Milena’ya Mektuplar’ çevirisiyle en
iyi çevirmen ödülü aldı. Brecht’in ‘Sezuan’ın İyi İnsanı’ onun çevirisiyle
sahneye taşındı. Tibor Dery’den B. Traven’e kadar birçok ünlü yazarı Türkçeye o
kazandırdı. Bir de küçük dedikodu: Türkiye’nin ilk dedikodu yazarlarındandı.
Takma adı ona çok yakışıyordu: Fitne Fücur. Her şeyi yazıyor, alaya alıyordu.
Ama onun gibi karizmatik insanlarda görüldüğü şekilde, kimse ona kızamıyordu.
Kimi melek olduğunu düşünüyordu, kimi şeytan. Adalet Cimcoz hem melekti hem de
şeytandı
KAYNAK:
Cumhuriyetin 91’inci yılında 91 sembol kadın (kadinlarkulubu.com, 30 Ekim 2014).