Fatma Aras

Yazar, Şair

Doğum
24 Şubat, 1954
Eğitim
İzmir Endüstri Meslek Lisesi Kimya Bölümü
Burç

Şair ve yazar. Iğdır'ın Aralık ilçesine bağlı Yukarı Aratan köyünde 24 Şubat 1954'te doğdu. Doğduğunda "Tamam" olan adını 9 yaşında iken (nüfusta 18 Eylül 1953) "Fatma" olduğunu öğrendi. İzmir Endüstri Meslek Lisesi Kimya Bölümünü bitirdikten sonra başladığı Anadolu Üniversitesi AÖF Halkla İlişkiler Bölümünü öğrenimini tamamlamadı. 

Bir süre Almanya’da yaşadı. Yurda dönüp kimya teknisyeni olarak çalıştı. 1999 yılında Maden Tektik Arama Müdürlüğü İzmir Şubesinden emekli oldu. Karşıyaka Belediyesinde 2007 den itibaren Veysel Çolak’ın yönettiği şiir atölyesi çalışmalarına katıldı. Çeşitli şiir etkinliklerine konuk olarak çağrılarak şiirlerini sundu. Bunlardan bazıları: Salihli Şiir İkindilerine, Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü, Iğdır Belediyesi, Samsun, Çağdaş Yaşam Derneği, Manisa, Yeni köy Enstitüleri Derneği, bibi şiir etkinliklerine davet edildi. Hayatını ve şiir çalışmalarını İzmir'de sürdürmektedir. MESAM (Müzik Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) üyesidir.

Fatma Aras'ın ilk şiiri 1975 yılında Hürriyet gazetesinin Avrupa baskılarında yer aldı. Sonraki yıllarda yazı ve şiirleri Denizsuyukâsesi, Şiiri Özlüyorum, Dize, Şiirsaati, , Eliz, Temren, Hayal Dergisi, Mühür, Akköy dergisi, Cum. Kitap Eki, Cum Ege Eki, Lodos Edebiyat, Sincan İstasyonu, Deliler Teknesi Bir gün Gazetesi, Bakış Dergisi(Almanya) Referans Dergisi (Almanya) Şiiristan gibi dergilerde yayımlandı.

Şiirleri ayrıca Dr. Fatma Ahsen Turan’ın hazırladığı Sazın ve Sözün Sultanları, Bekir Karadeniz ve Orhan Bahçıvan’ın hazırladığı Doğulu Ozanlar gibi antolojilerde yer aldı. Bazı şiirleri Katalanca, İspanyolca ve İngilizceye çevrildi.

Şiirleriyle çeşitli radyo ve televizyon programlarına konuk olarak katıldı. Azerbaycan Harbi Ande gazetesi ile yaptığı söyleşi o ülkede yayımlandı.“Ömür Bitiyor” ve "Ben Yunusum” adlı şiirleri Gökhan Temur tarafından bestelendi. Metin Eloğlu adına düzenlenen Homeros Şiir Yarışmasında üçüncülük ödülüne layık görüldü.

ESERLERİ:

ŞİİR: Saklıyım (2008), Göğü Azalan Kuşlar (2012), Ağrılı Beklemeler (2015), Söz ve Hançer (2015).

MEKTUP: Hayata Mektuplar - Turna Ağıtı (2015).

ÖYKÜ ve ANI: Dağ, Su, Korku (2017).

KAYNAKÇA: Veysel Çolak / “Göğü Azalan Kuşlar” Azalan İnsanın Şiirleri (Cumhuriyet Kitap Eki, Sayı: 1012, 2012), E.Bülent Yardımcı / “Göğü Azalan Kuşlar” Lodos Beşiği Sallayan Bir Güz Delisi (İz Dergisi, 5 Mayıs 2012), Veysel Çolak/ Dağ, Su, Korku öykü kitabının arkasına tanıtım yazısı 2017 Dizdar Karaduman / “ağrılı beklemeler” İnadına Şiir (Mühür Dergisi, Temmuz-Ağustos 2012, 41. Sayı), Zeki Karaaslan / “Göğü Azalan Kuşlar” : Fatma Aras (Mühür Dergisi (Kasım-Aralık, Sayı: 49, 2013), Oğuz Tümbaş/ Ağrılı Beklemeler”De Fatma Aras (Facebook, 10 Şubat 2016) Vahdettin Yılmaz/ “ağrılı beklemeler” Temren Derisi 3.12.2016 Serdar Ünsal / “Göğü Azalan Kuşlar” Babasının Deli Kızı (Yeşil Iğdır Gazetesi, 6 Aralık 2012), Ahmet Günbaş / “Göğü Azalan Kuşlar” Şiirden Şiire (Çini Kitap-Haziran (Mart-Nisan 2013, Sayı.17), Tuncer Uçarol/”Saklıyım”, kitabı hakkında e postasına gelen ileti. 14 haziren 2009 İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2017).

KANIMDAKİ DİKEN

Dört yanımız hayatın ve denizin öfkesi
Bunlar bize zehirli uzak
Bunlar çiçeklerin yorgunluğu
Bıçak gibi bir öfke dağlardan inen ayaz

Kanımda diken yollarını buluşturan şehirler
Anlatsan dağılır zencefil kokulu rüya

Kendimden başlattığım mevsimler

İnadına kar’a yenilgi

 

“Güzel suç”*: oyun dağıtan bir top

Kirlerinden başlayan o hikâye

İki yürek arasında Kerbela
Belki bir zaman kipi değiştirecek iklimi
Sakla beni koynundaki atlasta

Son çekilen fotoğrafta anısı acı babam
Yüzü annemin solan bahçesi
Orada çınar ağaçları artık gölgesiz


Salıncağımın ipi kopuk acımı emziren yok

Çocukluğum kayıp


Mayın tarlası suskum alnımdaki karanlık
Senin işin gecede yanarak bir deniz feneri olmak

 

Fatma Aras-2012

(*)Veysel Çolak

KARDEŞLİĞE AĞIT

Ağrı Dağı çocukluğum
Önümdeki uzun resim
Orada çoğalan gevenlerin hüznü
Aynı mıhta Kürt'ün Türk'ün çadırı
El ele  kanat kanada kuşlar yaz geçerdi
 
Rüzgâr dolan eteğinde alpinler bitkin
Güneşin yüzü dönük üşümüş toprak
Zehirden daha beter kanda çoğalan yosun
 
Ayrılırız öfke yoğunlaşır kırılır gözlerimiz
Dağıtılır türkümüz kopar tespihin ipi
Kalınlaşan siste bir korkuluk her birimiz
 
Cam kırıkları dolar gırtlağımıza
Dağları biçer geçer anaların bıçaktan sesi

 

Fatma Aras-2012

KUŞBAKIŞI TÜRKİYE

Akşam sabahın esmer kardeşi
Dokunsa biri birine
Ay ile kucaklaşacak güneş

Derisini değiştirir toprak
Kentler maskeyle çıkar sokağa
Anadolu sıkar dişini

Bir uzun yalnızlık, bir gidiş kayboluşa
Günler geçer acır en duyarlı yanımız

İçimde gezdiririm kaçak çocuklarını
Dökülür sesler yontulur kayalıklar
Karanlık ovalarda köpüklenir yaşam
Bir çığlıktır geçer üzerimizden

Fatma Aras-2012

LODOS BEŞİĞİ

Kendine uyanıyorsun

Evde kocaman bir yalnızlık

Gidenlerin gölgesine çakılmış

Sabahı taşıyarak seni de içine sığdıracak

 

Bahara uyanıyorsun

Nisan yağmurları inci

Büyücek gözlerinde

Yırtık cümleleri diken kalemin

Her çocuğun dudağında dünya

 

Sabrına uyanıyorsun

Işığı içen granat

Bir ayar kıpırtısı çözülmeyen dillerde

Yoksulluğu çoğaltarak yüzünde

Dağılan uykuların yastığı kadar sert

Gerdanında parlatacak güneşi

 

Nerede biteceğini soramadığın iklim

Nefesinin sıkıştığı bu kent

Çıkmazsan sesini kıracak

Beşiğinde lodosun

/2012

YAŞARKEN BİNE BÖLÜNDÜK

Bir yankıdır Ağrı'dan kalkan duman
İnce ince yol çiziyor üç ülke arasında
Gölgem saklambaç oynuyor ebe/ siz

 

Üşüten dervişliğim kaygılı
“Uluyan kurt, meleyen kuzu, yırtıcı kuşlar”*
Sabahlar boran, geceler ateş
Nefeslerin sıkıştığı bu kentte

 

İsterim bir iklim açsın eskiyi
Soyutlaşsın somutlar her geçen gün içinde
Sonradan bağışlanır acıtan uzaklıklar

 

Şimdi bir solgunluk mevsimidir havada
Yanık kokar türkümüz
Kara çadır ak çadıra sırt dönmüş
Bir öfke yoğunluğu güneşi örtecek kadar
Elin eli uzanmış sinsi duvar örüyor
Bunun için yazgımız da sansürlü

 

Düşlerimle tek soluk oluyorum doğuda
Onunla parlatırım yüreğimde lâl yakut

 

(*) Behçet Necatigil

 

 (Eliz Edebiyat, Ağustos 2014)

DENEDİM

Fatma Aras İçin Ne Dediler?

Fatma Aras İçin Ne Dediler?


“Fatma Aras’ın şiirsel mimari yapısı sağlam. Çekirdek anlam ve yan anlamlarla zenginleştirilmiş bir yapı bu. Aktarmalar, değişmeceler, benzetmeler yoluyla anlam yoğunlukları barındırıyor şiirleri. Sesi, hüzünlü esen, acılarla yoğrulmuş; ama gizli öfkeler de taşıyan bir rüzgâr gibi. Hırçın, isyankâr, cesur… Fatma Aras, “şimdi hiçliğini toplayan bir güz delisi” olarak; “Kerem’in ateşinde” “Aslı’nın tenini” koklayacak ucu bucağı olmayan bir azınlıkla konuşuyor.” (E. Bülent Yardımcı)

***

"El yordamıyla, koklayarak, avlayarak bulmaya çalışıyor şiiri. Bunda başarılı olduğu da görülüyor. Çünkü bilincinde olmasa da halk şiiri yoğun bir ortamda geçirmiş yaşamının büyük bir kısmını. Halk şiiriyle büyümüş, bu maya da tutmuş onda. Bu nedenle olacak, biçimde ve içerikte bağlı kaldığı halk şiirinin olanaklarından sonuna kadar yararlanarak yazdığı şiirlerini “Saklıyım” adlı kitabında bir araya getirmişti. Gelenek içerisinde düşünüldüğünde yabana atılacak şiirler değildi hiçbiri. Bir deneyim olarak önemliydi bu sürecin tamamlanması. Yazdıklarıyla yetinmemiş olacak ki modern şiirin peşine düşmekte gecikmiyor. Bu aranışta da çok zorlandığı söylenemez. Bilincinde olduğu şiir dilini kolayca modern bir anlayışla kullanabiliyor. Bu süreçte büyük bir telaş içerisinde yazdığı şiirlerini “Göğü Azalan Kuşlar” adıyla kitaplaştırıyor. Bu şiirleri her bakımdan ilginç bulabilirsiniz. Toplumsal, bireysel etkenler yüzünden; tadını çıkartarak yaşadığı acı, yoğun hüzün; şiirlerin etki gücünü oluşturuyor. " (Veysel Çolak)

***

“Fatma Aras’ın çok yönlü edebi bir kimliği var. Şiire tutkun olsa da mektuplar, hikâyeler, sanat üzerine yazılar yazıyor. Dört elle üretiyor. Bu kitapta bir araya getirdiği hikâyelerde yaşanmışlıklardan yola çıkıyor. Kahramanları elle tutulacak kadar somut, sahici. Anlatılan olay ve olguların tümü insanı, insanî değerleri içeriyor.Biraz derinliğine düşünüldüğünde, herkesin bu hikayelerde br yerinin olduğu görülecektir. Bir bakıma insanın / insanlarla, kişinin / kendisiyle yüzleşmesi de denilebilir buna. Bu da hikayeleri içerik bakımından daha önemli kılıyor. Hem dil, hem izlek bakımından Anadolu kokuşlu Hikayeler. Bu yerel derinlik içerik bakımından bir evernselliği de beraberinde getiriyor. Yaşar Kemal’in, Ümit Kaftancıoğlu’nun kız kardeşi… Onlar gibi Türkçenin tadını çıkartıyor. Masalların, efsanelerin, menkıbelerin, günlük konuşma dilinin bütün olanaklarından yaralanıyor. Bu da Hikayelerin bir solukta okunmasını sağlıyor. Sizin/İnsanın hikayeleri.” (Veysel Çolak)

***

“Fatma Aras, hayata büsbütün tutunmuş, koşturan nefes nefese bir kalple yazıyor. Her yaşta yaşadığını hissettiren biri. Yeri göğü sarsarak yazıyor.” (Hüseyin Peker)

***

“Bir ayağı âşık edebiyatında olan Aras’ın, belirgin alışkanlıklarını terk ederek kurduğu yeni yapıda yer yer kesintili söyleyişlere rastlanılsa da, tersinlemenin yanı sıra sözü eksilterek ulaştığı başarı asla küçümsenmemeli. ‘Göğü Azalan Kuşlar’ da bunu içtenlikle duyumsadım. Şiiri azalan insanlar gibi algılamalı Aras’taki gök sancısını!” (Ahmet Günbaş)

***

“Fatma Aras, aşktır, özgürlüktür şiirleriyle kocaman dünyayı taşır karnında,ve doğurur tüm sancısıyla.duyarlı yüreğin kutsal emeğidir şiir...Ve Fatma Aras Şiire Can Katan Aras Nehrinden, su veren Ağrı Dağı’ından kar katan bir şair .” (Gazeteci Serdar Ünsal)

***

“Fatma Aras “yaşamın derinliklerinde o denli çok imgeler” bulur ki, o imgelerden “gören, duyan, tadan, dokunan, direnen” şiirler çıkarır. Şiirin yaşatan, onaran, güç veren, dayatan, aşklı, sevdalı,umutlu yanlarıyla buluşturur okurunu. Şiirli yolculuğun uzun, verimli, aydınlık olsun” (Oğuz Tümbaş)

***

“Fatma ARAS şiirindeki gördüğüm aksaklıkların yanı sıra sağlıklı bir imgeler denizinde yüzme birincisi olma niyetindedir. Bu yüzden Fatma Aras’ın 'Gögü Azalan Kuşlar' kitabını okumanızı öneririm” (Zeki Karaaslan)

***

“Fatma Aras, bir yarayı vefayla beklemenin şiirini yazıyor. Onun bekledikleri, senfonik bir sabırla onu gözetliyor gibiler. Yaralarını konuşuyor ve bu senfonik beklentiyi hiçbir zaman acı bir çığlığa dönüştürmüyor.” (Vahdettin Yılmaz)

“İlhan Berk:“Eğer isterse bir insan size sesiyle de sarılabilir.” demişti. Fatma Aras da bize o samimi, içten sesiyle, yüreğinden kopup gelen lirik şiirleriyle sarılıyor.” (Dizdar Karaduman)

***

“Sayın Fatma Aras, "Saklıyım" adlı kitabınızı aldım. Sağ olun. Etki/Dize Yayınları arasında sizin kitabınızı halk şiiri türünde görünce, merakla okumaya başladım. İlk 15 şiirinizi dikkatle okudum diyebilirim. Ne yazık ki halk şiirleri konusunda çalışmış değilim ama ara sıra okuduğum yeni halk şiirlerinde sevebildiklerimi anımsamıyorum, diyebilirim. Sizinkileri ise ilgiyle okudum: Çünkü konu bütünlüğü var. Doldurma dize 15 şiirinizde bile çok az. Zorlanmış dizeler, bölümler de öyle. Konu dağınıklığı yok. "Terk edilmiş kadın âşık" ana izlek'i de hep "çeşitleme" olmasına karşın, bu çeşitlemenin de dönemeçleri yok gibi olmasına karşın, yine de ilgiyle okutuyor. Değişik (taze), buluşlu, güzel bölümler, dizeler olması da ayrıca beni çok sevindirdi. Kullandığınız uyaklar da beni itmedi, seslerinizi zevkle izledim. Ayrıntıda bazı eleştiriler olabilir ama her şair için söz konusu bu. Yeni bir halk şiiri mi? Sanmıyorum. Kentte yaşayan bir halk şairinin şiirleri. Duyarlığı, biçemi ise bence hep halk şiiri. Kopma nasıl olmadı, merak ettim. Iğdırlı olmanız, uzun yıllar Van'da kalmanızdan mı acaba? Bir rastlantı: Dün "Folklor ve Edebiyat" dergisi yönetici Metin Turan'la karşılaştım. Ona sizden söz ettim. O da sizi iyi bir halk şairi olarak tanıyor. Bu da çok iyi bir şey. Kutluyorum. Selamlarla." (Tuncer Uçarol)

Yazar: Çeşitli Yazarlar

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör