Aşık Zülfi Yoldaş

Halk Ozanı

Doğum
Ölüm
13 Haziran, 2019

Halk ozanı (D. 1946,  Diyarbakır'ın Dicle ilçesine bağlı Bozoba (Kulbin) köyü – Ö. 13 Haziran 2019, Diyarbakır). Nüfusta adı Zülfi Yoldaş olup, Âşık Zülfi lakabıyla tanınmaktadır.

Müzisyen ve müzikolog, Türk Halk Müziği Araştırmacısı, Saz Sanatçısı, Koro Şefi, Besteci, Şair ve Yazar Hayri Yoldaş'ın ağabeyidir.

İkisi de küçük yaşlarda musikiye başlamış olan Aşık Zülfi ve kardeşi Hayri Yoldaş'ın musikiye kulak dolgunluğu rahmetli babalarının çoban kavalı (Kürtçesi: Bılur, Zazaca: Lüli) çalmasından geldiği söylenir.

Ailece 1947 yılında Diyarbakır Arbedaş Mahallesi Söğütlü Sokağa yerleştiler. Aynı sokakta oturan Ayşe Şan, evleri bitişik komşularıydı.

İlerleyen yıllarda sazıyla Ayşe Şan konserlerine defalarca katılan Âşık Zülfî, 1970'li yıllarda Diyarbakır Çağlayan Gazinosunda sahne yaptı.

Repertuarı, dönem âşıklarından Mahsunî Şerif ile Aşık Daimî ve Aşık Veysel'in yanı sıra kendi bestelerinden oluşuyordu.

Çağlayan gazinosu deyince, ilginç bir hatırası var, Aşık Zülfi’nin.

Aşık Zülfi, 2016’da yayımlanan bir röportajında İbrahim Tatlıses’i önce kendisinin sahneye çıkardığını açıklamıştı. Şöyle demişti:

“1977 yıllarında ben Çağlayan Gazinosu'nda işe girdim. İbrahim Tatlıses oraya gelirdi. Ben bazen onu sahneye çıkarırdım. İbrahim Tatlıses benim talebemdi.” (Aşık Zülfi: Tatlıses’i ben sahneye çıkarırdım,  (istanbulhaber.com, 07.05.2016)

Diyarbakır’da Cumhuriyet dönemi törenlerinde sahneye çıkan âşıklardan Aşık Şahveri (aynı sokaktan) ve Aşık İhsanî dışında 3. âşık, Âşık Zülfi'dir.

Ayrıca; Mehmet Aslan, Asebi Dayı, Ramazan Karagöz,  Tahir Müjde, Abdurrahman Dağses gibi Diyarbakır’ın yetiştirdiği sanatçılarla çalışmıştır.

Şiirlerinde insanlığın barış içinde yaşaması için her zaman barışı ön plana çıkaran sevgi ve kardeşlik konularına yer verdi.

Siyasetten daima uzak kalan, Yoldaş, kitaplarında genellikle özgün şiirlerin yanı sıra, maneviyata önem veren şiirler, hayatın faniliğini kaleme aldı. Bu konuda büyük çaba sarf etmiştir.

1997 yılında Et ve Balık Kurumu'ndan emekli olan Zülfü Yoldaş (Âşık Zülfi), hayatını ve çalışmalarını memleketi Diyarbakır'da sürdürmekte; Arbana üreten ve müzikle uğraştığı bir dükkân  işletmekteydi. Bu dükkânda 80 bin’e yakın Arbana imal etmiştir.

Her sabah iş yerini açmadan önce kahvaltısını kedilerle paylaşan Yoldaş, gün boyu iş yerinde davul ve arbana üretimi ve tamiri yapıyordu.

Aşık Zülfi Yoldaş, bir taraftan da şiirler yazarak bestelemekte, yerel ve ulusal televizyonlarda programlara katılarak eserlerini icra etmekteydi. Yaptığı bestelerin bir kısmını Ceylan, Azer Bülbül ve Mansur Selçuk’a vermiştir.

Zülfi Yoldaş, Sur ilçesinde bulunan bir pasajdaki 10 metrekarelik bir alanda çalışmalarını sürdürmeye devam eden Aşık Zülfi Yoldaş, 13 Haziran 2019 Perşembe günü Diyarbakır’da vefat etti.

Evli ve evli ve 6 çocuk babasıydı.

 

ESERLERİ (Şiir):

 

Allah'ın Yoluna Gidelim, On Gözlü Köprü, Uzaklara Gitme Aradığın Sendedir, Musalla Taşından İbret Alsana, Azrail Gelince Uyanırsın, Çıktım Kırklar Dağına, Son Durağın Kabristandır, Çay Önünde Hülleler, Sağlığımda Sormayanlar Cenazeme Gelmesinler (2014). 

Son Sermayen Bir Mezar Değil mi?, Saray Kapısı, Erbedaş, Tatlı Her Zaman Acılardadır, Sende Olmayanı Dışarda Arama, Varlık Yokluktadır Benliği Bilmem, Mercedes Gitmez Kabristana, Karanlığın Sonunda Işık Vardır, Cefayı Çekmeyen Sefayı Bilmez, Terbiyeyi Terbiyesizlerden Öğrendim, Gül Dikensiz Olmaz, Amedin Son Ozanı adlı basıma hazır şiir kitapları dışında 3 kaset ve  bir albüm çalışması da vardır.

KAYNAKÇA: İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) -  Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve Sanatçılar (2014), Kendisinden alınan bilgiler (2014), Diyarbakır’dan Çin’e arbane yolculuğu (ekippolishaber.com, 26.09.2016), Arbane ve davul ustası 51 yıldır Diyarbakır sevdasını anlatıyor (rudaw.net, 24.08.2018), Aşık yoldaş vefat etti! (diyarbakirsoz.com,  15.6.2019), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2020).

BENİ SEVENLERİ CANDAN SEVERİM


                     - İhsan Işık'a armağandır -

 

Beni sevenleri candan severim

Yanlış yapanlara çizgi çekerim

Sevginin olmadığı yerden giderim

Barıştan yanayım savaşı bilmem

 

Kalemim varken silah kullanmam

Kimsenin inancına asla dokunmam

Mazlumu severim zalimi savunmam

Mazlumdan yanayım zalimi sevmem

 

Yoksul insanlar başımın tacı

Benlik davasının yoktur ilacı

Fakirler dünyada çekiyor acı

Açları gördükçe tokları bilmem

 

Aciz kul olduğumu söylerim

Benim diyenlerden nefret ederim

Kapıların eşiğidir benim yerim

Varlık yokluktadır benliği bilmem

 

Her Mecnunun bir Leylası vardır

Aşık olanlara dünya zindandır

Çektikleri daima cevr-ü cefadır

Sevdiğim Mevla'dır, Leylayı bilmem

 

Aşık Zülfi'yim Hak'tan yanayım

Beni sevenlere kurban olayım

Ararsan beni dost pazarındayım

Sevdiğim haktır bâtılı bilmem

 

 

 

 

 

 

TOPRAĞA KARIŞTI NİCE GÜZELLER


Toprağa karıştı nice güzeller

Nerde Firavunlar benim diyenler

Karun gibi Nemrut gibi zenginler

Şimdi hiçbirinden eser kalmadı

 

Davut yumruğuyla demir döverdi

Yusuf'un güzelliği Mısır'a nam verdi

İmam Ali kaleleri devirdi

Şimdi hiçbirinden eser kalmadı

 

Lokman ölüme de buldu çareyi

O da Azrail'den yedi silleyi

Hazret-i Eyyüp çekti çileyi

Şimdi hiçbirinden eser kalmadı

 

Kimse anlamadı Mansur özünden

Kerem yandı gitti Aslı yüzünden

Ferhat ayrılmadı Şirin'in izinden

Şimdi hiçbirinden eser kalmadı

 

Senin hedefin ah-u zar mıdır?

İnsanlar sana hep yar mıdır?

Hamza gibi bir pehlivan var mıdır?

Şimdi hiçbirinden eser kalmadı

 

Akibet ölümdür Zülfi Yoldaş'a

Benden selam olsun bacı kardaşa

Sonunda ihtiyarlık erişti başa

Gitti gençliğimden eser kalmadı

 

(Çay Önünde Hülleler, s. 36)

 

 

ARBANE VE DAVUL USTASI 51 YILDIR DİYARBAKIR SEVDASINI ANLATIYOR

Haber Merkezi- Diyarbakır'ın Sur ilçesinde arbane ve davul ustası Zülfi Yoldaş (68), 51 yıldır elinden bırakmadığı sazıyla Diyarbakır sevdasını anlatıyor.

Diyarbakır Et ve Süt Kurumu’ndan (ESK) 1997'de emekli olmasının ardından pasajda açtığı iş yerinde arbane ve davul imalatına başlayan Zülfi Yoldaş, 17 yaşından bu yana saz çalıyor.

Her sabah iş yerini açmadan önce kahvaltısını kedilerle paylaşan evli ve 6 çocuk babası Yoldaş, gün boyu iş yerinde davul ve arbane üretimi ve tamiri yapıyor.

Emekli olduktan sonra zamanının tamamını müziğe ayırmaya başladığını belirten Yoldaş, Sur'da mütevazi iş yeri açarak müzikten ve şiirden ayrılmadığını söyledi.

Çevresinde "Aşık Zülfi" olarak tanındığını ifade eden Yoldaş, bugüne kadar 17 şiir kitabı ve 3 kaset çıkardı.

Diyarbakır'ı aşkla sevdiğini ve eserlerinde anlatmaya çalıştığını ifade eden Yoldaş, şöyle konuştu:

“Diyarbakır, gerçekten kadim bir şehir, surlarıyla, tarihiyle dünyaya ün salmış bir memleket. Diyarbakırlı olmaktan gurur duyuyorum, nereye gidersem gideyim Diyarbakır'ın özlemi içimden çıkmaz. Bir aşık ve ozan olarak Diyarbakır benim için bir başkadır.

Bendeki muhabbet, şiir tutkum, kasidelerim, türkülerim, uzun havalarım, bana Hak'tan verilen bir armağandır.

Bir insan bir kuldan bir hediye aldığı zaman seviniyor. Allah insana bir şey hediye ederse insan sevinmez mi? Kimseden ders almadan saz çalmayı öğrendim. Yıllardır çalarım, söylerim, bazen ağlarım, bazen gülerim, bana Aşık Zülfi Yoldaş diyorlar. Allah böyle istemiş ben neylerim.”

İş yeri komşusu Abdulselam Ekin, Yoldaş'ı çok sevdiklerini onun sayesinde pasajın şenlendiğini söyledi.

Abdulselam Ekin, "Hem gönüle hem de kulağa hitap ediyor. Güzel şarkıları, şiirleri var, bazen kitaplarını alıp okuyoruz. Bizim pasaja renk katıyor" dedi.

KAYNAK: Arbane ve davul ustası 51 yıldır Diyarbakır sevdasını anlatıyor (rudaw.net, 24.08.2018),

Yazar: HABER

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör