Diyarbekirli Filip Efendi

Gazeteci

Doğum
Ölüm
01 Mart, 1900
Diğer İsimler
Filip Efendi

19. Yüzyıl gazetecilerinden (D. 1828, Diyarbekir - Ö. 1 Mart 1900, İstanbul). 19. yüzyılın ikinci yarısında dört büyük gazetenin sahibi olan ün­lü gazeteci Filip Efendi, ilk eğitimini Diyarbekir'de yaptı. Genç yaşında İstanbul'a gi­derek, Cuhrchill'in yayınlamakta olduğu Ruznâme-i Ceride-i Havadis gazetesine işçi olarak girdi. Çok zeki ve kabiliyetli bir gençti. Her işle ilgilenir, bir gazetenin nasıl çıktığım öğrenmeye çalışırdı. Bütün ideali bir gün kendisinin de bir gazete çıkarması idi. Bunu gerçekleştirebilecek sermayeye sahip olmak için bütün gücüyle çalışır, tasarrufa son derece riayet ederdi.

Filip Efendi yıllarca çalıştıktan sonra emeline kavuştu, 1866 yılın­da "Muhbir" adlı bir gazete çıkarmaya başladı. Gazetenin başyazarı Ali Suavi idi. Hürriyetperver bir kişi olup, gazetesinin de hürriyet fikirlerini savunmasını isterdi. Çok ateşli bir yazar olan Ali Suavi bunun için en uygun kişilerden biri olduğundan, onu gazetesinin başyazarlığına getirdi. Ali Suavi bu gazetede hürriyet ve meşrutiyeti savunan şiddetli makaleler yazıyordu. Gazete 1867'de kapatıldı. Ali Suavi de Kastamonu'ya sürüldü.

Muhbir gazetesinin son sayısında Filip Efendi sert bir yazı yayın­ladı. Gazete, zihinleri karıştırdığı gerekçesiyle kapatılmıştı. Filip Efen­di bu gerekçenin dayanaksız olduğunu ileri sürüyor ve "Hangi yazı zi­hinleri karıştırmıştır, nerede ne gibi akisler yapmıştır? Hiçbir delil gös­termeden böyle sert bir hüküm verilemez." diyordu. Sürüldüğü Kastamonu'dan kaçmayı başaran Ali Suavi, yurt dışına da çıkarak; Muhbir'i ilkin Paris'te, sonra Londra'da çıkarmağa başladı.

Filip Efendi, Londra dönüşünde, Dr. Ali Beyle birlikte "Terakki" adlı bir ga­zete çıkarmağa koyuldu. Ancak, bu gazete de uzun ömürlü olamadı. Sa­vunduğu hürriyet fikirlerinden ötürü hükümet tarafından kapatıldı. Filip Efendi bu kez 1875'te "Vakit" gazetesini çıkarmağa başladı. Kısa bir süre sonra bu gazetede diğerlerinin akibetine uğradı.

Filip Efendi'nin yayınladığı dördüncü büyük gazete "Tarik" adını taşıyordu. Başyazarlığını ilkin Lâstik Sait ve Ali beylerin yaptıkları bu gazete uzun ömürlü oldu. Filip Efendi'nin ölümüne kadar devam etti. Gazete ılımlı bir yol tuttu ve artık hürriyet ve meşrutiyet fikirlerini savunmayı bıraktı. Bu tutumuyla Abdülhamid'in gözdesi oldu. Sarayda itibarlı bir mevkii vardı. Padişah kendisine imzalı bir fotoğrafını ver­mişti.

Tarik'te Hüseyin Cahit (Yalçın), Cavit, Adnan (Adıvar) beyler de bir süre yazı yazmışlardır. Gazetenin son yıllarda başyazarlığını sonradan Matbuat Müdürü olan ve "Kılkuyruk" lakabıyla tanınan Ebü'lmukbil Kemal Bey yapmıştır. Filip Efendi'nin sarayda ne kadar nüfuz sahibi olduğuna şu olay bir örnek teşkil etmektedir:

Blovitz adında bir İngiliz gazetecisi Padişah Abdülhamit ile bir mülakat yapmak için, Paris elçisi Esat Paşa'nın iki tavsiye mektubu ise İstanbul'a gelir. Fakat hiç kimse bu hususta girişimde bulunmağa cesaret edemez. Bu defa Paris elçiliği müsteşarı Osep Efendi kendisine Filip Efendi'ye verilmek üzere bir tavsiye mektubu yazar. Filip Efendi derhal teşebbüste bulunur ve bu gazetecinin Abdülhamid'le bir mülakat yapmasını sağlar.

  Filip Efendi, gazete idarehanesine haftada, on günde bir uğrardı. 1 Mart 1900 günü gazete idarehanesinden Büyükdere'deki evine gitmek üzere köprüde vapur beklerken geçirdiği bir kalp krizi sonucu ölmüştür.

KAYNAK: Enis Tahsin Til / Dört Gazetesinin Sahibi Diyarbekirli Filip Efendi (Vatan, 27 Nisan 1959), Şevket Beysanoğlu / Diyarbekirli Fikir ve Sanat Adamları (c. 2, 2. bas. 1997, s. 296), İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).
FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör