Emîrî

Divan Şairi

Doğum
Ölüm
-
Diğer İsimler
Mehmed (asıl adı)

18. Yüzyıl divan şairlerinden (D. 1625, Diyarbekir - Ö. ?, 1716, 1724). Asıl adı Mehmed olup, Abdullah adlı bir zatın oğludur. Şeyhî, Zeyl-i Şekayik adlı eserinde ve Mehmed Zeki Bey, adını "Emrullah" olarak zikretmiştir. Sülûkiye Mescidindeki mektepte tahsiline başladı. Zamanının değerli ilim adamlarından ders alarak bilgisini genişletti.Nihayet, şehrimizin âlim ve şairleri arasında mümtaz bir mevkiye sahip oldu.

Ali Emirî, seyyid bir zat olarak tanıtıp şeceresinin Hz. Ali (r.a.)'ye ulaştığını belirttiği, tasavvuf erbabı olduğunu belirttiği Emirî Efendi'nin şiirde seçkin bir yere sahip olmasının yanı sıra oldukça zengin bir kişi olduğunu da söylemektedir. Ancak eklemektedir ki, o; şehrin ekonomik hayatında öncü rolü bulunan bir işadamı olmasının yanı sıra; şairleri ve alimleri kollayan, yardımseverliğiyle de meşhur ender zenginlerdendir:

"Memleketimizdeki akmişe-i harîriyye mensûcâtmm terâkkisi içün elden gelen gayreti sarf etmiş her bir muâvenet ve müşâre'ketten çekinemiştir."

Emîrî, 1137 (M. 1724) senesi şaban ayının 15 inci günü vefat etmiş Urfa Kapısında "Kanlı - Göl" denilen yerin üstündeki tepeye gömülmüştü. Son zamanlarda Urfa ve Dağ kapılarındaki mezarların kaldırılması ve arsa haline getirilmesi üzerine bu mezar da yok olmuştur.

Emîrî'nin bu gün elimizde mürettep divanı mevcut değildir. Ali Emirî, bulabildiği şiirlerini bir divançe haline getirerek kendi kütüphanesine koymuştur (No. 40). Bu divançede şairin 399 beyitli muhtelif manzu­meleri vardır. Bu şiirler, beş na't, Abdurrahman Çelebi hakkında bir kaside ile 60 kadar gazelden ibarettir. Bazı gazeller eksiktir. Eserin sonunda, ayrıca Diyarbakırlı Nihanî'nin 1081 (M 1670) senesinde Emirî'nin sakal bırakması dolayısıyla yazdığı bir tarih kıt'ası da dercedilmiştir.

Emîrî hakkında en geniş bilgiyi veren Ali Emîrî, bu meşhur şairimizin gerek zamanında ve gerekse daha sonraları memleketimize bestekârları tarafından bir çok şiirinin bestelenip söylendiğini; Selânik'te, Yanya'da, Yemen'de bulunduğu yıllarda, bu şairin şiirlerinin okunup kendisinden söz edildiğine tanık olmaktan duyduğu memnunluğu da belirtir.

Ali Emirî Efendi, Esma'ü'l Müellifîn'de Emirî'nin divanından başka Pendnâme adlı manzum bir eseri daha olduğunu da kaydeder kayıtlıdır.

KAYNAK: Esami-i Müellifin /c. 2, s. 318), Şevket Beysanoğlu / Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (2. bas. 1996, c. 1, s. 167-172), Mehmet Zeki Bey (1, 110), İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör