Tasavvuf şairi (D. 1272, Kırşehir - Ö. 1333).
13. Asırda Horasan’dan Anadolu’ya gelen tasavvuf geleneğine bağlı bir aileye
mensup olup, Selçukluların son döneminden Konya’da emirlik yapmış mutasavvıf
Baba İlyas-’ın torunudur. Paşa kelimesi ilk anlamındadır. Babası Muhlis
Paşa’dan da ders alarak kuvvetli bir tasavvuf kültürünün etkisiyle yetişti.
Arapça, Farsça ve İbranice yanında Ermenice de biliyordu.
Mevlüt yazarı Süleyman Çelebi-’yi de etkilemiş
olan ünlü eseri Garibname’yi, halka tasavvuf yolu ile törelerini öğretmek
amacıyla yazdı. On iki bin beyit uzunluğundaki bu didaktik mesnevisi dışında
Yunus Emre tesirinde yazdığı ilahi ve gazelleri de bulunan Âşık Paşa, hece ve
aruz ölçülerinin ikisini de başarıyla kullanmıştır. Bayramîlik tarikatı
mensupları tarafından çok okunduğu söylenir.
Diğer eserleri olan Fakrnâme, Vasf-ı Hal,
Kimya Risalesi ve Hikâye adlı dört mesnevisi Agâh Sırrı Levend tarafından
yayımlandı (1953-54). Diğer şiirleri Abdülbaki Gölpınarlı tarafından Türkiyat
Mecmuası’nda (cilt 5, 1935) neşredildi. Altmış yedi ilahi ve gazeli,
Abdülbaki Gölpınarlı’nın Yunus Emre ve Tasavvuf (1961) adlı kitabında
toplandı.
HAKKINDA: Bursalı Mehmed Tahir / Osmanlı
Müellifleri I (1972), Günay Kut – Ahmet Yaşar Ocak / TDV İslâm Ansiklopedisi
(c. 4, 1991), Abdullah Satoğlu / Şair ve Maarif Ehli Âşık Paşa (Erciyes
dergisi, Kasım 1999), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18.
bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999).