Tiyatro ve sinema oyuncusu, mizah yazarı (D. 27
Ocak 1931, İstanbul - Ö. 17 Şubat 2009, İstanbul). İlkokulu Cihangir Firuzağa
İlkokulu’nda, ortaokulu Beyoğlu Ortaokulu’nda, liseyi Vefa Lisesinde bitirdi.
Lise öğrencisiyken oynadığı “Hisse-i Şayia” adlı oyundaki “Bican Efendi”
rolüyle tiyatroyla tanıştı (1947). Ertesi yıl Eminönü Halkevi’nde, 1949 yılında
da İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun Çocuk Bölümü’nde görev aldı. Ardından bir yıl Orhan Erçin’le birlikte çalıştıktan sonra
tekrar İstanbul Şehir Tiyatrosu’na döndü. Daha sonra altı arkadaşıyla birlikte
“Gazanfer Özcan ve Arkadaşları” adıyla bir topluluk kurarak, önce Küçük
Opera’da, ardından Azak Tiyatrosu’nda oyunlar oynadı. Uzun yıllar Şişli’de
oyunlar sergileyen sanatçı son yıllarında Mecidiyeköy’deki salonda sanat
yaşamını sürdürmüştü. Vahi Öz’ün “Özses Opereti” ve Halide Pişkin
Topluluğu’yla birlikte turnelere çıktıktan sonra İstanbul Şehir Tiyatrosu’na
kadrolu sanatçı olarak döndü.
Gazanfer Özcan’ın, 1955 yılında Komedi
Tiyatrosu’nda oynanan “Mahallenin Romanı” oyunu
tiyatro yaşamının dönüm noktası olmuştu. Bu oyunda rahatsızlanan Reşit
Gürzap’ın yerine sahneye çıkarak başarılı olunca kadroya girdi. Bu oyundaki “Berber Salim” rolüyle İstanbul Vali ve
Belediye Başkanı Prof. Fahrettin Kerim Gökay’dan takdirname aldı. Şehir Tiyatrosu’nda rol aldığı ve başarıyla
oynadığı oyunlar arasında Jean Giraudoux’dan
“Deli
Saraylı” (1950), Cevat
Fehmi Başkut’tan “Kadıköy
İskelesi”
(1953), “Harput’ta Bir
Amerikalı”
(1955) ve “Paydos” (1961), Refik Erduran’dan
“Deli” (1957),
Necati Cumalı’dan “Mine” (1959), Haldun Taner’den “Fazilet
Eczanesi” (1960) sayılabilir.
Gazanfer Özcan, 1961 yılında Şehir
Tiyatrosu’ndan ayrılan kimi arkadaşları ve ikinci eşi Gönül Ülkü ile birlikte
Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosu’nu kurdu (1962). Bu arada “Çeto Salak
Milyoner”
filmiyle sinemaya başladı. Ancak kendi tiyatrosunda kısa sürede sevildi ve
yerleşik bir izleyici kitlesi edindi. Özcan, bu tiyatroda sahnelenen Refik
Kordağ’dan “Muhteşem
Serseri”
(1964), Sadık Şendıl’den
“Kocamın
Nişanlısı”
(1964), Refik Erduran’dan
“Bir
Kilo Namus” (1968), Claude Magnier’den “Milyonluk Valiz” (1969), Michael Pertwee’den
“Karım
Gene Doğurdu”
(1973), Melih Vassaf’tan “Kızlara
Göz Kulak Ol”(1975), Franz Arnold’dan
“Yalancının
Mumu” (1977) ve Arnold-Bach’tan “Kimse
Durduramaz” (1981) gibi, çoğu komedi olan
oyunlarda genellikle şaşkın, yumuşak başlı koca tipini başarıyla canlandırdı.
“Çeto Salak Milyoner” filmiyle 1953’te sinemaya
geçen Özcan, birkaç filmden sonra ara verdiği sinema oyunculuğuna 1970’li
yıllarda yeniden döndü ve otuz kadar sinema filminde rol aldı. Oyunlarında
sürekli canlandırdığı tipi, kendisinin yönettiği “Kuruntu Ailesi” dizisiyle (1987- 88) televizyona
aktardı. 2000 yılında çevrilen “Komiser Şekspir” filmi ile sinemada büyük başarı sağladı. Pek çok televizyon dizisinde
de rol aldı. “Kuruntu Ailesi” adlı
dizideki “Hüsnü Kuruntu” rolü
ile daha çok tanındı, pek çok yapımda ailenin babası rolünü üstlendi. “Avrupa
Yakası” adlı televizyon dizisindeki baba “Tahsin Sütçüoğlu” karakterini severek
canlandırdı ve beğenilerek izlendi. Bu dizide 2004-09 yılları arasında
beş sezon başrol oynadı. Başka yapımlarda da “baba” tipini başarıyla oynamıştı. Oyuncu olarak en önemli özelliği yüz mimiklerinin
zenginliğidir. “Komser Shakespeare”
filmi ile “Avrupa Yakası” dizisindeki performansı “övgüye değer” bulunmuş, ayrıca “Avrupa
Yakası” dizisindeki oyunu ile de hakkında “yeniden küllerinden doğmasını
bildi” değerlendirmesi yapılmıştı.
Özcan, 1970’li
yıllardaki “Taş Devri” çizgi
film dizisinde “Fred Çakmaktaş” başta olmak üzere, pek çok sinema filmi,
televizyon dizisi ve reklam filmlerinde sesledirme çalışmaları da yapmıştı. Eşi Gönül Ülkü’yle birlikte 2002’de 50. yıl jübilesini
yapmıştı. 1978
Avni Dilligil Tiyatro Ödülü ile 1981 İsmail Dümbüllü Ödülü’nü almıştı. Kadıköy
Belediyesi Kozyatağı Kültür Merkezi’nde onun adını verdiği Gazanfer Özcan
Sahnesi’ni 23 Nisan 2010 tarihinde hizmete açtı. 1998 yılında Türkiye
Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı’nca verilen Devlet Sanatçısı unvanına sahipti.
Gazanfer Özcan, kronik akciğer rahatsızlığı ve
damar tıkanıklığı nedenleriyle tedavi görmekte olduğu Özel Amerikan Hastanesi’nde, 17 Şubat 2009 tarihinde öldü. Kadıköy
Haldun Taner Sahnesi’nde onun için 19 Şubat’ta geniş katılımlı bir tören
düzenlendi ve Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Özcan’ın 1987 yılında yayımlanan “Fıkralar” adlı bir kitabı da vardır.
KAYNAKÇA:
Mustafa N. Özön - Baha Dürder / Türk Tiyatrosu
Ansiklopedisi (1967), Niyazi Akı / Çağdaş Türk Tiyatrosuna Toplu Bakış /
1923-1967 (1968) - Türk Tiyatro Edebiyatı Tarihi I (1989), Metin And /
Meşrutiyet Dönemi Türk Tiyatrosu 1908-1928 (1971), Metin And / Cumhuriyet
Dönemi Türk Tiyatrosu (1983), Büyük
Larousse Ansiklopedisi (c. 15, 1986), Ana Britanica Ansiklopedisi (c. 17,
2005), Tiyatro Günlük Haber-Yorum Portalı
/ Gazanfe Özcan’ı Yitirdik (17 Şubat 2009), İhsan Işık / Ünlü Sanatçılar
(Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, c. 5, 2013).