Ressam (D. 1938, Diyarbakır - Ö. 22
Ocak 2022, İstanbul). 1938 yılında, babasının ilkokul öğretmeni olarak görevde
bulunduğu, Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde dünyaya geldi. Annesi ve babası aslen
Elazığ'ın Ağın ilçesindendir. İlkokul öğrenimini Diyarbakır'ın Yeni
İlkokul'unda, Lise Öğrenimini ise yine Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi'nde
bitirdi. İlkokul yıllarında başlayan ve lise yıllarında resim öğretmeni olan
Turan Erol'un yakın ilgi ve teşvikini gördü. İyice belirlenen resim sevgisi ile
Güzel Sanatlar Akademisi'nde (şimdiki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)
resim öğrenimi yapmak arzusu ile İstanbul'a geldi.
Resim bölümü giriş sınavını,
Akademi öğretim üyelerinin büyük takdirleri ile kazanarak Akademi'ye girdi.
Ancak, bulunduğu çevrelerde aydın sayılabilecek bir başöğretmen olan babasının
istekleri doğrultusunda çok kısa bir süre sonra Akademi'yi terk etti ve
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kaydını yaptırdı. Bir yıl hiç
hoşlanmadığı bu fakültede, günlerini resim yaparak geçirdi. Yıl sonunda
babasını da razı ederek ikinci kez Akademi giriş sınavlarına katıldı ve
kazanarak girdi. Bu sefer seçtiği bölüm, kazancı daha bol bir meslek
edindireceği düşüncesi ile Dekoratif Sanatlar bölümü idi.
Akademi öğrenimini iç mimarlık
bölümünde yaptı. Bu bölümle ilgili çalışmalarını hiç aksatmadı. Hatta
öğrencilik yıllarında, yaptığı illüstrasyonlarla, film ve başka tür afişlerle
bir öğrenci için çok rahat bir hayat sağlayacak maddi imkânlara kavuştu. 1960
yıllarında iç mimar olarak Akademi'den diploma aldı. İki yıl Ankara'da geçen
askerlik hizmetini takiben, 1963 yılında İstanbul, Nişantaşı'nda bir dekorasyon
ve mobilya mağazasında, iç mimar olarak iş hayatına atıldı. 3 yıl kadar burada
çalıştıktan sonra 1966 yılında kendi adına bir dekorasyon bürosu ve mobilya
mağazası açtı. 70'li ve 80'li yıllarda mobilya ve dekorasyon konusunda,
Türkiye'de en önde gelen bir kaç firmadan ve önemli isimlerden biri oldu.
Mesleki hayatının başlaması ile
gittikçe yoğunlaşarak artan meşguliyet ve mesuliyetler 10 yıl gibi bir süre
resim yapmaya ara vermesine neden oldu. Ancak "pazar ressamlığı" diye
adlandırılacak amatörce çalışmaları hiç bir zaman aksatmadı. Daha sonra yoğun bir
çalışma ve araştırma ile tekrar resim çalışmalarına döndü.
1964 yılında Canan Karakaya ile
hayatını birleştirdi. Canan, Kandilli'liliydi. Ayhan Türker'in resimlerinin
çoğuna konu olan "Boğaziçi" böylece hayatına girdi ve bu güne kadar
muhtelif yorumlarla tuvallerine aksetti.
İlk kişisel sergisini 1985 yılında
Beyoğlu Vakko Sanat Galerisi'nde açtı. Gördüğü ilgi beklenilenin çok üstünde
idi. Bu ilgi ileriki yıllarda da artarak devam etti ve çalışmalarını daha yoğun
ve şuurlu hale getirdi. İlk sergiyi takiben İstanbul, Ankara ve İzmir'de birçok
kişisel sergi gerçekleştirdi, karma sergilere katıldı.
Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat
Galerisinde 1996'da açılan "Türk resminde otoportre" sergisinde bir
suluboya otoportresi ile yine aynı galeride 2001 yılında "Su resimleri,
Süleyman Seyyid'den günümüze Türk resminde suluboya" sergisinde, suluboya
Atatürk portresi ve peyzajı sergilendi.
Ayhan Türker moda akımlara güncel
gelgit heyecanlara kapılmadan çalışmalarını, Cezanne'nin deyimi ile
"tabiata paralel" olarak ve her türlü malzemeyi kullanarak
empresyonist (izlenimci) denilebilecek çizgide sürdürmektedir. Sanat
eleştirmenlerince "Çallı" kuşağı'nın günümüzdeki en önemli
temsilcisidir. Sanatçı yalnız peyzaj çalışmalarında değil, aynı zamanda portre
çalışmalarında da özellikle Atatürk portrelerinde suluboya, yağlıboya ve pastel
malzemelerle çok dikkate değen eserler üretmiştir.
Vefatı
Ayhan Türker, 22 Ocak 2022 günü
İstanbul’da vefat etti. Cenazesi 23 Ocak 2022 günü Levent Camiinde öğlen vakti
kılınan namazdan sonra Kilyos Mezarlığında toprağa verildi.
HAKKINDA: Prof. Kaya Özsezgin / Bir İstanbul
İzlenimcisi - Ayhan Türker (2000), İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013)
- Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve Sanatçılar (2014), Ressam
Mehmet Kapçak bilgi teyidi (23 Ocak 2022).