Şair (D. 1637, Mostar – Ö. 1700, İstanbul).
Asıl adı Ahmed, mahlası “Sahhaf”tır. Bazı kaynaklarda mahlası yanlışlıkla
“Mehaf” olarak gösterilir. Memleketinde bir süre okuduktan sonra dördüncü
Mehmed devrinde İstanbul’a geldi ve Enderun’a girerek orada Saray hocalarından
dersler alarak eğitimini tamamladı. Eğitimini tamamladıktan sonra müderrislikte
bulunarak medreselerde ders vermeye başladı. Daha sonra müderrislikten çekildi,
dostları ile sohbet ederek vakit geçirdi. Oğlunun ölümünden sonra tekkeye
çekilerek inzivâ hayatı yaşadı. Ölmeden önce kendi mezarını da hazırladı. Bu
yüzden sık sık mezarlığa giderdi.
Bosna-Hersek bölgesinde Mostar, Saraybosna’dan
sonra en çok şair yetiştirmiş bölgedir. Derviş Paşa, Arif Hikmet vs. Ahmed
Rüşdi de bunlardan biridir. Mevlevî olan Ahmed Rüşdi’nin şiirlerinde daha çok
tasavvufî düşünceler hakim olmakla birlikte dünyevî aşk ve sevgi unsurları da
görülmektedir. Divanı vardır. Ölünce oğlunun yanına gömüldü. Müstakimzade ünlü
Mecelletü’n-Nisab’ında, Ahmed Rüşdi’nin Topkapı dışarısında Yenikapı
Mevlevihanesi civarına defnedildiğini söyler.
HAKKINDA: İslâmî Edebiyat
dergisi (sayı: 40, Temmuz-Ağustos-Eylül 2004).