Mutasavvıf,
şair, siyaset adamı (D. 1865, Balıkesir – Ö. 27 Ağustos 1941, İstanbul). Babası
Hâfız Hasan Efendi’den ilk bilgileri aldıktan sonra rüştiyeyi bitirdi. Dayısı
şair ve müderris Yahya Nefî Efendi’den, medreselerde okutulan İslâmî ilimleri
özel olarak okuyup icâzet aldı. Rüştiyeyi bitirdikten sonra aynı mektebe ikinci
muallim olarak tayin edildi (1884) ve dokuz yıl bu görevde bulundu. Rüştiye,
idâdîye dönüştürülünce açıkta kaldı. Yeni açılan Balıkesir İdâdîsine
darülmuallimîn mezunu olmadığı için atanamadı. Daha sonra Meclis-i Maârif reisi
fıkıh âlimi Büyük Haydar Efendi’ye hitaben yazdığı Arapça manzum bir dilekçe
heyetin dikkatini çekti, bunun üzerine imtihana çağrıldı. Yapılan imtihanda
başarılı bulunarak, Balıkesir İdâdîsi Türkçe ve edebiyat muallimliğine tayin
edildiği kendisine bildirildi; fakat Şam’a gönderildi. Altı ay sonra da
Girit’te Rum mektepleriyle rekabet için açılmış olan Mekteb-i Kebîr-i İslâm’a
tayin edildi (1893).
Girit’te
yayımlanan Hakîkat gazetesinde edebî makaleler yazdı ve o yıllarda Girit
valisi olan Mahmud Celâleddin Paşa’nın dostluğunu kazandı. Girit İsyanı (1897)
sırasında İstanbul’a dönerek Tantâvîzâde Hâlid Bey adına Anadolu’da zahire
tüccarlığına başladı. 1902’de birdenbire kendisine bir cezbe ve istiğrak hali
geldi ve işini bırakarak Balıkesir’e döndü. Sekiz ay kadar süren bu dönemde
Kâdirî tarikatına mensup Ali Âşir adında bir zattan inâbe aldı. Bir müddet
sonra tekrar ticarete başladı. 1905’te hükümet tarafından Konya ticaret borsası
komiserliğine tayin edildi. Konya’da iken tanıştığı Sivaslı Ali Kemâlî Efendi
ve Ayaşlı Şâkir adlı iki meczup onun üzerinde derin tesirler bıraktı. İkinci
Meşrutiyet’ten sonra yapılan ilk seçimlerde Balıkesir’den (Karesi) milletvekili
seçildi. İttihat ve Terakki Cemiyeti içinde muhalefeti temsil eden Hizb-i Cedîd
grubunda yer aldı ve partinin politikasını şiddetle tenkit etti. İkinci
seçimlerde devre dışı bırakıldı.
1913
yılında Mısır’a gitti ve altı buçuk yıl orada kaldı. Mütarekede İstanbul’a döndü.
1920’deki IV. dönem seçimlerine katılarak milletvekili seçildi. 12 Nisan
1920’de kapatılan bu mecliste ikinci reis vekili olarak görev yaptı. Daha sonra
Ankara’ya gitti ve Şûra-yı Evkaf üyeliğine getirildi. 1923-24 yıllarında
Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti müsteşarlığı yaptı. Vekalet kaldırılıp kendisinin
Diyanet İşleri Başkanlığına getirilmesi söz konusu olunca İstanbul’a döndü.
Cumhuriyet’ten sonra resmî ve özel hiçbir görevi kabul etmeyerek Beyazıt’taki
evine çekildi; dinî-tasavvufî sohbetlerde bulundu.
ESERLERİ:
İnsân-ı
Kâmil, İnsân-ı Kâmil Tercümesi, Dîn-i
Muhammedî, Divan, Kavâid-i Fârisiyye, Risâle-i Edebiyye,
Beddâyi‘, Esrarnâme,Hakîkat-i İnsâniyye Tercümesi,Salât-ı Feyziyye Tercümesi,
Tecelliyât-ı İlâhiyye Tercümesi, Vahdet-i Vücûd Tercümesi, Kitâbü‘1-Mâ’rife
Tercümesi, Merâtibü’l-Vücûd Tercümesi, Istılâhâtü’s-Sûfiyye Tercümesi.
KAYNAKÇA: Mehmed
Selâhaddin / Bildiklerim (1918), Osman Nuri Ergin / Balıkesirli Abdülaziz Mecdi
Tolun (1942), Sadeddin Nüzhet Ergun / Türk Şairleri (c. 1, 1936-45), Mete Tunçay
/ Türkiye’de Sol Akımlar (1967), Mahir İz / Yılların İzi (1975), Tarık Zafer
Tunaya / Türkiye’de Siyasal Partiler (1982), Aydın Uğur / Dünün
Aydınları-Toplum ve Bilim (1984), Nihat Azamat / TDV İslâm Ansiklopedisi (c. 1,
1988), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2007).