Gazeteci-yazar, siyaset ve devlet adamı (D. 1867, Süleymaniye
/ İstanbul, Ö. 1922, İzmit). Asıl adı Ali Rıza olmasına rağmen yazılarında
kullandığı Ali Kemal adı ile tanındı. Mahalle Mektebi’nden sonra Kaptanpaşa
Rüştiyesi’nde (ortaokul) öğrenim gördü. 1877–78 Osmanlı-Rus Harbi’nde bu okulun
kapatılması üzerine öğrenimine Gülhane Askeri Rüştiyesi’nde devam etti (1881).
Süleymaniye Camiinde din dersleri aldıktan sonra 1882’de Mülkiye Mektebi’ne
(Siyasal Bilgiler Fakültesi) girdi. Burada hocaları arasında yer alan Mizancı
Murad, Ali Kemal’in yazı ve düşünce hayatına büyük etki etti. 1887’de
Mülkiye’deki öğrenimi bitirmeden Fransızca öğrenmek için Paris’e gitti. Dokuz
ay süre ile Paris ve Cenevre’de bulunduktan sonra 1888’de İstanbul’a döndü ve
sınavlarına girerek Mülkiye Mektebi’ndeki öğrenimine devam etti. Bu arada,
arkadaşı Abdülhalim Memduh ile gizli bir cemiyet kurmaya kalkıştıkları
gerekçesiyle tutuklandı. Dokuz ay süren tutukluluktan sonra Halep’e sürüldü
(1889). Burada Arapça, hadis ve tefsir dersleri aldı. Halep ve çevresinde çeşitli
memuriyetlerde görevlendirildi. Bir süre sonra izin almadan İstanbul’a gitti.
Bu durumun fark edilip hakkında yeniden sürgün kararı çıkarılması üzerine
Paris’e kaçtı. (1895). İkdam gazetesi
Paris muhabiri olarak çalışmaya başladı. Bir taraftan da Siyasal Bilgiler
Okulu’nda (Ecole Libre des Sciences Politiques) yarım kalan tahsilini tamamladı
(1899). Paris’teki Jön Türklerle tanıştı, Mizancı Murad’ın da gelmesiyle yeni
bir boyut kazanan Jön Türk hareketinin içinde yer aldı. Bir süre sonra
anlaşmazlıklar nedeniyle Jön Türklerden ayrıldı ve zamanla tamamen onların
aleyhinde bir görüş benimsedi. 1897’de Brüksel Sefareti ikici kâtipliğine
atandı. 1900’de de Mısırlı bir prensin davetiyle, çiftliğini idare etmek üzere
Kahire’ye giderek yazı ve edebiyat çalışmalarıyla meşgul oldu.
1908’de Meşrutiyet’in ilanının ardından hükümetin izniyle
İstanbul’a döndü. İkdam gazetesinde
başmuharrir olarak yazılar yazdı. Aynı zamanda Mülkiye Mektebi’nde siyasi
tarih, Darülfünun’da da Osmanlı tarihi dersleri verdi. İttihat ve Terakki
hükümeti döneminde Paris, Londra ve Viyana’da yaşadı (1909-13). Sonrasında
İstanbul’a döndü ve Büyükada’ya yerleşerek Peyam
gazetesini yayımlamaya başladı. Yazıların hükümete yönelttiği ağır eleştiriler
nedeniyle gazete kapatıldı ve Ali Kemal’in yazı yazması yasaklandı. I. Dünya
Savaşı’nın başladığı yıllarda maddi sıkıntılar nedeniyle öğretmenlik yaptı ve
ticaretle uğraştı. Savaşın sonlarına doğru tekrar yazı ve yayın faaliyetlerine
başladı.
Mütarekeden sonra siyasete giren Ali Kemal, önce Osmanlı Sulh
ve Selamet Cemiyeti kurucu üyesi (1918), ardından da Hürriyet ve İtilaf
Fırkası’nın genel sekreteri oldu. Birinci Damat Ferit Paşa kabinesinde Maarif
Nâzırı (Milli Eğitim Bakanı), ikincisinde ise Dahiliye Nâzırı (İçişleri Bakanı)
olarak görev aldı. Ancak bir süre sonra nâzırlıktan istifa ederek gazeteciliğe
döndü ve yeniden Peyam gazetesini
çıkardı. 1920’de bu gazete, Mihran Efendi’nin Sabah gazetesi ile birleşerek Peyam-ı
Sabah adı ile yayımlandı. Ali Kemal gazetede Milli Mücadele aleyhinde
yazılar yazdı. Lozan Antlaşması’ndan kısa bir süre önce Ankara Hükümeti, Ali
Kemal’in Ankara’ya sevkini istedi. Bunun üzerine İstanbul’dan kaçırılarak
trenle Ankara’ya gönderileceği sırada İzmit’te linç edilerek öldürüldü.
Siyasi yazıları ve gazeteciliğiyle tanınan Ali Kemal,
edebiyat, dil ve tarih alanlarında da yazılar yazdı. Yazılarının çoğu gazete
makaleleri olarak yayımlandı. Onun dışında az sayıda eseri kitap haline
getirildi. Mülkiye Mektebi’nde öğrenci olduğu yıllarda Ahmed Midhat ve Muallim
Naci’nin etkisiyle ilk şiirlerini kaleme aldı. Bu şiirlerini, o yıllarda
arkadaşlarıyla birlikte çıkardığı Gülşen
dergisinde yayımladı. Paris’ten döndükten sonra 1888 yılında Abdülhalim Memduh
ve Fahreddin Reşad’la birlikte yalnız tercüme hikâyeler yayımlamak üzere Mütalaa dergisini çıkardılar. Roman
türündeki eserlerinde daha çok karşılaştığı ve başından geçen olayları anlattı.
Onun dışında Paris’te bulunduğu yıllarda edindiği bilgilere dayanarak Fransız
edebiyatı ve Türk edebiyatını karşılaştıran, eleştiri tarzında yazılar kaleme
aldı.
ESERLERİ:
Sorborı Dârülfünûnu'rıda Edebiyyât-ı Hakîkiyye Dersleri (1898), İki Hemşire (1899), Paris Musâhabeleri
(1899), Çölde Bir Sergüzeşt (1900), Mes'ele-i Şarkiyye-Medhal
(1900), Tunus (1900), Bir
Safha-i Târih, Fetret
(1911), Ömrüm (Peyam-ı Edebi, İstanbul. 1913-1914))i Kadın Mektupları,
İlm-i Ahlâk (1914), Rûşid Müverrih mi Şair mi? (1918).
KAYNAKÇA: Ali Kemal / Ömrüm (Peyam-ı Edebi, İstanbul.
1913-1914), Ahmed Bedevi Kuran / İnkılâp Tarihimiz ve Jön Türkler (1945),
İbrahim Alaeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Hüseyin Câhid / Kavgalarım (s. 35-92, 1326), Yahya
Kemal / Portreler (İstanbul, 1968), Hilmi
Ziya Ülken / Türkiye'de Çağdaş Düşünce
Tarihi (1979), M. Şükrü Hanioğlu / Bir Siyasal Örgüt Olarak Osmanlı İttihad ve Terakkî Cemiyeti ve Jön
Türklük 1889-1902 (1985), Ali Kemal / Ömrüm (yay. Zeki Kuneralp, 1985), Rahmi Apak / Yetmişlik Bir Subay'ın Hatıraları
(1988), Mustafa Uzun / TDV İslam Ansiklopedisi (c. 2, s. 405-408), İhsan Işık /
Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) –
Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü
Fikir ve Kültür Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 3, 2013) -
Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).