Ali K. Metin

Yazar, Şair

Doğum
08 Nisan, 1964
Eğitim
Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu
Burç
Diğer İsimler
Metin Alper, Osman Söğüt

Şair ve yazar. 8 Nisan 1964, Söğüt / Bilecik doğumlu. Ürünlerinde Metin Alper, Osman Söğüt imzalarını da kullandı. Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu (1989) mezunu. 1995’ten sonra Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Yayın Dairesi Başkanlığının video-film çalışmalarında yönetmen olarak görev yaptı.

On iki sayı çıkardığı Edebiyat Ortamı (1997-98) dergisinin yayın yönetmenliğini yaptı ve Kökler dergisinin kurucuları arasında yer alarak yayın danışmanlığını yaptı. Edebiyat Ortamı ve Kökler dergisinin dışında, şiir ve yazıları Kelime, İkindi Yazıları, Dergâh, Yedi İklim, Hece, Atlılar gibi dergilerde yayımlandı. 1995-96 yıllarında Yeni Şafak gazetesinde düşünce yazıları yazdı. 1995’te Umut Radyoda kültür ve edebiyat içerikli programlar hazırlayıp sundu. Çalıştığı kuruma ait pek çok eğitim filmine ve belgesellere senarist, yönetmen olarak imza attı. Bu kurum tarafından yayımlanan Türktarım dergisinin yayın yönetmenliğini de yaptı.

“Ali K. Metin’e göre, yazı, insanla tarih arasında bir diyalogdur. Dünyaya müdahil olmanın bir yoludur. (…) Bir namus meselesidir. Gerçekliği anlamlandırma uğraşısıdır. Yazarsa büyücü, propagandist veya eğitici değil, seçilmiş bir tavrı olan, doğrunun, iyinin ve güzelin araştırıcısı olan aydın kişidir.” (Hayriye Ünal)

“Ali K. Metin düşünceleriyle ve yaşantısıyla acı çeken bir şair. Belki bu nedenle çoğunlukla kendi ben’inden sesleniyor. Zaten şiirin damarlarından biri de, insanın kendisiyle olan deneyimlerinden kaynaklanan duyguları değil mi? Kanımca, şair bu ilk kitabıyla şiirin damarlarından birini yakaladığını ve şiir sanatının biçemsel ve lirik kaygılarını taşıdığını gösteriyor.” (Korkut Soylu)

“Toplumsal ilgiye koşut Ali K. Metin’de ‘ben’in yerine geçen bir ‘biz’ söylemi de gelişmeye başlamıştır. Bu söylem yahut yaklaşım Ali K. Metin’de, ilk dönem şiirlerindeki birey merkezli baskın tavrın aksine, bir, sen-ben, ben-sen karşılıklı etkileşimi, söyleşisi üzerine kurulu bir ilişki doğurmuştur. Bu ilişki Ali K. Metin’in şiirindeki konuşma formunu güçlendirmiştir. Hem varoluşunu kavrayış temelindeki kendini arayan ben, hem gelişen toplumsal ilgi artık bu hat üzerinden gövdeleşmektedir. Bu yeni durum toplumsal ilgisi sebebiyle Ali K. Metin’in şiirindeki öznenin kendini tanıma, somutlama sürecini de hızlandırmıştır.

Ali K. Metin’in şiirinde gelişmeye başlayan toplumsal ilgi, şiiri itibariyle İsmet Özel’in sözünü ettiği ethos ağırlıklı bir damarı Sezai Karakoç’un üzerinden şiirine dahil etmek sonucunu doğurmuştur.” (Osman Özbahçe)

“Yazıyla Solumak bir solukta okunacak türden bir kitap değil; dişli, çetin metinler içeriyor. İsminin ima ettiği gibi, yazı dili ile konuşma dili arasındaki farkı gösteriyor.” (Ceren Cevher)

ESERLERİ:

ŞİİR: Sürgün ve Atlas (1999), Bir Yangın Tenhası (2004).

DENEME: Yazıyla Solumak (2002).

KAYNAK: Korkut Soylu / Yeni Bir Hüzün Atlası (Hece, Eylül-Ekim 1999), İcabi Akçaoğlu / Kelebek Atlasında Belleğin Gidip Gelen Sarkacı (Dergâh, 1999), Hayriye Ünal / Yazıyla Solumak - Alaaddin Özdenören / Kuşatma (Hece, Kasım 2002), M. Tarık Userin / Yazıyla Solumak (Okuntu, Kasım 2002), Ceren Cevher / Yazıyla Solumak (Virgül, Ekim 2002), Ali Bayram / Yazıyla Solumak (Kökler, Temmuz 2003), Osman Özbahçe / 2003 Yılında Şiirimiz (Kökler, sayı: 4-5, Ocak 2004), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).

 

BARBAR SENFONİ

Büyük sular büyük otlar gibi orda

Diyelim açlıkların diyelim hadi bir yalnızlığın orda

Yumrukların dört meleğin ve kabaran cesaretin

Ve diyelim yine hinliklerin diyelim ki sokakların

Çirkin adamların çirkin kadınların gittikçe çirkin

Çirkinleşen bir şeylerin

Kravatların dükkanların yasakların orda

Gittikçe evlerin gittikçe her şeyin daha çarpık

Kancık ağızlar gibi çarpık çarpılmış

Diyelim orda niyetler daha sinsi daha puşt

-Orda dediysem yani parklar yani çıtır kokan akşamlarda-

Kalabalık bir şey, bir alkol ve cünup

Bize kalırsa yani cünup yani ruhsuz

Diyelim çarpıklığın bir nikotin gibi yayıldığı orda

Ordadır atlarım şimşeklerim ellerim

Orda işte benim kılıçlarım

Orda yüzüm orda yani

İntikam gibi taşıdığım diyelim sipsivri bir şey

 

İtliklere ve zulme karşı taşıdığım

Kötü akan sulara namussuz düzenlere

Bir ebabil kanadında diyelim öyle diyelim kanrevan

Bu taşıdığım yüz taşıdığım barbarlık taşıdığım hınçlar

Aşkıma kargaşa için hıncıma daha bir kuvvet

Daha bir hem cesaret

İki kaş iki gözüm bir haklılıksa ancak

Diyebilirim çekinmeden böyle hınç intikam hınç intikam

Ancak o vakit sökün eden yalınkılıç bir devrim iştahı yani

Yani alkolü durdurmak

Ve bende bir hakkı tutup kaldırmak hevesi

Doğrulsun diye mi diyelim halkın yumrukları

Yumruklarım öpüşlerim ve kalbi yoran esmerlikler

Yüzümü şehre bir bıçak gibi sürte sürte

Bilediysem diyelim ki niçin

Orda burda yani öyle yani durmadan 

Gürül gürül otlar sular gibi büyüyüp ben

Çatlayacak bir giz mi yoksa bir umut

Kara bir şeydim sanki durup bir bomba

Yani bir besmele

-Neden olmasındı kalbimiz bir, evet bir bomba?-

Kanımda dolaşıyorken dupduru bir göğün maviliği

Benim sürü sürü benim orda burda köpürttüğüm

Ağzıma bir iman harareti gelmişse yani gelince birden 

Dedim ki yani merhamet yani pislik değil

Kılıcımda siper kazan bir rahmet

Dedim çünkü bu gittikçe azgınlaşan gaflet

Arsız, kıllı bir haşerat mıdır, soyumuzu kırıyor

Dedim o halde ordan oraya taşısam

Bir yüz yani bir hamle bir hücum

Taşısam mı diye mi niçin yani kanlarım korkularım

Ateşten gömleklerim mi yani buralarım yani alışılmadık bir şeyler

Hışırtılı bir patika gibi bulutlara çarpa duran akışım

Dağlar gibi yahut hızlı hızlı akarsular ovalar

Orda burda yani durmadan yani muhakkak

Bir bildiri bir hamle bir ıslık gibi saçılan tohumlarım

 

Bu yırtıcı, bu başka başka

Saçılan yani gürül gürül yani seferber tohumlarım 

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör